Solunum yollarının iltihaplanması ve buna bağlı olarak bronşlarda aynı etkinin ortaya çıkması durumunda birtakım belirtiler meydana gelebilir. Göğüste sıkışıklık, öksürük nöbetleri ve nefes darlığı bu belirtiler arasında en yaygın görülenleridir. Belirtiler, daha çok üst solunum yollarının tıkanması ya da kapanmasına yol açar.
Alerjik astım özellikle 300 milyon kişiyi etkisi altına alan önemli bir sağlık sorunudur. Yaklaşık olarak her yıl ülkemizde 100 insandan 5 ya da 8'inde mutlaka görülür. Kontrol altına alınmadığı zaman ciddi sorunlara neden olur ve günlük aktiviteleri olumsuz bir şekilde etkiler. Alerjiden kaynaklı astım atakları zaman zaman yaşanabilir. İnsan vücudundaki hava yollarının daralması durumunda kendini göstererek kriz şeklinde ortaya çıkabilir.
Her atakta hava yolu duvarı şişer, hava yollarını çevreleyen kaslar şiddetli bir şekilde kasılır ve ödeme neden olur. İnsan vücudunda yer alan en önemli organlardan biri olan akciğer, alerjen maddelere karşı çok duyarlıdır. Duman, koku ya da toz gibi maddeler öksürük ve nefes darlığına yol açabilir. Hava yollarının yapısında yer alan salgı bezlerinden mukus salgılanır. Bu durumda hava yolları daralır ve havanın akciğerlerden giriş çıkışı ciddi oranda azalır.
Alerjik astım, birtakım çevresel ve kişisel faktörlere bağlı olarak meydana gelebilir. Faktörlerin bir arada olması ya da tek başına görülmesi bile hastalığa zemin oluşturur.
Anne ya da babanın alerjik astım geçmişleri çocuklarda da bu hastalığın görülme ihtimalini artırır. Anne ve babanın her ikisinde de bu sorun varsa, risk oranı %60-70'e ulaşır. Birçok genin insan vücudunda bulunması sonucunda hastalığa karşı daha duyarlı bir hale gelinir.
Günümüzde tüm dünyanın mücadele ettiği en önemli sağlık sorunlarından biri obezitedir. Obezite birçok hastalığın başlangıç noktası olduğu gibi, alerjik astım için de ciddi bir risk faktörüdür. İnsan vücudunda yer alan açlık hormonu gibi önemli hormonların hava yolunun işlevini olumsuz bir şekilde etkilemesi ve vücudun eğilimini artırması sonucunda meydana gelebilir.
Evde ya da dış ortamda yer alan alerjen maddeler, alerjik astımın tetiklenmesine neden olabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda ev tozu, kedi, köpek gibi hayvanların tüyü ve bazı besinlere karşı insan vücudunun gösterdiği reaksiyonların alerjik astıma yol açtığı kanıtlandı. Ayrıca hamam böceği alerjik reaksiyon için önemli bir faktördür. Köy ya da kırsal kesimde yaşamını sürdüren çocuklarda alerjik astımın ortaya çıkmasındaki en önemli sebep olarak görülür.
Bebeklik ve çocukluk sürecinde, respiratuvar sinsityal virüs ve parainfluenza virüsü direkt olarak akciğerleri olumsuz bir şekilde etkiler. Çocuklarda meydana gelen belirtiler farklı hastalıklarla karıştırılabilir. Yapılan bazı araştırmalar sonucunda çocukların %40'ında semptomların devam ettiği ve ilerleyen zamanlarda alerjik astıma dönüştüğü kanıtlandı. Hatta kızamık, respiratuvar sinsityal virüsü, bebeklik sürecinde geçirilmiş olan bazı enfeksiyonlar, alerjik astımın gelişimine zemin hazırlar. Erken çocukluk döneminde birtakım enfeksiyonlara maruz kalmak, çocukların bağışıklık sisteminin alerjik astıma karşı güçlenmesini ve farklı hastalıkların riskinin azalmasını sağlar.
Doğum sıralaması ve kreşe devam etme süresi tehlikeyi azaltabilir. İlerleyen zamanlarda ortaya çıkma ihtimali olan diğer alerjik hastalıklara karşı büyük oranda koruma sağlayabilir. Alerjen maddeler ve virüs kaynaklı bazı enfeksiyonlar, alt solunum yollarını olumsuz bir şekilde etkiler. Daha sonraki aşamada viral enfeksiyonlar, vücudun alerjik duyarlılığını oldukça artırabilir.
Sigara kullanımı, birçok hastalığın ortaya çıkmasında temel sebep olarak kabul edilir. Sigara kullanılması ve dumanına maruz kalınması, akciğerlerin işlevinin bozulmasına, şiddetlenmesine, ağırlığının artmasına ve alerjen astım semptomlarına neden olabilir.
Aynı zamanda sigara dumanı astımın tedavisinde kullanılan bazı ilaçların faydasını büyük oranda azaltır. Alerjik astımın kontrol altına alınmasını zorlaştırır. Bebeklik döneminde uzun süre sigara dumanına maruz kalmak, ilerleyen zamanlarda birçok soruna neden olabilir. Anne adayının hamilelik sürecinde sigara içmesi, bebeklerin akciğerlerinde bazı sağlık sorunlarının oluşmasına yol açar.
Özellikle büyük şehirlerdeki önemli sorunlardan biri yoğun hava kirliliğidir. Hava kirliliği aynı zamanda birçok sağlık sorununu da beraberinde getirir. Akciğerleri direkt olarak etkileyen alerjik astıma neden olabilir. Hava kirliliğinin yoğun olduğu şehirlerde yaşayan çocukların, fiziksel ve yapısal gelişimi olumsuz bir şekilde etkilenir. Alerjik astım sorununda, semptomların artmasına neden olur.
Alerjiden dolayı oluşan astımda anne sütünün rolü ve etkisi büyüktür. İnek sütü ya da soya proteiniyle hazırlanan mamalarla beslenen bebeklerin, sadece anne sütü ile beslenen bebeklere oranla daha yüksek oranda alerjik astıma yakalanma olasılığı bulunuyor. Kullanımı sürekli artan hazır mamaların içeriğinde sebze ve meyve oranı düşüktür.
Aynı zamanda margarin ve bitkisel yağların içerisinde yer alan N-6 poliansatürenin yağ asidi yüksek, yağlı balıkta bulunan N-3 poliansatürenin ise yağ asidi düşüktür. Yeterli oranda vitamin, mineral ve protein alamayan bebeklerin bağışıklık sistemi güçsüz olur. Bu durumda her türlü alerjik hastalıklara daha duyarlı ve açık bir hale gelebilirler.
Alerjiden kaynaklı astım önemli bir sağlık sorunu olarak kabul edilir ve insanların günlük hayatını olumsuz etkiler. Bazı tetikleyici faktörlerin ortaya çıkması halinde semptomlar daha şiddetli olabilir. Semptomlar çok şiddetlendiği zaman, hastayı gece uykusundan uyandırabilir. Hastalığın belirtileri kişiden kişiye göre değişiklik gösterir.
Hava yollarında daralma olduğu zaman, kuru öksürük meydana gelir. Bazı durumlarda üst solunum yolu hastalıklarının bir belirtisi olarak da görülebilir. Alerjik astımın en önemli belirtileri arasında kuru ve şiddetli öksürük yer alır. Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülebilir. Özellikle alerjen maddelerin solunması halinde öksürük meydana gelir. Alerjiden kaynaklı öksürükler, daha çok kuru öksürüklerdir ve bazen saatlerce sürebilir. Öksürüğe sebep olan alerjen maddelerin bulunduğu ortamdan uzaklaşmadan öksürük hali düzelmez.
Nefes darlığı genel olarak herkeste görülebilen bir durum. Ağır bir egzersiz yaptığınız zaman nefes almakta ve vermekte zorluk yaşarsınız. İnsan vücudunda yer alan solunum yollarını çevreleyen doku kaslarının daralmasıyla nefes darlığı yaşanır. Bu durum alerjen astımı ve herhangi bir alerjen maddeye alerjisi olan kişilerde daha çok ortaya çıkabilir. Herhangi bir toz ya da polenin insan vücuduna girmesiyle daha çok şiddetlenebilir.
Göğüste baskı oluşması hissi, nefes darlığı ve öksürük sonrasında ortaya çıkan bir durumdur. Göğüste sıkışma şeklinde de kendini gösterebilir. Alerjik astımın en önemli belirtileri arasında yer alır. Alerjen maddenin özellikle koklama şeklinde vücuda girmesi sonucunda ortaya çıkar.
İnsan vücudunun alerjik reaksiyon göstermesiyle hapşırma oluşur. Aynı durum alerjiden oluşan astım sorununun meydana gelmesinde de sık sık görülebilir. Alerjen maddelerin burun yoluyla vücuda girmesi sonucunda hapşırma ortaya çıkar. Hapşırma aynı zamanda farklı hastalıkların da bir belirtisi olarak görülür. Üst solunum yolu hastalıklarından olan nezle ve gripte ortaya çıkan hapşırıktan tamamen farklı bir yapıdadır. Alerjen astımda hapşırık birkaç kere üst üste olur ve uzun süre devam eder.
Burun akıntısı alerjiden sinüzite kadar birçok hastalığın belirtisi olarak görülür. Bazı hastalıklarda 1 haftaya kadar devam eder. Alerjik astımda ise alerjen maddenin vücuttan atılmasıyla son bulur. Aynı zamanda burun akıntısına, öksürük ve boğaz ağrısı da eşlik edebilir.
Yetişkin insanlarda genel olarak yukarıdaki belirtiler görülür. Ancak bebeklerin vücut yapısı ve bağışıklık sistemi çok güçlü olmadığı için onlarda farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Bebeklerde alerjen astım durumundan oluşan belirtiler ise, uzun süreli nefes alıp vermede zorlanma, çok şiddetli ve hırıltılı bir şekilde öksürük, göğüste sıkışma, gece boyunca devam eden hırıltı, hapşırık gibidir. Bebeklerde alerjik astım belirtileri daha şiddetli görülür ve tedavisi sınırlı olduğu için daha uzun sürer.
Alerjik astım için birtakım tedavi yöntemleri bulunur. İlaç kullanarak ve gerekli önemleri alarak hastalığın semptomları azaltılabilir.
Hastalığın tedavisinde yaklaşık olarak %10 oranında ilaç uygulanır. Bazı ilaçlar yalnızca öksürüğe yol açabilir. Doktor tavsiyesi olmayan ve rastgele kullanılan ilaçların sakıncalı olma ihtimali bulunur. Yüksek tansiyon, kalp ritmi bozuklukları, göz tansiyonu, migren, kalp damar hastalıklarında kullanılan ilaçlar risk oluşturabilir. Hastaların düzenli olarak kullanması gereken bazı ilaçlar vardır. Bu ilaçlar daha çok hastalığı kontrol altına almak ve hastayı rahatlatmak amacıyla kullanılır.
Kontrol altına almak için kullanılan ilaçlar, genel olarak iltihap giderici anti-inflamatuvarlardır. Her gün ve uzun süre kullanılması gerekebilir. Rahatlatıcı etkisi olan ilaçlar ise insan vücudunda hızlı etki göstererek, bronş lümenin daralmasını engeller, belirtileri azaltır ve ihtiyaç duyulduğu zaman kullanılır. İnhalasyon, oral yolla ilaçların hastaya uygulanmasıdır. İnhaler, soluma yoluyla vücuda alınır ve hastalığı kontrol eder. Hızlı etki gösteren beta2-agonistler de büyük oranda fayda sağlar.
Düzenli olarak ilaç kullanması gereken ve önemli hastalığa sahip olan insanlara alternatif olarak aşı yöntemi uygulanabilir. Bunun için her yıl eylül ya da ekim aylarında grip aşısı yaptırılır.
Şiddetli semptomları azaltmak için alerjik astım bitkisel tedavisi uygulanabilir. İlaçların kullanılmasının yanı sıra, bitkisel tedaviyle hastalığın etkisi azaltılabilir. Bu durumda akla ilk gelen soru alerjik astıma ne iyi gelir? Bitkiler her hastalıkta belirli bir oranda fayda sağlayabilir.
Tere: Taze olarak tere tüketebilirsiniz. Günde yaklaşık olarak 2 ya da 3 yaprak taze tereyi yapraklarıyla birlikte çiğneyebilirsiniz. Aynı zamanda burun akıntısına ve göz sulanmasına iyi gelir.
Kekik çayı: Sabahları aç karnına taze ya da kuru kekik çayını demleyerek içebilirsiniz.
Adaçayı: Kış mevsiminde hava sıcaklığı belirli bir oranda düşer. Soğuk havaların gelmesiyle birlikte üst solunum yolu hastalıkları birçok insanda görülür. Özellikle alerjen astımın tedavisinde adaçayı çok sık tüketilir. Aynı zamanda göğüs ağrısını da azaltmaya yardımcı olur.
Nane: Birçok sağlık sorununa iyi gelen naneyi hem kuru hem de taze olarak tüketebilirsiniz. Çay şeklinde her gün taze olarak hazırlandığı zaman, insan vücuduna büyük oranda fayda sağlar. Alerjen astım sorununda ortaya çıkan belirtilerin hafiflemesine imkan tanır.
Isırgan otu: Bir bardak kaynamış suyun içerisine ısırgan otu atarak demleyebilirsiniz. Her gün düzenli olarak içtiğiniz zaman faydasını görürsünüz.
Limon ve bal çayı: İçeriğinde yüksek oranda C vitamini olan limon, alerjik astıma iyi gelen besinler arasında etkili bir rol üstlenir. İçerisine bal ilave ettiğiniz zaman etkisini artırarak, tüm şikayetlerinizin hafiflemesini sağlar.
Alerjik astıma neden olan faktörlerden korunmak için bazı önlemler alınabilir. Özellikle tüm odalarda bulunan halı, mobilya, perde, koltuk gibi çok fazla toz tutan eşyaları sık sık havalandırılması gerekir. Halılar çok güçlü çekim gücü olan elektrik süpürgesiyle temizlenmelidir. Mobilyalarda kumaş yerine deri ya da vinleks kaplama tercih edilmelidir. Yorgan, yatak ya da yastıkların ise pamuklu olanları kullanılmalıdır. Nevresim ve çarşaflar 60 derece ve üzeri bir sıcaklıkta yıkanmalıdır. Perde, kilim ve kıyafetlerin haftada iki kez ve yüksek sıcaklıkta yıkanması gerekir. Aynı zamanda her hafta en az 2 kez tüm odalar temizlenmeli ve temizlik yapıldıktan yaklaşık olarak 20 dakika sonrasında eve tekrar girilmeli.
Temizlik yaparken toz kaçmaması için, ağzınıza, burnunuza maske ya da tülbent takabilirsiniz. Evin her odasının nem oranı iyice ayarlanmalı. Havanın nem oranı %45'in altına düştüğü zaman akarlar yok olur. Aynı zamanda akarları yok etmek için, bazı kimyasal maddeleri de kullanabilirsiniz. Ancak bu ürünleri hastanın uygulaması zararlı olabilir. Odaların nem oranını kontrol altına almak için buhar makinesi ve nemlendiriciler kullanılabilir.