Alex'ten Arda mesajı!

Fenerbahçe kaptanı Alex de Souza "Yüzde Yüz Futbol"a katıldı.

Alex'e göre Türkiye'deki en iyi yerli ve yabancı oyuncu kim, şampiyonluk yarışı için neler dedi, Arda'ya ne mesaj yolladı ve dahası.. İşte Alex..

[**MYNETSPOR'U FACEBOOK'TAN TAKİP EDİN

**](http://www.facebook.com/spormynet)

TÜRKİYE'DE KALACAK MI?-

- Rıdvan Dilmen: Futbol kariyeri bittiği zaman Türkiye'de kalacak mı? Ben Türkiye'de spora hizmet etmesini canı gönülden dilerim açıkçası..
Alex: Kendimi düşündüğüm zaman insanların kafasındaki Alex imajında, o kadar yüksekte göremiyorum. Planlarımı genelde içinde bulunduğum anda yapıyorum. Anı yaşamak benim için daha iyi. Geleceğe yönelik planlar yapmıyorum. Burada sizin veya diğer insanların benden beklentileri olduğu gibi aynı şekilde kendi ülkemde de beklentiler var. Geleceğe yönelik düşünceler için bunları da düşünmem lazım ve net bir fikrim yok açıkçası.

Reklam
Reklam

- Güntekin Onay: 26 yaşında geldiğinde, yıllarca Türkiye'de kalacağını düşünmüş müydü?
Alex: Dürüst olmak gerekirse bu noktalara erişeceğimi düşünmüyordum. 2003'te Fenerbahçe beni istemişti. O zaman görüşme yapmamıştım. Eşim hamileydi ve iki sıkıntılı hamilelik geçirmişti, çocuklarımızı kaybetmiştik. Brezilya'dan ayrılmak kafamızda yoktu. İlk teklifi reddettik. Ancak Fenerbahçe ısrarlı oldu. Bilgiler almaya başladık. Daum'dan, Luciaono ve Nobre'yle konuşmaya başladım. Buraya gelmeden önce Türk futbolu ve Fenerbahçe hakkında fikrim yoktu. Ancak şu ana kadar başarılıydım ve bu noktadan sonra da başarılı olmalıyım diyerek geldim. Ama bu kadar uzun süre kalacağımı düşünmemiştim.

-TÜRKİYE HAKKINDA NE SÖYLÜYOR?-

- Rıdvan Dilmen: Şuanda Alex'ten Türkiye hakkında bilgi alan oyuncular var mı ? Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor için mesela?
Alex: Mutlaka ki beni bulup bilgi alıyorlar. Bu takımlar için gerek oyuncular olsun gerekse de menajerleri, mutlaka ki beni bulup bilgi alıyorlar. Sadece onlar değil, herhangibir kulüp de arayıp oyuncular hakkında bilgi sahibi olmak istiyorlar.

Reklam
Reklam

- Rıdvan Dilmen: Ve gel diyor tabii ki..
Alex: Elbette olumlu şeyler söylüyorum. Ancak parantez açıp söylediğim şeyler de var. Öncelikle kültürün gerek yaşamsal ve gerekse futbol kültürü anlamında farklı olduğunu söylüyorum. Öncelikle hocanla bir fikir alışverişinde bulun, senden ne istekleri var,i kafasındaki takım nasıl, bunlar hakkında bilgi al diyorum. Çünkü o kadar kaliteli oyuncu var ki, buraya gelip kalitelerini gösteremeden gidiyorlar. Bunu önlemek için yaşam ve futbol kültürü hakkında bilgi almak gerekiyor.

-TÜRKİYE VE BREZİLYA ARASINDAKİ FUTBOL FARKI ...-

- Rıdvan Dilmen: Türkiye'de çok farklı gördüğün şeyler neler? Teknik olarak da olabilir..
Alex: En büyük farklılık saha içi yerleşim, Brezilya'ya göre çok farklı.. Brezilya'da sağ açık - sol açık kavramı yok. Ya da defanstaki 4'lü defans kavramı Brezilya futbolunda yok. Buraya geldiğinde Kleberson Ricardinho, Maldonado gibi bazı oyuncular bunun zorluklarını hissettirler. En büyük fark saha içi teknik yerleşimde yani..

- Rıdvan Dilmen: 4'lü defans ve beklerle ilgili mi bunu düşünüyorsun?
Alex: Evet. Arka 4'lünün yerleşimi öndeki 4'lünün yerleşimini de etkiliyor. 4'lü defansın önünde Selçuk mesela, bu tür bir yerleşim Brezilya'da yok..

Reklam
Reklam

- Rıdvan Dilmen: 4-2-3-1 sistemi var Türkiye'de.. Biraz da Alex bu konuda kötülük yaptı. Herkes Alex'li sistemdeki gibi oynamaya çalıştı ama herkeste Alex olmayınca zorlandılar. Brezilya ve Cruziero'da nasıl oynuyordun ?
4-2-2-2 sisteminde. 4-1-2-1-2 sisteminde; G.Saray maçının ikinci yarısındaki gibi oynuyordum. Semih ve Niang'ın arkasında. Öndeki ikilinin arkasındaki oyuncu..

- Rıdvan Dilmen: Hangisi daha çok hoşuna gider?
Alex: Brezilya'da oynadığım şekil hoşuma gider. Aslında şöyle söyleyebilirim. Türkiye'ye geldiğimden beri, zaten değişik sistemle oynamadım. Ben alışık olmadığım bir sitemde kendime yer yarattım. Daum döneminde Pierre sakatlanınca orta sahada bana yer olması gerekiyordu, ben de kendime yer yarattım..

- Rıdvan Dilmen: İkinci forvet mi, orta saha mı demeliyiz senin için?
Alex: Her zaman orta saha oldum..

- Güntekin Onay: Brezilya'da her mevkiinin bir adı var sanırım.
Alex: Evet, spesifik olarak belirlenmiş mevkiiler var.

- Rıdvan Dilmen: Kaç kez milli oldun Brezilya'da?
Alex: 60 ile 65 kez çağrıldım. Oynadığım, sonradan girdiğim maçlarda 49 olmuştur. 22 gol attım.

Reklam
Reklam

-"TEKNİK DİREKTÖR OLMAM İÇİN BASKI VAR"-

- Güntekin Onay: Futbolu bıraktıktan sonra teknik adamlık yapacağının sinyali veriyorsun. Böyle bir düşüncen var mı? Ben bu işi iyi yaparım diyor mu? (Dilmen: 10 yıl sonra futbolu bırakınca diyoruz - Gülüyor)
Alex: Bir düzeltme yapayım, muhtemelen 2 sene sonra bırakırım, 10'u bulmaz. Ama bıraktıktan sonrası için bu konuda baskı var..Gerek eşim, gerek Samet'ten olsun, gerekse de beni çalıştıran hocalardan bu kadar futbolu bilen ve bilinçli konuşan bir insanın hoca olması gerektiği düşüncesinde birleşiyorlar. Ama bu konuda net bir fikrim yok. Fakat düşündüğüm zaman teknik direktör olmanın zor olduğunu düşünüyorum. Konuşması, bilgi vermesi teoride kolay ama, pratiğe gelince ise zor bir olay.

- Rıdvan Dilmen: Medyayı takip ediyor musun?
Alex: Az takip ediyorum.. Ancak futbol içerinde olduğuma göre güncel her şeyi takip etmek de görevimdir. Yapılan yorumlar olumsuz olabilir. Bunları derine indirip kafaya takmıyorum. Benim için kendi düşüncemin önemli olduğuna inanıyorum.. Yapılan yorumlara saygım sonsuz ama böyle düşünüyorum..

Reklam
Reklam

-"BARÇA'DA BENDEN FARKLI OYUNCU YOK"-

- Güntekin Onay: Yorumcu olsa en çok hangi yönünü eleştirirdi..
Alex: Belki defansif anlayışımı eleştirebilirim.

- Rıdvan Dilmen: Onlar da iyi olsa Barcelona'da 15 sene oynardı zaten..
Alex: Bu konuya da katılmıyorum. Barcelona'nın oyun anlayışına baktığınız zaman benden çok farklı oyuncu görmüyorum, defansif anlamda.. Ancak sitem o kadar güzel oturmuş ki, o kadar herkes ne yapacağını biliyor ki; eksiklikler de gözükmüyor..

Brezilya'da 2003'de Crurizero ile her kupayı silip süpürdüğümüzde önde oynuyordum, ama takımın arka tarafında o kadar taşlar yerine oturmuştu ki kimse ağzını açmıyordu. Ancak arka taraf biraz oyunca eleştiriler başlıyor; defansa yardım etmiyor, mücadele etmiyor diye.. Deplasmanda Young Boys'la oynadığmız maç Aykut hoca için başlangıçtı ve takımımız açıkçası hiç organize değildi. Organize olmayınca eleştiriler geliyor. Alex yeterince mücadele etmiyor, defansa yardım etmiyor, Stoch içeri kapatmıyor gibi. Ama ne zaman takımda taşlar yerine oturuyor, kimse eksikleri görmüyor..
Tabii Bireysel olarak eleştiri yapmam gerekseydi, defansif anlayışımı eleştirirdim. Ancak bütünsel olarak yanımda ve arkamda kimler oynuyor, takım ne kadar oturmuş diye de bakardım..

Reklam
Reklam

-10 NUMARA DEVRİ BİTİYOR MU?-

- Rıdvan Dilmen: 'Futbolda 10 numara devri bitmek üzere' diye demecin ilgimi çekmişti..
Alex: Bana Ganso'yu sordular ve ben bunu üzerine bir yorum yaptım. Kendi içimde olduğum 10 numara kültürünün bitmek üzere olduğundan bahsettim. Ben de birilerini görerek büyüdüm. Bir kültürü alarak büyüdüm. Zico, Laudrupp, Zola, Hagi, Zidane tipi oyuncular benim içinde olduğum 10 numra kültüründe oyuncular. Çünkü 10 numalarlardan farklı beklentiler oluyor. Defansif anlamda iyiyse neden arkada iyi değil gibi..

- Rıdvan Dilmen: Böyle bir oyuncu modeli kalmamalı mı?
Alex: Bence bu tarz oyunculara bir şekilde yer yaratılması gerekir. Buraya geldiğimde Sergen vardı ve herkes eleştiriyordu. Yeterince mücadele etmediği koşmadığı söyleniyordum. Benim izlediğim her maçında saha içinde karar veren skor üzerinde etkisi olan adamdı Sergen. Böyle bir adam varsa elinizde, oyuncunun eksik yönlerinin görünmemesi, artılarının görünmesini sağlamak gerekli. Mesut'ta bu tarz bir oyuncu bence. Eksik yönleri bence hocaların artı yönlerini göstermek olmalı..

Reklam
Reklam

-MESUT TÜRKİYE'DE ELEŞTİRİLİRDİ!-

- Rıdvan Dilmen: Mesut Türkiye'de eleştirilirdi değil mi?
Alex: Mesut, yazık çocuk burada eleştirilirdi. Çünkü aynı karakterinde olan ama Moruniho'nun oyun anyalışında kendine etkin rol bulan biri. Bence aynı oyun karakteri ile Türkiye'de eleştirilirdi ve bu da ona zarar verirdi.

- Rıdvan Dilmen: Maradona, Cruff, Messi, Zidane gibi oyuncuların defansif özelliği yok zaten..
Alex: Düzen bence futbolda her şeydir. Belki iyi oynamayabilirsiniz, insanların gözüne hoş gelmez oyununuz. Ama düzenli oyunyınca eksik yönleriniz az göze çarpar.. Bu olay biraz da kültürel bir olay. Nuri Dortmunt'da baya bir sıkıntı yaşadı. Düzen olduktan sonra kalitesini gösterip tekrardan yıldızlaşabildi.

Güntekin Onay: Dünyada futbol güç - hız - dayanıklılık kavramlarına dönüyor.. Brezilya'da da düzen bu seviyeye doğru mu gidiyor?
Alex: Kesinlikle değiştiğini söyleyebilirim. Bu yönde Brezilya'da bir değişiklik oldu. 1995'te profesyonel oldum ve o tarihten 2004'te ayrıldım ve zaten değişmişti ve o tarihren bu tarihe de zaten değişti. Bu kadar fazla sonuç odaklı sonu spor olunca hocalar bile bazen ; 0-0, 1-0 bize yeter diyor.. Bu da dediğiniz o 3 ana etkene sürüklüyor futbolu..

Reklam
Reklam

-16 SENEDİR YAVAŞ OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYORLAR AMA...-

Rıdvan Dilmen: Sergen ve Alex gibi oyuncuları sahada yavaş sanabilirsiniz. Ama çok hızlıdırlar.
Alex: Dediğinize parantez açmak istiyorum. Lütfen bırakın insanlar benim yavaş oynadığımı düşünsünler.. 16 senedir yavaş oynadığımı düşünüyorlar, 16 senedir ben de kendimi ispat etmeye devam ediyorum. Oynuyorum, gollerimi atıyorum ve asistlerimi yapıyorum. Bırakın herkes yavaş oynadığımı düşünsün.

(Dilmen: Hocayla da bazen konuşuyoruz, 'İdmanda seyret inanamazsın, böyle çabuk oyuncu göreemezsin' diyor)

-EN İYİLER: SELÇUK VE JAJA-

En iyi yerli futbolcu:
Alex: Selçuk İnan

En iyi yabancı futbolcu:
Alex:
Jaja

Gelmiş geçmiş en büyük 10 numara hangisi?
Alex:
Zico

İdolün de Zico muydu?
Alex:
Halen idolum..

- Güntekin Onay: Zico'nun yarısı bile olmadım demiştin sanıyorum..
Alex: Zico'nun olduğunun yüzde 10'uyum şuan ve inanın inanılmaz mutluyum.

- Güntekin Onay: Bilmediğimiz ne yönün var futbol dışında?
Alex: Şöyle böyle futbol oynuyorum, hayatımda diğer şeyleri de şöyle böyle yapıyorum.

- Güntekin Onay: En güzel golün hangisi?
Alex: 2002 yılında Brezilya Kupası'nda Palmeiras ile Sao Paolo'ya, ceza sahası içinde iki kişi üzerinden aşırtıp attığım gol bence en iyi golümdü..

Hayat felsefen nedir?
Alex:
Mutlulukla yaşamak..

- Coritiba ?
Alex:
Corotiba benim evim ve her şeyim. Corotoiba ile kariyer anlamında ve hayat kariyerimde bhaşladı.. Eşimi tanıdığım yer de kulübün içidir. Eşimin babası O zaman kulübün başkanıydı. O nedenle benim için Coritiba her şeydir?

- Kitap Okur musun?
Alex:
Çok

-ARDA TURAN'A MESAJ-

- Arda Turan?
Alex:
Çok iyi ve çok büyük bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Fakat pubis sakatlığından sıkıntı çektiğini biliyorum. Ona tavşsyem, kendine iyi şekilde baksın. Çünkü fiziksel özelliklerinden dolayı bu konuda daha fazla sıkıntı çekebilir. Ancak oyunculuğu konusuna gelince; büyük oyuncu..

-KOCAMAN VE YILDIRIM HAKKINDA NELER DEDİ?-

- Aykut Kocaman?
Alex:
Hocam.. Aynı zamanda 1-2 senedir sürekli vakit geçirip birbirimizi tanıma fırsatı buluyoruz. İlk başlarda daha az tanıyorduk. Fakat bu kadar süre geçince birbirimizin düşünceleri ve anlayışını daha net biliyor, daha iyi anlaşıyoruz. Sonuç olarak da o benim hocam..

- Taraftar?
Alex:
Onlara ne söyleyebilirim ki ? Türkiye'ye ayak bastığım ilk andan şu ana kadar, inanılmaz bir ilgi, sevgi, saygı misafirperverlik ve iyi niyet.. Takıma ve bana karlı tabii.. Onlara teşekkür etmekten başka söyleyecek bir şey yok..

- Ronaldo mu Messi mi?
Alex:
Messi

- Brezilyalı Ronaldo mu, Cristiano Ronaldo mu?
Alex:
Brezilyalı Ronaldo

- Brezilyalı Ronaldo mu, Messi mi ?
Alex:
Brezilyalı Ronaldo

- Aziz Yıldırım?
Alex:
Fenerbahçe'ye aşık, her anını Fenerbahçe için yaşayan bir başkan ve insan. Düşüncelerimiz bazen benimkilerle, benimkiler de onunkilerle uyuşmayabilir. Ama Fenerbahçe'ye verecekleri bitmemiş bir insan.. Her anını Fenerbahçe için yaşıyor ve Fenerbahçe'nin de böyle bir insana ihtiyacı var..

- Göksel Köse (Taraftar Sorusu): Kariyerinin başlarında Türkiye'ye gelseydi, bu uyumu ve kimyayı Fenerbahçe'de gösterebilir miydi?
Alex: Bu analizi yapmak çok zor. Kariyerimin başlangıcındaki hedeflerim farklıydı. Brezilya'da kariyer tutturmak vardı, o zaman ve bu zamanın şartları farklı olduğu için bir şey söylemek zor..

- Güntekin Onay: Bazı yabancı oyuncular mutlu olamayıp gidiyor. Elano, Kleberson gibi. Senin gibi mutlu olamadılar. Yabancı bir oyuncunun burada mutlu olmasında kulübün de etkisi var mı?

Alex: En büyük faktör kulüp faktörü bence. Saha dışı faktörlere baktığımız zaman Türk insanı zaten inanılmaz misafirperver. Oyuncuyu buraya bağlayan faktör, gelmeden önce bilgi alması ve uyup uymayacağını bilmeli. Ricardinho çocukluk arkadaşım, Kleberson'u da milli takımdan tanıyorum. Kulüp içi ortam uymadığı zaman dışardaki ortam önemli değil. Bir insanın kişiliği, karakteri de önemlidir. Herkesin beklentileri bulduğu burada kalış süresini etkiliyor.

-ŞAMPİYONLUK YARIŞI YORUMU?-

- Güntekin Onay: Ligde Kalan 8 hafta için ne düşünüyorsun?
Alex: Maç maç gitmeliyiz bu saatten sonra. Şampiyonluğa giden takımlar önünü düşünür, maç maç düşünmezse sıkıntı yaşarlar. Kendi evimizde oynayacağımız Bursa maçı bizim için en önemli maç. Trabzonspor da Kopnyaspor'la oynayacak. Düşünüldüğü zaman kolay bir maç gibi görünebilir ama ben artık ligde kolay maç kaldığını düşünmüyorum. Trabzonspor da biz de ilerliyoruz şampiyonluğa ama artık maç maç düşünmek lazım..

- Güntekin Onay: Geçen sene Trabzonspor maçında kaybetmiştiniz şampiyonluğu..
Alex: Bence geçen sene ile bu sene arasında farklılıklar var ligin gidişatı açısından. Geçen sene son maçta kaybettiğimiz garantilense de, benim görüşüme göre biz geçen sene şampiyonluğu şubat ayında kendi evimizde oynadığımız maçlarda kaybettik. Bursaspor maçında kaybettik, aynı zamanda Diyarbakır'la kendi evimizde berabere kalmıştık. O maçlarda kaybettik. Aynı periyoda baktığımız zaman Kasımpaşa ve Konya işe kendi evimizde oynadığımız maçları kazandık. Benim görüşüme göre, farkı yaratan dönemler bu dönemler olacaktır. Daha olumlu olduğunu düşünüyorum.

- Rıdvan Dilmen: Son maça bırakmama hedefi olacak sanırım?
Alex: Elbette ki son maça bırakmamak gerekli ama puan durumunda biz de onlar da son maça kadar kazanabilirler. Ancak aradaki fark şu. Biz geçen sene ciddi iyi bir giriş yapıp düşüş yaşadık. Bu sene ise çalkantılı bir dönemle girip çıkışa geçtik ve bunu korumaya çalışıyoruz. Her ne kadar son maçlarda puan bile kaybetmemiş olsak da halen puan kaybetme lüksümüz yok.

-MALATYA MAÇI DÖNÜM NOKTASI..-

- Rıdvan Dilmen: Antalya kampı çok yaradı o zaman?
Alex: Malatya maçı kafalarda ışıkların tekrardan yandığı maç oldu. Gördük ki, durum karanlıktı ve ışıkları yakmamız gerektiğine oyuncular olarak karar verdik. Kapandık, kendi aramızda çözüm aradık, hocamızla paylaştık. Hocamız da bizle paylaştı. Sonuç olarak bu paylaşım olunca başarı da geliyor. İdmanlarda yaptığımız hataların üzerinde daha fazla durduk. Bazı hataları yapıyor ama üzerine gitmiyorduk bazen. Ufak bir yerleşimi tekrardan düzelmek bile oyun içerisinde size çok şey kazandırıyor. Ufak detayları saha içerinde düzeltince bizim adımıza olumlu dönemin başlangıcı oldu..

- Rıdvan Dilmen: Bu kadar kötü gidişe rağmen başkan ve hocanın da transferi düşünmemesi de sanırım oyuncuları etkiledi?
Alex: Takımımız iyi ve kaliteli. Bunun farkına varmamız gerekiyordu. Geçen seneki Trabzonspor maçı her zaman önümüze sürülüyordu. İlk yarı bunları yaşadık. Ancak o kadar karanlık duruma gelmiştik ki o periyot bitti, başka bir yarıştayız dedik ve doğru ileri yapınca olumlu periyot başladı..

Alex ayrıca gençlere, hayallerinin peşinden gitmelerini, tecrübeli insanların söylediklerinden kendilerine uygun olanları alıp yola koyulmaları gerektiğini tavsiye etti.