Hüseyin Alkan, İstanbul
Taksim Araştırma Hastanesi'nin bahçesinde nabız yokluyorum.
Hastalar da hastane de yoksul ve yorgun görünüyor. Duvarların rengi kasvet havasını daha da ağırlaştırıyor.
Ağabeyi mide kanaması geçiren 25 yaşındaki greyder operatörü Murat Boz'la konuşuyorum.
Neden bu seçimde de AKP'ye oy vereceğini şöyle anlatıyor: “Eskiden hastalarımız rehin alınıyordu. Bağkur'u SSK'sı olmayanlara senet imzalatıyorlardı. Abimi hemen ameliyata almışlar. Hiç para vermedik. Eskiden bıçak parası alıyorlardı. Erdoğan'ın bizi daha güzel günlere götüreceğine inanıyorum.”
Fatih'te kebapçılık yapan Muzaffer Övünç de “Ak Parti tabii ki” diyor:
“Babam kanserdi. 96'da vefat etti. İlacı yurtdışından geliyordu. Bir ay, iki ay bekliyorduk. Şimdi her ilaç bulunuyor. Sabahın bir vakti hastaneye gelmek zorunda değiliz. Telefonla randevu alıyorsunuz. İstediğiniz hastaneye sevk veriyorlar.”
Övünç, 'Sadece sağlık değil” diyerek devam ediyor:
“Şimdi dünya Türkiye'yi takdir ediyor. Eskiden bir prestijimiz yoktu. Saygınlığımızı yitirmiştik. IMF çantasını alıp geliyordu. 'Ekmeyeceksin, biçmeyeceksin' diyordu. Sekiz senedir öyle bir şey yok. Borçlar tıkır tıkır ödeniyor. Çalışmalarından memnunuz. Her taraf yemyeşil. Kanallar yapılacak, köprüler, tüneller. 75–80 senede yapılmayan yollar 7–8 senede yapıldı.”
AG Araştırma Kuruluşu Başkanı Adil Gür, Övünç'ün özellikle AKP'nin sağlık alanındaki icraatlarıyla ilgili görüşlerinin toplumun büyük bir kesimi tarafından paylaşıldığını, seçmen nezdinde iktidarın en güçlü olduğu alanın sağlık ve ulaşım olduğunu vurguluyor.
Gür'e göre bunu dış politika ve rakamlar 2007'deki gibi olmasa da ekonomi yönetimi izliyor. Gür “Zaten politikada gerçeklikten ziyade, algılar ve bu algıları yönetmek önemlidir” diyor.
Hastaneden ayrılmadan önce konuştuğum, CHP'li inşaat mühendisi Nejat Yücel başıyla yolun karşısındaki Alman hastanesini işaret ederek özel hastanelerle devlet hastaneleri arasında büyük farklar olduğunu, hükümetin buralara yatırım yapmayarak insanları özel hastanelere yönlendirdiğini söylüyor.
Yücel, CHP'ye oy verme nedenini “Kılıçdaroğlu'nun Türk-Kürt kardeşliğini sağlama projesini doğru buluyorum, AKP toplumu bölücü bir politika izliyor” diye açıklıyor.
Birçok uzmana göre, bu seçimlerin önemi, seçimlerden sonra yeni bir anayasa yapılacak olmasından kaynaklanıyor. Ama araştırmacı yazar Seyfi Öngider'e göre kimse yeni anayasayla ilgili bir şey söylemiyor.
Öngider, Başbakan'ın içerik tartışmasını engellemek için üslubunu özellikle sertleştirerek, siyasi rakiplerini hata yapmaya zorladığını söylüyor. Öngider, bunun seçmenler için de bir tuzak olduğuna dikkat çekiyor.
Oysa bu seçimde ortalık projeden geçilmiyor. AKP, seçmenin karşısına 2023 vizyonu, CHP ve MHP de onlarca proje ya da vaatle çıktı.
Adil Gür'e göre, seçmenlerin üçte biri, oyunu etnik, mezhepsel ve ideolojik temellere göre verse de diğerleri günlük ihtiyaçlarına göre karar veriyor ve ne istediğini biliyor.