Aldığımız Balın Gerçek Olup Olmadığını Nasıl Anlarız?

Bal, dünyanın en güzel tatlısıdır desek yeridir! Ve her güzel şey gibi, balın da sahtesini yapıyorlar...

Önce bir küçük bilgi: Dünyada çam balı üretiminin %92'si Türkiye'de yapılıyor!

Bunu biliyor muydunuz? :)

Çam balı dünyada yalnızca Yunanistan ve Türkiye'de üretiliyor. Muğla, Marmaris, Aydın, Kuşadası, Çanakkale ve Kaz Dağları; dünyanın bu 'en iyi' balının üretildiği yegane yerler. Bunun tüm Türkiye tarafından ezbere bilinmesini, deyim yerindeyse _'bayrakların asılması'_nı diliyor ve asıl konumuza geçiyoruz. - - - - - -

Bal konusunda böyle bir tartışılmaz liderliğimiz varken, neden 'sahte bal' tehlikesiyle karşı karşıyayız?

Gerçekten hiçbir fikrimiz yok... Ama karşı karşıyayız işte.

Reklam
Reklam

Her yıl Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı sahte bal üreten fabrikalara baskınlar yapıyor, bu balları satan firmaları ifşa ediyor; yine de durulmuyor bu sahte bal endüstrisi!

Peki aldığımız balın sahte olup olmadığını, sağlığımıza bir tehdit oluşturup oluşturmadığını nasıl anlayacağız? Elbette Sağlık Bakanlığı'nın açıklamalarına riayet etmenin yanı sıra yapabileceğimiz bir takım şeyler mevcut. - - - - - -

1- Gözünüz sertifikalarda olsun!

Bal satın alırken mutlaka kutusunun üzerine bakın; üzerinde hangi gıda kodeksine uygun üretildiği yazıyor olmalıdır. Ayrıca balı satın almadan önce akıllı telefonunuzdan markayı Google'lamanızı ve websitesinde sertifikalar sekmesine göz atmanızı öneririz.- - - - - -

2- Gerçek bal pahalıdır.

Bal üretimi son derece zahmetlidir. Her ne kadar dünyanın çam ballarının %92'sini üretiyor bile olsak, bal üretimi yine de nispeten az miktarda yapılır. Bu da doğal olarak fiyatı arttırır.

Reklam
Reklam

Özetle; sırf bal yemek için mantıksız derecede ucuz olan kutulara yönelmeyin, ne idüğü belirsiz bir turuncu madde yeme tehlikesiyle karşı karşıya kalmayın. - - - - - -

3- Balın buzdolabındaki durumu

Gerçek bal, buzdolabında şekerlenen baldır. Ayrıca bir ay boyunca buzdolabında bekletilen bal, krem ya da tereyağ kıvamına gelir. Bal & buzdolabı ilişkisinde ortaya çıkan bu iki durum ilk bakışta safsızlık gibi görünse de, aslında aldığınız balın gerçek olduğunun kanıtlarıdır.

Bu arada, buzdolabındaki balınızın eski haline gelmesi için yalnızca güneşe koymanız ya da kabıyla birlikte bir süre sıcak suda bekletmeniz yeterli olacaktır. - - - - - -

Reklam
Reklam

4- Balı kaşıkla aldığınızda;

Gerçek bal oldukça yoğundur. Kaşıkla aldığınızda kesintisiz bir akışkanlıkla gelir. Sahte balı dökerken ise örümcek ağı-vari ağların baldan ayrıldığını, uçuştuğunu görürsünüz.

Balınız ağ ağ, parça parça oluyorsa; akışkanlığı bir bütün halinde değilse sahtesini satın almışsınız demektir. Sağlığınız için acilen o kutuyu çöpe atın! - - - - - -

5- Tad ve koku durumu

Balı fazla fazla yediğinizde genzinizde hafif bir yanma hissetmelisiniz, çünkü bal diğer şekerli şerbetlere göre çok daha keskindir. Eğer genziniz yanmıyorsa, az evvel sahte bal yediniz demektir...

Ayrıca gerçek bal kokmaz. Kokladığınızda iyi ya da kötü, en ufak bir koku bile almamalısınız. - - - - - -

Reklam
Reklam

6- Son olarak; yapabiliyorsanız ultra-filtrasyon işlemi görmüş ballardan uzak durun.

Ultra-filtrasyon işlemi balın içindeki ağdaları, polen ve petek kalıntılarını temizlemek için yapılan standart bir işlemdir. Yani marketlerde satılan neredeyse tüm balların bu işlemi gördüklerini, ultra-filtrasyon yapılan ballara 'sahte bal' damgası yapıştırmanın da son derece yanlış olduğunu söyleyebiliriz.

Ancak:

Ultra-filtrasyon, kutulara ve ardından sofralarımıza taşıdığı balın besin değerini de epey baltalayan bir işlemdir. Saf balın içinde bulunan tüm o faydalı etkenler (20 vitamin, 18 aminoasit, magnezyum, potasyum ve kalsiyum gibi 16 çeşit mineral ve antioksidanlar) ultra-filtrasyon'dan sonra miktarca azalır...

Reklam
Reklam

Yani gerçekten gerçek, besin değerleri azalmamış, tamamen saf ve doğal bir bal yemek istiyorsanız; peteğiyle beraber satılan balları tercih edin.

---

_Kaynaklar: Tiphero.com, Marmarisbalevi.com, Wikipedia.org & Gurmerehberi.com_