Alaattin Çakıcı'ya, 18 yıl 4 ay hapis

İSTANBUL (İHA) - Bebek'te yaklaşık 10 yıl önce Tevfik Nurullah Ağansoy'un da aralarında bulunduğu 4 kişinin öldürülmesi olayında azmettirici olduğu iddia edilen Alaattin Çakıcı, 18 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Alaattin Çakıcı'nın yanı sıra avukatları Ahmet Ateş ve Mustafa Allağı'yla birlikte Gencay Çakıcı da hazır bulundu.

Sanık avukatları Çakıcı hakkında, "Müvekkilim vurun ancak öldürmeyin şeklindeki talimatında kastının öldürmek olmadığı yaralamak olduğu, sanık bu talimatı görsel ve yazılı basında hakkında çıkan hakaret ve tehdit üzerine yaptığından olayda ağır haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasıyla birlikte sanık hakkında tüm takdiri hafifletici sebeplerin uygulanmasına karar verilmesini talep ederiz" dedi.

Reklam
Reklam

Sanık Alaattin Çakıcı ise ifadesinde, "Maktul olaydan önce görsel ve yazılı basında dosyaya ibraz edilen belgelerden de anlaşılacağı üzere bana ağır hakaretlerde bulunmuştur. Ben 'belden aşağı vurun ne de kafasına ateş edin' dedim. Düşünce olarak ölmesini istedim. Öldürün demedim. Mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmesinde dahi hepinize teşekkür ediyorum" dedi. Doğru olanın insanı yaşatmak olduğunu belirten Çakıcı, "Keşke ölmeseydi" ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, Alaattin Çakıcı'yı, Ağansoy'u tasarlayarak öldürtmeye azmettirmek suçundan 18 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.

Karar okunduktan sonra Çakıcı, mahkeme heyetine teşekkür etti. Duruşma çıkışında Alaattin Çakıcı'nın kardeşi Gencay Çakıcı ve avukatı Ahmet Ateş, kararı değerlendirerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmayacaklarını dile getirdi.

Avukat Ahmet Ateş, Yargıtay'da onaylanan bir karar olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Avustralya'da yaptığımız müracaatlarımızı beklemeden verilmiş bir karar. Halbuki Yargıtay'a Avustralya'dan cevap da gelmiştir. Beklenseydi daha da prosedüre uygun ve adil bir karar olurdu. Yargı sürecini değiştirir, hatta ortadan kaldırabilirdi. Türkiye'ye sesimizi duyurmak istiyoruz. Viyana Eyalet Mahkemesinden gelen bir karar, Adalet Bakanlığı'nın Dışişleri Genel Müdürlüğü'nde tutuluyor. Yargıtay'a gönderilmesi gerekirken bekletiliyor. Biz her zaman Türk adaletine güvendik. Ama burada Viyana'dan gelen o dosyayı Yargıtay'a getirselerdi, herhalde bu karar olmayacağını tahmin ediyorduk. Esas mesele Türk adalet sitemi Avrupa adalet sistemiyle imzalanmış prosedürleri vardır. Türk adalet sistemi bu prosedürlere uymalı" dedi.

Reklam
Reklam