ANKARA (ANKA) – AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu'nun AKP ile bazı Alevi örgütlerinin birlikte organize ettiği Muharrem iftarı yemeğine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de katılacağı bildirildi.
Alevilerle hükümeti buluşturacak Muharrem iftarı tartışmaları devam ediyor. AKP'nin Alevi kökenli milletvekili Reha Çamuroğlu'nun bazı Alevi dernekleriyle birlikte koordine ettiği organizasyonda sona gelindi.
AKP'nin Alevi açılımının ilk ayağı olan Muharrem Orucu iftarı, 11 Ocak 2008'te Ankara Bilkent Otel'de yapılacak. İftar yemeği ile ilgili organizasyonun içinde bulunan Cemevleri Birliği Federasyonu Başkanı Veli Güler söz konusu yemeğin bin kişilik olacağını söyledi.
Güler, ANKA'ya yaptığı açıklamada, yemeğe Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de katılacağını söyledi. Güler, iftar yemeğine Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Bakanlar Kurulu üyelerinin de tam kadro katılmasını beklediklerini belirtti. Güler, federasyon olarak yemeğe destek verdiklerini de kaydetti.
Alevi temsilcilerinin yemeğe daveti konusunda kendilerinin sadece fikir bildirdiğini ifade eden Güler, davet edilecek kurum ve kişileri Reha Çamuroğlu'nun belirlediğini söyledi.
-ERDOĞAN "MİHMAN" OLACAK- Düzenlenecek iftar yemeğinde Başbakan Erdoğan Aleviler'in sadece Hz. Ali için kullandığı "mihman" (misafir) sıfatı ile ağırlanacak. Başbakan Erdoğan, iftardan önce Kerbela Şehitleri için Fatiha okuyacak.
Öte yandan, AKP'nin iftar yemeğine ilişkin Aleviler arasındaki tartışma da sürüyor. İftar yemeğinin otelde tören havasında gerçekleştirileceğine dikkat çeken Alevi temsilcileri, Muharrem orucunda gösterişli sofraların kurulmaması konusunda görüş birliğinde. İftar yemeğiyle ilgili olarak ANKA'nın sorularını yanıtlayan önde gelen Alevi temsilcilerinin görüşleri şöyle:
-MATEM AYI SİYASİ ŞOVA DÖNÜŞTÜRÜLEMEZ- Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Turan Eser:
"Hükümetin doğrudan Alevi Bektaşi toplumunun tüm temel haklarını, taleplerini karşılayacağı bir hukuksal çözüm çerçevesinde masaya oturup sorunların müzakeresini bekleriz. İnancımızla ilgili yaşam alanlarına siyasi müdahaleleri doğru bulmayız. Ramazan iftarlarıyla matem ayı birbirine karıştırılamaz. Şatafatlı bir şekilde yapılacak yemeği, kesinlikle matem orucumuzla ilişkilendirmek istemiyoruz. Bu amaçla kullananları da kınıyoruz."
-ÖNCE PROJELER AÇIKLANSIN-
Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan:
"Başbakan bir kere bu konuya sahip çıksın. Önce projelerini açıklasın. Bu yemek başlangıç için bir vesile olacaksa önemli. Yıllardır istediklerimiz belli. Bütçeden pay istiyoruz. Onu izah etmiyorlar. Ders kitaplarına konulan Alevilikle ilgili bilgiler bizim onayımızdan geçmedi. TRT'de muharrem ayında saatler tahsis edilmesini istiyoruz. Sadece Alevilere değil, tüm inanç gruplarına. Önce taahhüdü görelim."
-EMEVİ SOFRASINA OTURMAK ALEVİLİĞE İHANETTİR- Karacaahmet Dergahı Başkanı Cemal Şener:
"Dernek olarak ve kişi olarak bu yemekte yer almayı düşünmüyoruz. Karacahmet Derghanı başımıza yıkmak isteyenlerin sofrasında bizim işimiz yok. Alevilerin de Emevi sofrasında iftar açmaya gelenekleri müsait değil. Bunu yapmak o geleneğe ihanettir. Bu yemek Alevileri asimilasyondan öteye gitmez. Atatürk ve Laikliğe karşı olanların Alevilik konusundaki yaklaşımlarını samimi bulmuyoruz."
-HIZIR PAŞA SOFRASI-
Alevilik Araştırmaları Merkezi Başkanı Ali Yıldırım:
"Hızır Paşa Pir Sultan Abdal'a çeşitli eziyetler yaptıktan sonra Sivas'ta zindana attırıyor. Arkasında da Pir Sultan için kuş sütünün eksik olmadığı bir sofra hazırlatıyor. Pir Sultan Abdal, ‘bu sofra haram bir sofradır, haksızlık üzerine kurulmuş bir sofradır, beni bırak köpeklerim bile bu sofradan yemezler' diyor. Bunun üzerine köyünden köpekleri çağırıyor, köpekleri geliyor kokluyor yemiyorlar. Hızır Paşalar'ın kurduğu sofra bizim uzağımızda olsun. 11 Ocak sofrası bir tür Hızır Paşa sofrasıdır. Hızır Paşa'nın olduğu her yerde Pir Sultan Abdalların da olduğunu unutmamak gerekir
Muharrem Matemi'nin bir iftar şova dönüşmesi Alevilere yapılmış bir jest olmayıp tam tersine Alevi değerlerinin ve Alevilerin rencide edilmesi anlamına gelecektir. Başbakanın Alevileri rant kapısı olmaktan çıkaracağız sözleri kendilerinin bir rant arayışı içerisinde olduğunun göstergesidir. Aleviler, hiçbir zaman Cumhuriyet, Laiklik ve demokrasi başlıklı kırmızı çizgilerinden ödün vermeyeceklerdir." (ANKA)