Kış aylarında tüm dünyayı etkisi altında bırakan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını bahar aylarının başlamasıyla birlikte alerji ve astım hastalarında endişe yaratıyor. Polenlerden etkilenen alerji ve astım hastaları ev tozlarının da etkisiyle hapşırık nöbetleri geçirince koronavirüs kaptığı korkusunu yaşıyor.
Koronavirüse karşı özellikle bahar aylarında neler yapılması gerektiğini merak eden alerji ve astım hastalarının sorularını Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Sarıman yanıtladı. Prof. Dr. Sarıman alerji ve astım hastası olmanın tek başına koronavirüs bulaşması açısından fazladan bir risk yaratmadığını ancak orta ve ağır dereceli astım hastalarının “Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi” tarafından risk grubuna dahil edildiğini söyledi. Koronavirüsün ateş, nefes darlığı, öksürük ve yorgunluk gibi belirtilerle ortaya çıktığını hatırlatan Sarıman, alerjik nezlede ise burun akıntısı, gözlerde sulanma, hapşırığın ön planda olduğunu ancak ateş olmadığına dikkat çekti.
Özellikle ot, çimen, çiçek ve ağaç polenlerinin yoğun olduğu bahar aylarında burun kaşınması, hapşırık ve burun akıntısı nedenli eli buruna ve göze götürmek, eli ağza kapamak gibi davranışların sıkça yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Sarıman, bu temaslar ile bulaşma riskinin artabileceğini söyledi. Alerjik kişilerin elini yüzüne götürme olasılığının daha yüksek olması nedeniyle hastalık kapma riskinin de arttığını anlatan Sarıman, maske ve sosyal mesafe kuralı gibi önlemleri almaması durumunda hapşırma ve burun akıntısı yoluyla etrafına da bulaştırabileceği uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Nesrin Sarıman alerji ve astım hastalarının virüs riskini azaltmaları için şu önerilerde bulundu:
-Hapşırma sırasında tek kullanımlık mendiller kullanın. Mendil yoksa kolun iç yüzü ile ağzınızı kapatın.
-Polen yoğunluğu yoğun olduğu sabahın erken saatleri ve akşamları mümkünse evden çıkmayın.
-Her birey gibi Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği sosyal mesafe, el yıkama ve hijyenle ilgili kişisel korunma önlemlerini uygulayın.
-Dış ortama çıktığınızda mutlaka maske takın, en az bir buçuk metre olmak üzere sosyal mesafeyi koruyun.
-Tercihen koruyucu gözlük, uzun kollu giysiler ve pantolon giyin.
-Dış ortamda giyilen giysileri eve gelince çıkarın. Duş alıp, saçlarınızı yıkayın.
-Polenlerin yoğun olduğu aylarda kapı ve pencereleri kapalı tutun. Araba yolculuğunda da pencereler kapalı olmalı.
Prof. Sarıman özellikle ev tozu akarı alerjisi olan hastaların evde geçirdikleri süre arttığından daha dikkatli olmalarını, başta yatak odasında olmak üzere toz barındıran halı, kilim gibi eşyaların kaldırılmalarını, HEPA (Yüksek Etkili Partikül Emicisi) filtreli elektrik süpürgesi kullanmalarını ve zeminde ıslak temizlik yapılmasını önerdi. Sarıman, şöyle devam etti:
“Nevresimler haftada bir 60 derecede yıkanmalıdır. Klima filtreleri değiştirilmeli, tercihan alerjen tutan filtreler kullanılmalıdır. Astımlı ve alerjisi olan hastaların deterjan ve çamaşır suyu kullanarak temizlik yapmamaları, evde çamaşır kurutmamaları gerekir. El temizliğinde sabun ve su tercih edilmelidir. Virüse karşı hijyen amaçlı kullanılan çamaşır suyu astım atağına neden olabilir. Çamaşır sularının sulandırılarak kullanılması, yağ çözücüler ve dezenfektanlarla birlikte kullanılmamaları gerekir. Aksi takdirde bu karışımların solunması ciddi astım ataklarına neden olur. Lateks eldivenler bazı astımlılarda astım atağı riski yaratabilir. Evde tüylü hayvan beslenmesi alerjik kişilerde hastalığı tetikleyici nedenler arasındadır.”
Prof. Dr. Sarıman astım hastalarının doktorlarının önerdiği ve sürekli kullandıkları ilaçlara salgın döneminde de devam etmeleri gerektiğini söyledi. Bu ilaçları bırakmanın hastalığın kontrolünün bozulmasına neden olabileceğini ve astımı tetikleyebileceğini belirten Sarıman, ağızdan alınan alerji hapları ve kortizonlu burun spreylerinin kullanımında da bir sakınca olmadığını söyleyerek, alerji aşısı olanların doktorlarının belirlediği protokolde tedavilerine devam edebileceklerini ekledi.