Alex de Souza... Vedasının üzerinden tam bir yıl geçti ama ne unuttu, ne unutuldu... Türkiye’de yalnızca futbola değil; bir döneme damgasını vurdu. Bir sporcunun çok ötesinde; herkesin bir yönüyle kendisine örnek aldığı, özel bir bağ kurduğu bir figür oldu. Türkiye’de yaşadığı sürede kendisine biriktirilen sevgi, hüzünlü ayrılığında onbinlerin gözyaşı oldu... Herkesin bir cümlesinde teselli buldu... “Bir gün geri gelecek .”
Ben gelmesini beklemek istemedim. Çünkü hayranlıkla izlediğim bir sporcu, takdir ettiğim bir aile babası, örnek alınması gerektiğini düşündüğüm bir karakter olması dışında; benim için çok özel bir dost oldu hep...
Ayrılıkları herkesten biraz daha fazla , biraz daha derin üzdü beni o yüzden... Ayrılma sürecinde yaşadıkları üzüntü, havalimanı içinde yakın dostları dışında “gitme” sesleri... Herkesin aklına silinmemek üzere kazınan o veda...
O uçak yolculuğunun kendisi, eşi, çocukları için yaşadıkları en zor, en duygusal yolculuk olduğunu biliyorum. Son bir kez İstanbul’a, Kadıköy’e o yolculukla ettikleri veda, kendisinin de hep söylediği gibi hayatındaki en zor anlardan belki de ilki. Brezilya’ya yerleştikten sonra bile aslında hala büyük bir parçalarının burada yaşadığına yakın tanık olduğum, benim hayatımda kalbimde yeri çok özel olan bu aileyi; ‘bu kadar ayrılık yeter” diyerek ziyarete gittim.
Alışmak zor oldu
Tam bir yıl aradan sonra yeniden Alex, Daiane, Maria, Antonia ve Felipe’yi görmek, hasret gidermek son dönemde yaşadığım en keyifli günlerden oldu. Her zaman olduğu gibi sonsuz misafirperverlikleriyle beni evlerinde konuk ettiler... Yediğim içtiğim benim olsun ama akıllardaki sorular da yanıt bulsun diye, Türkiye’den yalnızca bedeni ayrılan büyük kaptana ayrıldığı günden günümüze hem kendisini hem Türkiye’yi sordum... İşte o samimi cevaplar...
- Öncelikle nasılsın, Türkiye’den ayrıldıktan sonraki süre boyunca Coritiba’da hayatın nasıl?
* “Türkiye’den çıkıp buraya, Coritiba’ya kadar bizi ziyarete geldiğin için teşekkürler. Bizim için buraya dönüp yaşamak çok zor oldu. Kendi ülkemiz olduğu için kolay olacağını sanmıştım ama değilmiş. Şu an daha iyiyim, ailem de daha iyi ,adapte olmaya başladılar. Burada hayatımız Türkiye’den, İstanbul’daki hayatımızdan çok farklı. Kendi ülkemiz, kendi şehrimiz olmasına rağmen günlük hayata adapte olmamız bir zaman aldı.”
- Takımda her şey iyi gidiyordu ama şu an biraz sıkıntılı bir dönemdesiniz. Neler oluyor?
* “Burada günlük yaşantıya uyum sağlamak kadar, işime uyumum da zaman aldı. Özellikle ilk 6 ay kişisel adaptasyon anlamında çok zordu. Ben, eşim, çocuklarım çok duygusal, çok zorlu bir dönemden geçtik. İstanbul’dan ayrıldığımız o günü hala unutamıyoruz. Bunların yanı sıra futbol yaşantım, takımın performansı, benim performansım... Her şey iyi gidiyordu ki; benimle birlikte birkaç oyuncunun art arda yaşadığı sakatlıklar nedeniyle takımda bir düşüş başladı. Antrenörümüz istifa etti. Kısaca takımımız adına çok iyi bir dönemden geçtiğimiz söylenemez. Yine de bütün olumsuzlukları bir kenara bırakıp, sezon sonuna kadar elimizden gelenin en iyisini yapacağız.”
- Türk Futbolu’nu takip ediyorsun. Başta Fenerbahçe olmak üzere; Beşiktaş, Galatasaray ve ligin geneliyle ilgili ne düşünüyorsun?
* “Fenerbahçe büyük değişimler ve olumsuzluklar yaşadı. Art arda zorlu dönemlerle mücadele etti. Başkan ve yönetimle alakalı sıkıntılar, Aykut Kocaman’ın ayrılışından Ersun Yanal’ın gelişine kadar bir yığın değişimler... Şimdi yeni bir teknik direktör var. Ersun Yanal... Türkiye’yi iyi tanıyan bir antrenör. Pek çok Türk Takımı ve Milli Takım tecrübesi olan bir isim. Fenerbahçe çok zorlu günler geçirdi. Ancak çok önemli ve büyük bir kulüp. Çok büyük bir camia. Çok güçlü bir taraftar desteği var. Ekonomik anlamda gerekli büyüklük ve güce sahip. İnancım sonsuz ki; bu büyük camia, yaşanan tüm olumsuzlukları geride bırakıp zafer yolunda güçlü şekilde devam edecek. Çünkü o büyük taraftar her zaman çok büyük zaferleri hak ediyor. Fenerbahçe de arzu ettiği, hak ettiği büyük başarıları yaşayacak buna hiç süphem yok.
Beşiktaş için yenilenmeyle başladı sezon. Farklı bir bakış açısı ve sistem değişikliği vardı sezon başında. İyi de başladılar sezona. Keyif veren bir takım görüntüsü çizdiler. Bence bu sene onlar için başarılı bir sene olacak. Sezonun sonuna kadar zirveyi zorlayacaklarını düşünüyorum.
Galatasaray son iki senenin şampiyonu. Çok iyi oyunculardan kurulu bir kadrosu var. Fatih Terim’le yollar ayrıldı. Bu tarz ayrılıklar, birleşmeler futbolun içinde hep var. Bana gore çok önemli bir teknik adam Türkiye için. Fakat bundan sonrası yeni teknik direktör ve yeni bir sayfa Galatasaray adına. Nasıl olacağını bekleyip , izleyip göreceğiz.
Türkiye ligindeki diğer takımlar ise büyükleri her zaman zorluyorlar. Şampiyonluk yarışında Türk Ligi’nde zaten adaylar genel olarak belli. Brezilya’dan yakın olarak takip ediyorum; takımların neredeyse tamamı önemli değişiklikler yaşamalarına rağmen sonuna kadar çok zorlu ve heyecanlı bir lig olacağı düşüncesindeyim.”
Davet gelirse seve seve
- Gidişinle birlikte en çok konuşulan şey; ‘Bu veda yakışmadı. Alex’e böyle veda edilmemeliydi. Kadıköy’de son bir maç oynamalıydı’ oldu. Son bir maç oynamakla ilgili ne düşünüyorsun?
* “Kadıköy’de son bir maç oynamak elbette isterdim ve hala da isterim... Futbol yaşantıma veda edeceğim maçın Kadıköy’de olmasını isterim. Çünkü bu benim için büyülü bir şey olurdu. Şu anda futbol oynamaya devam ediyorum. Ama aktif futbol yaşantımın bitme zamanı geldiğinde, bu şekilde orada veda etmek muhteşem olur.”
- Böyle bir davet gelse, organize edilse gelirsin yani...
* “Elbette, seve seve... Sen benim için bir maç organize et Merve (gülüyor)...
- İletişimin hiç kopmadı ama senden bir mesaj götürmek isterim Türkiye’ye... Neler söylemek istersin?
* “Her şeyden önce tüm Türk halkına teşekkür etmek istiyorum. 1 sene oldu ayrılalı ama hala beni takip edip ilgi göstermeye devam ediyorlar. Ben ve aileme gösterdikleri tüm bu sevgi ve ilgi için çok teşekkürler. Ben, eşim ve çocuklarım Türk insanını ve ülkeyi çok seviyoruz. Bu nedenle her zaman geri dönmemiz mümkün. Herkesi çok seviyoruz, çok teşekkürler...
Keşkülü özledim
- İstanbul’u çok sevdiğini ve özlediğini biliyorum. Boğaz, yemekler, Acarkent... Hepsini eminim çok özlemişsindir. Ama en çok özlediğin şey ne?
* “Keşkülü özledim (gülüyor). İnsanları, yemekleri, İstanbul’a dair her şeyi özledim. Ama en çok Şükrü Saracoğlu Stadı’nı özledim. Oradaki atmosferi... Özlediğim pek çok şey olmasına rağmen eğer bir tane seçmem gerekirse; bu kesinlikle Kadıköy olur. Çünkü bir futbolcu olarak söylüyorum; 9 sene boyunca orada oynayıp, o stada her çıktığımda hissettiğim şeyler, o atmosfer başka hiçbir yerde yok. Bana bu güçlü duyguları yaşatan yeri bu yüzden özlediğim yerler arasında ilk sıraya koyuyorum.”
Türkiye’de çalışabilirim
Herkes futbol oynamayı ne zaman bırakacağını ve Türkiye’ye ne zaman döneceğini merak ediyor. Karar verdiğin bir tarih ya da dönüşle alakalı bir planın var mı ?
* “1 sene daha futbol oynamayı düşünüyorum. Futbolu bırakınca da futbolla ilgili birşeyler yapmak için kendimi hazırlayacağım. Televizyonla alakalı birşeyler olabilir, teknik direktörlük olabilir, kulüp direktörlüğü olabilir. Futbolun içinde olan herhangi bir iş yapmaya devam edeceğim ve her ne yapacağıma karar verip kendimi o yönde hazırlayacağım. Ve bu yapacağım planın ne olduğuna dair kararım netleştikten sonra, Türkiye’de olma ihtimalim her zaman var elbette. Çünkü orası benim 9 yıl yaşadığım, kültürünü , insanlarını çok sevdiğim ve sevildiğimi hissettiğim yer. Ama bütün bunlar futbolu bıraktıktan sonra düşüneceğim ve karar vereceğim şeyler. Şu an sadece futbol oynamaya ve kariyerimin kalan kısmında verimli olmaya konsantreyim.”
Felipe’yi desteklerim
Felipe futbolu çok seviyor. Evde de ya futbol oynuyor, ya da maç izliyor. Futbolcu olması için onu yönlendirmeyi düşünüyor musun?
* “Felipe futbolu çok seviyor ve sürekli futbolcu olmak istediğini söylüyor. Ama henüz sadece 3 yaşında. Ben şu an sadece eğlenmesini istiyorum. İleride eğer gerçekten bu isteği devam ederse ve yetenekleri de izin verirse futbolcu olmasını isterim ve desteklerim. Benim için hiç problem yok. O ne olmak istiyorsa, nasıl mutlu olacaksa hep desteklerim.”
Terim üzüntüsü!
"Ben oyuncu olarak Fatih Terim ile çalışma zevkini yaşamadım. Terim, Türk Futbolu için önemli bir isim, figür. Umarım Dünya Kupası’na gelirler"
- Türk Milli Takımı ve Fatih Terim’in tekrar Milli Takım’ın başına geçmesiyle ilgili ne düşünüyorsun?
* “Türk Milli Takımı, Terim’in göreve gelişiyle hemen sahaya ve sonuçlara yansıyan ciddi bir değişim yaşadı. Ben oyuncu olarak Terim’le çalışma zevkini yaşamadım. Fakat O’nun karakteri, oyuncuları motive edişi, kazanmış olduğu başarılar, tecrübesi... Türk Futbolu adına çok önemli bir isim, figür. Dolayısıyla Milli Takım’ın başına geldiği andan itibaren de bu farklılık ortaya çıktı. Türkiye adına bu olumlu değişimin sürmesini diliyorum. Umarım çok iyi devam ederler ve Türkiye Dünya Kupası için Brezilya’ya gelir.”
Alex’e yeni statü!
Fenerbahçe’nin eski kaptanı, ülkesinde büyük bir onura layık görüldü. Parana eyalet meclisinde yapılan törenle yıldız futbolcuya eyaletin onursal vatandaşı unvanı verildi. Ödül, Alex’in sportif ve saha dışındaki eyalet ve ülkenin tanıtımına yaptığı katkılardan dolayı verildi.
MERVE TOY / Milliyet