Alevilikle ilgili tartışmalara Görmez yorumu

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet'in kilise gibi dini kutsal bir otoritesi olmadığını, hiçbir kişi ve toplumu dinin dışına itme hakkının da bulunmadığını belirtti.

ANKARA (ANKA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet'in kilise gibi dini kutsal bir otoritesi olmadığını, hiçbir kişi ve toplumu dinin dışına itme hakkının da bulunmadığını belirterek, "Kendisini İslam'ın içinde görerek inancını yaşamak isteyen herkes muhteremdir" dedi.

Görmez, Gölbaşı Sosyal Tesisleri'nde gazetecilerle iftar yemeğinde buluştu. Hakların her insana doğuştan verildiğini ve toplum düzenini bozmamak kaydıyla bireylerin ve toplulukların bu hakları sonuna kadar kullanmalarının esas olduğunu dile getiren Görmez, bu hakların başında inanma ve inancını istediği gibi yaşama özgürlüğünün geldiğini söyledi.

Reklam
Reklam

-"SÜNNİLERLE ALEVİLER ARALARINDA TOPLUMSAL BİR SORUN YOK"-

Sünnilerle Aleviler aralarında toplumsal bir sorun olmadığını vurgulayan Görmez, şöyle konuştu:

"Bir tarafta Sünnilik ve Diyanet, diğer tarafta Alevilik olup bunlar birbirine karşıymış gibi takdim edilerek zihinleri karıştırıp toplumsal kesimleri karşı karşıya getirerek teolojik bir münakaşanın içine sürüklemek doğru değildir. Maalesef entelektüel zihinlerimiz inanç özgürlüğü açısından modern devlet düzenlemesinde geçmişe göre neden daha kısıtlayıcı ve tekelci bir uygulamanın içine girerek inançlar üzerinde bir baskının oluşmasına neden olduğumuzu tartışmamaktadır? Binlerce yıl bir ve beraber yaşamış olan sadece Alevi ve Sünni olarak değil, Nusayrisiyle, Yezidisiyle, Keldanisiyle, Süryanisiyle, Yahudisiyle, Melamisiyle, Kadirisiyle ve daha nice din, mezhep ve inanç gruplarıyla bu geleneksel beraberliğimiz neden modern bir forma kavuşturulamamıştır? Bütün bu sorular üzerine herkes kafa yormalı ve bu soruları çoğaltarak, her birine modern hukuk açısından çözümler üretilmelidir. Ancak bu çözümler üretilirken hiçbir inanç mensubu, başkaca inanç mensubu ile karşı karşıya getirilmemeli ve birbirinin alternatifi olarak görülmemelidir."

Reklam
Reklam

-"ALEVİLİĞİN DİYANET ÜZERİNDE TARTIŞILMASI, SORUNUN DERİNLEŞMESİNE PSİKOLOJİK KATKI YAPMAKTA"-

Aleviliğin, sadece Diyanet üzerinden tartışılmasının, sorunu çözmekten çok derinleşmesine psikolojik katkı yaptığını belirten Görmez, bunun yapıcı bir tartışma olmadığını ifade etti. Diyanet'in kilise gibi dini kutsal bir otoritesi olmadığını, hiçbir kişi ve toplumu dinin dışına itme hakkının da bulunmadığını söyleyen Görmez, şunları ekledi:

"Kendisini İslam'ın içinde görerek inancını yaşamak isteyen herkes muhteremdir. İslam dini hiçbir şahsa ve hiçbir kuruma herhangi bir müessesenin teolojik statüsünü belirleme hak ve salahiyetini tanımamıştır. Sorunlarımızı yasal engelleri ortadan kaldırmak, özgürlükleri çoğaltmak üzerinden çözmek varken; yeni teolojik statüler aramak ve söz konusu teolojik statüleri de asla böyle bir yetkisi olmayan Diyanet kurumu üzerinden tartışmak doğru değildir. İslam dini teolojik statü belirleme yetkisini ne bir şahsa ne bir kuruma vermiştir. Alevilik konusu bu açıdan hepimizin ortak konusu, ortak sorunudur. Türkiye de yaşayan herkes bu konuda çok daha özenli, dikkatli bir dil ve üslup kullanmak durumundadır. Herkesin, başta Diyanet olmak üzere, kendisine yönelik bir özeleştiri yapmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum."

Reklam
Reklam

-ARAKANLI MÜSLÜMANLAR İÇİN YARDIM KAMPANYASI-

Görmez, Arakanlı Müslümanların etnik ötekileştirmeyle karşı karşıya kaldığını kaydederek, Myanmar'da yaşanan olaylarda 15 Haziran'dan bugüne kadar yaklaşık 50 bin kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Yaşananları Budizm ve İslam çatışması olarak temellendirmenin doğru olmadığını vurgulayan Görmez, siyasetin plan ve projelerini dinler arası bir çatışmadan medet umarak gerçekleştirmeye çalışmasının üzüntü verici olduğunu aktardı. Görmez, Arakanlı Müslümanlar için başlatılan yardım kampanyasının da devam ettiğini hatırlattı.

Anahtar Kelimeler: