Alevi açılımı havada mı kaldı?

Kalkınma Bankası’na 1978'de adımını çaycı olarak attığını ve çay ocağını işlettiğini belirten Sümbül, 7 çalışanı ile birlikte Alevi olduğu gerekçesiyle sözleşmesinin iptal edildiğini öne sürdü.

ANKARA (ANKA) -Hükümet Alevilerin taleplerini düzenlediği ‘Alevi Çalıştay’ları ile masaya yatırırken, Alevi olduğu için Kalkınma Bankası’ndaki çay ocağı işletme hakkının elinden alındığını iddia eden Kemal Sümbül isimli bir vatandaş, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na başvurdu.

Kalkınma Bankası’na 1978 yılında adımını çaycı olarak attığını ve daha sonra çay ocağını işlettiğini belirten Sümbül, 7 çalışanı ile birlikte Alevi olduğu gerekçesiyle sözleşmesinin iptal edildiğini öne sürdü. Sümbül komisyona sunduğu dilekçede, 'Maruz kaldığı ayrımcılığın' araştırılmasını, uğradığı zararın tazmini konusundaki iddiasının araştırılmasını ve gerekli işlemlerin yapılmasını istedi.

Reklam
Reklam

Hükümet Alevi Çalıştay’ları düzenlerken, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na ilginç bir başvuru oldu. Alevi olduğu için Kalkınma Bankası’nda işlettiği çay ocağının elinden alındığı ve sözleşmesinin iptal edildiğini öne süren Kemal Sümbül isimli bir vatandaş, komisyona verdiği dilekçede, yanında çalıştırdığı 7 kişi ile birlikte işsiz kaldığını kaydetti. Sümbül dilekçesinde 1991 yılından bu yana Kalkınma Bankası’nın hizmet binasının çay ocağını işlettiğini, 3 yıllık hizmet sözleşmesinin daha birinci yılı bile dolmadan idarenin zorlama ve baskısıyla sözleşmesinin iptal edildiğini kaydetti. Sümbül dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

“Her şey beş yıl önce başladı. Bir sabah işe geldiğimizde genel müdür yardımcılarından Bahattin Sekkin’in ‘artık bankanın yemekhanesinde yemek yemeniz yasaklandı’ şifahi talimatı ile karşılaştık. Banka çalışanlarının büyük çoğunluğu bu karara karşı durdu. Kimi banka çalışanları yemekhaneye gitmeyerek protesto etti. Çok geçmedi 2 gün sonra bize konulan yemek yasağı kaldırıldı. 2009 yılı başında sözleşme 3 yıllığına idare ile tarafım arasında sessiz sedasız yenilendi. Aradan 5-6 ay geçmişti ki ‘genel müdüre şikayetler var hakkınızda’ söylemleriyle düğmeye basıldı. ‘Saçın uzun, dağınık, sakalını kesmemişsin, tırnakların uzamış’ gibi şifahen iletilen şikayetlerin ardı arkası kesilmiyordu. 9 katlı bir binanın giriş katındaki çay ocağından 8 kata sıcak içecek hizmeti vereceksiniz ama asansörü kullanmayacaksınız denildi. Banka yönetimi, asansör kullanımını yasaklama yanında, birim yöneticilerine ikram olarak sunduğu aylık fiş kullanımına son vererek benim aylık 6 bin-7 bin gelir kaybına uğramama neden oldu. Kek poğaça satışı yapılmadığı halde kek poğaça satışı yasaklandı. Tost satışı için yaptığım harcamaya rağmen tost satışı yasaklandı.”

Reklam
Reklam

-“AÇILIM ÇAY OCAĞINDAN BAŞLADI”-

Kalkınma Bankası’yla sözleşmesinin 25 Kasım 2009’da sonlandırıldığını ifade eden Sümbül dilekçesinde “1978 yılında bankaya çaycı olarak adım atan ben 31 yıl sonra yine çaycı olarak kapının önüne konuldum yanımda çalıştırdığım insanlarla birlikte. Çünkü ben Aleviydim. Bir yanda Alevi çalıştayı düzenlemeler bir yanda Alevi açılımı söylemleri. Alevi açılımı çay ocağından başladı” ifadesine yer verdi. Sümbül Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’ndan, maruz kaldığı ayrımcılığın ve zararının tazmini konusundaki iddiasının araştırılmasını istedi.