ANKARA (ANKA) – Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Turan Eser, TBMM Plan Bütçe Komisyonu Başkanlığı'na yaptıkları başvuru ile federasyona 2008 yılı mali bütçesinden ödenek ayrılmasını talep ettiklerini belirterek, "Irk, din ya da herhangi bir mezhebe ayrıcalık tanıyıp, diğer farklılıkları yok sayan devletin çağdaşlığı ve demokratlığı da sorgulanır" dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Turan Eser yaptığı yazılı açıklamada, TBMM Plan Bütçe Komisyonu Başkanlığı'na yaptıkları başvuru ile federasyona 2008 yılı mali bütçesinden 400 Milyon YTL. ödenek ayrılmasını talep ettiklerini bildirdi. Eser, duyarlılık göstermeleri için, başvuru dosyalarını tüm partilere ve 23. Dönem miletvekillerine de ulaştırdıklarını kaydetti.
Alevilerin sorunlarını çözüme kavuşturmak konusunda siyasi iradenin uzak durmasını ve çözüm üretmemesinin Alevilerin devlete bağlılığını zedeleyeceğini ifade eden Eser, "Yıllardır anlatmaya çalıştığımız gerçeklerden biri şudur, Alevi yurttaşların nüfusu yirmi beş milyon civarından ifade edilmekte olup ve sorunlarına çözüm halen bulunmamıştır. AB İlerleme Raporu dahil bir çok ülkenin raporlarında Alevi sorununun yer alması bu gerçeğin boyutunu daha net göstermektedir" dedi. Eser, Alevilerle ilgili sorunların uluslararası raporlara girmesinin nedenin, hükümetlerin bugüne kadar bu sorunları görmezden gelmesi ve inkar etmesi olduğunu vurguladı.
Eser, anayasanın yurttaşlar arasında adalet ve eşitliği zorunlu sayan maddelerinin, bütçe yapan milletvekilleri tarafından görmezden gelindiğini savunarak, "Sosyal devlet, bir tek yurttaşı dahi dışarıda bırakmadan kollayan ve kucaklayan devlettir. Irk, din ya da herhangi bir mezhebe ayrıcalık tanıyıp, diğer farklılıkları yok sayan devletin çağdaşlığı ve demokratlığı da sorgulanır" dedi.
2008 yılı bütçesinden Diyanet İşleri Başkanlığı'na 1 milyar 998 milyon 412 bin 595 YTL ayrıldığını hatırlatan Eser, şu ifadelere yer verdi:
"Bu kurumdan hiç bir hizmet almamış ve DİB'dan hizmet alma talebi olmayan Alevi yurttaşların da ödediği vergilerden karşılandığı göz önünde bulundurulursa, eşitsizliğin ve ayrımcılığın boyutu anlaşılmış olur. Bu ödenek, neredeyse birkaç bakanlığımızın toplam bütçesinden daha da büyük bir miktardır. Laik Devlet olarak tanımlanmamıza karşın, Sünni-Hanefi inancı doğrultusunda yıllar yılı cömert bütçeler ayrılırken, inanç ve kültürlerini yaşamak, geliştirmek ve inançsal mekânlarını oluşturmak üzere devlet katkısı isteyen Alevilere 'hayır veremeyiz' denilmesi veya çeşitli gerekçeler bulunarak, verilen ödeneğin sadaka ölçüsünde tutulması doğru, adil ve kabul edilebilir bir uygulama olmadığı ortadadır. Anayasanın bağlayıcı hükümleri dikkate alınarak federasyonumuzun yürütttüğü Alevi-Bektaşi inancı ve öğretisi doğrulutusundaki çalışmaların giderlerini karşılamak üzere, 2008 Yılı Mali Bütçesinden ödenek ayrılmasını zorunlu bir hak olarak görmekteyiz"