Alabaş’tan İşçi Açıklaması

Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş, işçiler ile ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu.

Genel Maden İşçileri Genel Başkanı Eyüp Alabaş, açıklamalarında şöyle dedi:

“Bildiğiniz gibi Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK), Kozlu Müessesinin, Üzülmez Müessesinin hazırlık işlerini yapan Star firmasındaki arkadaşlarımız 21 Haziran 2013 tarihinde TTK Genel Müdürlüğü önüne gelerek orada seslerini duyurarak, isteklerini kamuoyuyla paylaşmışlardı. Bu TTK’nın hazırlık işlerini yapan firmanın Üzülmez’deki işlerinin bitmesi ya da sürelerinin bitmesi, sürelerinin içerisinde işlerini tamamlayamadığından dolayı TTK’nın süre uzatımıyla ilgili süre vermemeleri dolayısıyla Üzülmez’de çalışan arkadaşlarımızın işlerini kaybetme ile ilgili bir durumla karşılaştılar. Onun için beyaz sarayın önüne gelerek kendi çalıştıkları firmanın süre uzatımıyla ilgili taleplerinin gerçekleşmesi konusunda eylem diyebileceğimiz bir çıkış yaptılar. Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak geçmişte olduğu gibi bugünde taşerona karşı olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Bizim her zaman savunduğumuz şey, TTK hazırlık işlerinde kurumun asli işlerinden bir tanesidir ve hazırlık işlerini TTK’nın kendisinin yapması bizim dileğimiz ve isteğimizdir. Bu çalışanlarında mağdur olmaması için, tecrübelerinin uzun yıllardır orada çalışan arkadaşlar olarak işleriyle beraber, işçileriyle beraber bu işyerlerinin TTK’ya devredilmesi, bizim o arkadaşların süre uzatımıyla ilgili taleplerine olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Az öncede ifade ettiğim gibi, biz taşeron sisteminin gerek TTK’dan gerekse Türkiye’nin çalışma hayatından tamamıyla kaldırılmasından yanayız. Bununla ilgili düşüncelerimizi de geçtiğimiz Ocak ayında Zonguldak’ta ‘Emeğe Saygı Mitingi’ adı altında düzenlemiş olduğumuz mitingde de taşeron sistemine karşı bakış açımızı o mitingde de dile getirmiştik. Bilindiği gibi şuan yürüyen toplu sözleşme dönemi GMİS açısından. Bu dönem toplu sözleşme dönemi. Birde 2013 tarihiyle başlayan 3 toplu sözleşmemiz var. Birincisi TTK’daki toplu sözleşmemiz. İkincisi MTA işyerlerindeki toplu sözleşmemiz ve HEMA işyerlerinde yürüyen ve devam eden 3 toplu sözleşmemiz var. TTK ve MTA işyerlerini ilgilendiren toplu sözleşmeler şuanda arabulucu aşamasında. HEMA işyerlerindeki toplu sözleşmelerimizde grev aşamasında. Grev kararını 29 Haziran tarihi itibariyle uygulama kararı aldık. Ama bu grev kararını almak demek görüşmelerin tamamen kesildiği anlamına gelmiyor. Biz yine toplu sözleşmenin masa başında vaatlenmesi için işyerleriyle görüşmelerimize devam ediyoruz. Star şirketiyle ilgili 2012 yılından itibaren devam eden yetkiyle ilgili problemimizi de en son yargının verdiği kararla çözüldü. Yetki belgemiz 6 Haziran itibariyle geldi. Taslağımızı hazırlayıp Çarşamba gününe kadar Star şirketiyle ilgili toplu sözleşme taslağımızı şirket yetkililerine verip, orada da toplu sözleşme müzakerelerine başlayacağız. Biz defalarca HEMA şirketinde işverenle yapmış olduğumuz görüşmelerde ücret konusunda uzlaşamadık. 5 Haziran tarihi itibariyle görev kararımızı almıştık. Uygulama ile ilgili kararımızı da geçtiğimiz günlerde alıp işverene tebliğ ettik. Yine görüşmelerimiz devam ediyor. Eğer uzlaşamazsak toplu sözleşmenin uzlaşma noktasına gelemezsek grev uygulamasına da Cuma günü grev pankartımızı HEMA işyerlerine, Amasra ve Armutçuk işyerlerine grev pankartı asıp grev uygulamasına başlamış olacağız. Bu süre içerisinde görüşmelerimiz devam ediyor. İşverenin bizlerin taleplerimize bir adım daha yaklaşmasını bekliyoruz. TTK’da hızla emekliliklerden dolayı kaçınılmaz sona doğru yaklaşıyoruz. 2002 yılından bugüne TTK’dan 12 binin üzerinde emekli olmasına rağmen 5 bin işçi alındı. Dolayısıyla 7 binin üzerinde açıkla 2002 yılından bugüne 7 binden fazla işçisi azalmış oldu TTK’nun. Geçtiğimiz yıl bine yakın emekli vardı 2012 yılı itibariyle. Bu yıl Ocak ayından bugüne kadar yaklaşık 350 arkadaşımız TTK’dan emekli oldu. Göreve geldiğimiz ilk 6 ay sonrasında TTK’nın 2009 ve 2010 yıllarında hazineden yapmış olduğu işçi açıklarının giderilmesi talebiyle ilgili bir dizi girişimlerimiz oldu. Toplu sözleşme döneminde sanki gündemden kalkmış gibi bir izlenim yapıyor ama bizim TTK’nın işçi açıklarının giderilmesi ile ilgili kamuoyu yapma girişimimiz toplu sözleşme döneminden sonra tekrar hızlandıracağız. TTK, Türkiye madenciliğinin gözbebeği. TKK’nın işçi açıklığının giderilmesi kurum meselesi. En son bölge milletvekilleriyle beraber Başbakana iletildiğini biliyoruz. Enerji Bakanlığı bu konuya sahip çıkıyor. Enerji Bakanı da TTK’nın işçi açıklarının giderilmesiyle ilgili hazine ve maliye ile yapmış olduğu görüşmelerle de ilgili bilgimiz var. Biz önümüzdeki günlerde yeniden Zonguldak kamuoyu ve Zonguldak’taki sivil toplum örgütleriyle beraber işçi açıklarının giderilmesi konusundaki girişimlerimizi hızlandıracağız ve devam ettireceğiz. TTK 2004 yılından bugüne ciddi anlamda hazırlık yatırımlar var. Mevcut kuyuların derinleştirilmesi ve yeni kuyularla ilgili projeler var. Yeni ana kat hazırlıkları ile ilgili projeler var. Kozlu’daki 640 ve Üzülmez’deki 250 kodlarıyla ilgili ana kat lağım hazırlıkları ile ilgili taşeron şirketi vasıtasıyla ciddi yatırımlar yapıldı. Geçtiğimiz günlerde Armutçuk’la ilgili bir kuyu hazırlık projesi hazineden geçti ve kuyu projesi onaylandı. İhaleye çıkıp orada yeni bir kuyu hazırlığı başlayacak. 2004 yılından bugüne TTK ciddi anlamda hazırlıklara yatırım yaptı. Bunların bir tek üretim işçisi açıklarının giderilerek, üretime dönüştürülmesi gerekiyor. Dolayısıyla 2004 yılından bugüne kadar yapılan hazırlıkların boşa gitmemesi için üretim işçisi açıklarının giderilerek, üretime dönüştürülerek TTK’nın kendi ayakları üzerinde durabilecek hale gelmesi gerekiyor. 1989 yılından buyana kamuda örgütlü tüm sendikalarla beraber kamu koordinasyon kurulu oluşturarak ücret tekliflerinin ücret pazarlığı hükümetle ortak pazarlık şeklinde yapılıyor. Kamuda örgütlü 19 sendikayla birlikte 5 Haziran’da Çalışma Bakanı aynı zamanda kamu toplu sözleşmelerinden sorumlu bakana 19 sendikayla ortak teklif verildi. Çalışma Bakanımız ve kamu toplu sözleşmelerinden sorumlu bakanımız bunun hazineyle olan maliyetini hesapladıktan sonra birlikte müzakere edeceklerini ve bununla ilgili görüşeceklerini söylediler. Şuana kadar hükümetin kamu toplu sözleşmeleriyle ilgili, kamuda örgütlü sendikalara ve TÜRK-İŞ nezdinde bunun maliyet hesaplaması şudur, gelin bunu müzakere edelim diye hükümetin bir geri dönüşü olmadı. Kamu toplu sözleşmelerinin bir an önce bitirilmesini istiyoruz. Ortamın gergin olduğu bir dönemde çalışanlarımızın daha fazla mağdur edilmemesini, çalışanlarımızla ilgili, toplu sözleşmelerle ilgili bir an önce vaatlenmesini bizim dileğimiz.”