Vücudu dış etmenlere karşı koruyan bağışıklık sistemi, vücut için uyumlu olmayan bir durumla karşılaştığında ortaya çıkan her etkiye bir tepki gösterir. Alerji de bu tepkilerden biridir. Alerji belirtileri nelerdir, ne iyi gelir? Konuyu detaylı bir şekilde anlattık, buyursunlar.
Her ne kadar çok geniş bir yelpazede incelense ve alerji çeşitleri hayli fazla olsa da alerjinin en net tanımı bağışıklık sisteminin alerjen maddeler karşısında göstermiş olduğu reaksiyon şeklinde yapılabilir. Genelde günlük yaşamı aşırı derecede negatif yönde etkilemediği için göz ardı edilen alerjik sorunların oysaki hayati tehlikeye yol açabilme potansiyeli mevcuttur. Bu sebeple hiçbir reaksiyon ihmal edilmemeli ve en hızlı şekilde sebebi belirlenerek tedavi yöntemleri üzerinde durulmalıdır.
Alerjinin çeşidine göre tedavisi farklı şekillerde olabilir. Doktorunuz koyacağı alerji tanısına göre sizi farklı tedavi yöntemlerine yönlendirecektir.
Alerji belirtileri her bireyde farklı şekilde ortaya çıkabilir. Ortaya çıkan belirtiye göre alerjinin şiddeti de belirlenir. Genel belirtileri sıralayacak olursak;
Alerjiden şüpheleniyorsanız ilk olarak alerji testi yaptırabilirsiniz. Doktorunuz belirtileri değerlendirdikten sonra doğru tedavi yöntemini sizler için uygulayacaktır.
Alerji belirtisi gözlendikten sonra ilk olarak bir doktora danışılmasında fayda var. Test yapıldıktan sonra neye karşı alerjiniz olduğu belirlenecek ve uzman eşliğinde alerjik reaksiyonun ortaya çıkardığı negatif sonuçların azaltılması için belirli tavsiyeler verilecektir.
Gerekli görüldüğü durumlarda alerjik hassasiyetin ortadan kalkması için ya da reaksiyon yüzünden meydana gelen sorunların azaltılması için ilaç tedavisi uygulanabilir.
Alerji, bağışıklık sisteminin vermiş olduğu tepkiyle ortaya çıkan bir problem olduğu için immuno terapi yöntemi ile bağışıklık sistemi alerjen maddeye karşı daha dirençli hale getirilir ve o maddeye alıştıktan sonra alerji ortadan kalkar.
Alerji tedavisi için uygulanan yöntemlerden biri de acil epinefrin uygulamasıdır. Hayati risk oluşturan şiddetli bir alerjik reaksiyon geçirilmesi halinde genelde iğne aracılığıyla vücuda epinefrin enjekte edilir. Uzman onayıyla enjekte edilmesi gereken bu iğneler, tıbbi yardım gelene kadar alerjik reaksiyonun negatif sonuçlarını azaltana kadar rahatlamaya ve daha iyi hissetmeye yardımcı olur.
Alerjinin ortadan kalkması için çeşitli bitkisel yöntemlerden de yararlanabilirsiniz. Tabii bu yöntemleri uygulamadan önce doktorunuza danışmanız her zaman daha olumlu olacaktır. Zira bir alerjik vakayı geçirmek için bitkisel yöntem uygulanırken o yöntemdeki ürüne karşı alerjiniz varsa yeni bir reaksiyon daha göstererek durumu daha da kötü hale getirebilirsiniz.
Alerjinin nedenleri çok geniş bir yelpazede olabilir. Yiyeceklerden hayvanlara, kozmetik ürünlerden ilaçlara kadar pek çok şey alerjik reaskiyona yol açabilir.
Bahar aylarının gelmesiyle beraber birçok insanda çeşitli alerjik reaksiyonları gözlemek mümkündür. Çiçeklerin açması, ağaçların meyve vermeye başlamasıyla beraber havada başıboş şekilde dolaşan polenlerin sayısında ciddi bir artış olur ve bu artışla beraber polene karşı alerjik reaksiyon gösteren insanlar hapşırmaya ya da daha farklı tepkiler göstermeye başlarlar. Polen dışında toz tanecikleri, küf gibi diğer maddeler de hava yoluyla alerjik reaksiyona sebep olabilir.
Bazı durumlarda vücut, tüketilen besinlerdeki alerjen maddeler yüzünden çeşitli reaksiyonlar gösterebilir. Bünyenin yapısına ve alerjen maddenin yoğunluğuna bağlı olarak gelişen bu tür reaksiyonlar kısa süreli ve zararsız olabileceği gibi çok ciddi sonuçlar da doğurabilir. Bu yüzden alerjik reaksiyon ortaya çıkarma ihtimali olan bir besin tüketirken dikkatli davranmalısınız. Özellikle alerjiniz olduğunu bile bile "Şu kadar yesem ne kadar zarar verebilir ki?" şeklinde bir düşünceyle kendi hayatınızı riske atmamalısınız.
Genelde en çok alerjik reaksiyon gösterilen besinler arasında süt ve süt ürünleri yer alır. Hayatımızın her alanında yer alması ve çok tüketilen bir besin olması sebebiyle süt tüketirken dikkatli olmakta fayda var. Bunun yanı sıra birçok insanın yumurtaya karşı da alerjik reaksiyon gösterdiği biliniyor. Fıstık, balık ve buğdayın yanı sıra çok miktarda kırmızı et tüketmek de alerjiye neden olabilir.
Kedi ve köpek gibi tüylü hayvanlarla aynı ortamda bulunulması ya da onlara dokunulması halinde bazı bünyelerde alerjik tepkiler ortaya çıkabilir. Bu reaksiyonlar hapşırma şeklinde kısa ve kolay geçen türden olabildiği gibi ciltte tahriş ve akne gibi problemler de ortaya çıkabilir. Hatta bünyesi hayvan tüyüne karşı daha hassas olan insanlarda boğulma hissi bile söz konusu olabilir.
İçeriğinde birçok bitkisel ürünün ve kimyasalın yer aldığı ilaçlar yüzünden vücutta kaşıntı, kızarıklık gibi çeşitli alerjik reaksiyonlar oluşabilir. Genelde penisilin ya da penisilin bazlı antibiyotikler bu tip alerjilere daha çok sebep olabilir.
Eğer plastik ya da kauçuğa karşı hassas bir bünyeniz varsa dokunduğunuz andan kısa bir süre sonra cildinizde tahrişler oluşabilir.
Böcekler insanları ısırdığında ya da soktuğunda bir miktar zehir salgılar ve bu zehrin etkisiyle aynı sivrisinek ısırmasında meydana geldiği gibi ufak bir kızarıklık, şişlik ve kaşıntı hissi oluşur. Normal şartlar altında çok kısa süre içerisinde bu zehrin etkisinin geçmesi beklenir. Fakat çok nadir olarak böcek ısırığına karşı bir alerjiniz varsa vücudunuz daha ağır reaksiyonlar gösterebilir. Yaban arısı, bal arısı, eşek arısı, sarıca arı, ateş karıncası gibi böcekler daha çok alerjiye sebep olan canlılardır.
Cilt bakım ürünlerinin içerisinde yer alan maddelere karşı alerjiniz varsa derinizde alerji kaynaklı bazı belirtiler gözleyebilirsiniz. Kimi bileşenlerle temasınızdan sonra cildinizde tahriş oluşabilir. Bir cilt bakım ürünü ya da makyaj malzemesi alerjiye sebep olduğunda bu alerji genelde ürünün tamamıyla değil de içindeki bir bileşenle alakalı olur.
Günlük hayatımızın neredeyse her alanında karşımıza çıkan metal, yemeklerimizin içerisinde bile bir miktar bulunur. Alerjik tepkilere neden olan metaller arasında ilk sırada nikel yer alıyor. Birçok takının üretiminde kullanılmasının yanı sıra mercimek, çikolata, domates, ceviz, ay çekirdeği, fındık ve soya gibi yiyeceklerde de bulunuyor.