Denizlerde yaşayan mikroorganizmalardan alglerin patlaması sonucunda ortaya çıkan kıpkırmızı görüntü pek çok kişide büyük bir korku yaratmakta. Alg patlaması nedir ve neden olur diye merak ediyorsanız, işte konu hakkında tüm bilmedikleriniz…
Su birikintisi olan her yerde olabilecek olan algler, yosun olarak da bilinen mikroorganizmalardır. Siz de alg patlaması ne demek diye merak ediyorsanız aslında bunun bir mikroorganizma patlaması olduğunu düşünebilirsiniz. Mevsimsel değişiklikler veya kirlilik ile çok fazla alg ortaya çıkar. Çevre kirliliği yaratan bu durum da konu hakkında bilgisi olmayanlar ve daha önce hiç denk gelmemiş olanlar için korkutucu olabilir. Çünkü su yüzeyinin kırmızı bir renk alması sebebiyle çoğu kişi panik yaşayabilir ve hatta bu rengi kana benzetebilir. Oysa ki kırmızı renginin kaynağı kan değil, alglerdir.
Gelelim en çok merak edilen “Alg patlaması neden olur?” sorusunun yanıtına. Kızıl akın olarak da bilinen sucul bir habitatta yaşamaya çalışan birkaç alg türünün artan besinlerden dolayı sayılarında artış gözlemlenir. Yeterli miktarın fazlası kadar besin elde eden mikroorganizmalar, sayılarını artırma girişiminde bulunurlar. Bu sebeple de sürekli olarak döllenirler. Bunun sonucunda da yüzlerce ve hatta binlerce bölünme olayı gerçekleştirirler. Su yüzeyinde neredeyse başka herhangi bir canlıya yer kalmayacak kadar kirlilik meydana gelir. Daha sonra ise sudaki oksijen seviyesini azaltarak bu kez de ölmeye başlarlar. Ölen algler ise su yüzeyini kırmızı renge bularlar.
Sahile yakın olan her körfezde gözlemlenmesi olasıdır diyebiliriz. Sahil kenarında yer alan illerdeki insanların sıklıkla gördüğü bir durum iken, derin denizlerde çok sık meydana gelmez. Marmara Denizi kıyıları bu görüntünün ortaya çıkmasının en olası olduğu yerlerdir. Alg patlamasının en sık gözlemlenebildiği yer gölet şeklindeki su birikintileridir. Çünkü burada yaşamakta olan canlılar genellikle algler ve onlar gibi mikroorganizmalardır. Artan çevre kirliliği sebebiyle son zamanlarda Türkiye’nin de birçok ilinde meydana gelen bu görüntülere haberlerde mutlaka denk gelmişsinizdir. Dünyada ise İngiltere’de oldukça ciddi bir alg patlaması 1972 senesinde meydana gelmiştir. Kanada’da 2005 yılında ve Fransa’da da farklı dönemlerde birçok tehlikeli patlama söz konusu olmuştur.
Alg patlamaları en büyük çevre sorunu olan su kirliliğine sebep olmaktadır; ancak su kirliliğinden kaynaklanmamaktadır. Suda yaşayan ve onların habitatı olan alglerden kaynaklı bir durum değildir. Daha çok ekosistemin bozulmasından ve dengelerin değişmesinden kaynaklı olarak böyle bir sorun ortaya çıkmaktadır. Büyük fabrika atıkları ve deniz yüzeyindeki ulaşım araçlarının atıkları su içerisine karışır. Suların içerisine karışan azot ve fosfordan ötürü fazla miktarda besin açığa çıkar ve bu mikroorganizmalar aşırı miktarda üremeye başlarlar. “Alg patlaması neden oluşur?” sorusunun cevabı da işte bu şekilde açıklanabilir.
Mevsim geçişlerine bağlı olarak ortaya çıkan bu patlamalar genellikle de ilkbahar sonu ve yazın başlangıcı diyebileceğiniz nisan ayında yaşanır. Bu sebeple de yıllık rutinler ile dünyanın belli başlı yerlerinde meydana gelebilir. İngiltere’de ve İsveç’te kıyı kesimlerinde belirli aralıklarla şiddetli bir şekilde bu tarz alg patlamaları ne yazık ki meydana gelmektedir. Fakat doğal oluşumlarının dışında ekolojik dengenin bozulmasına bağlı olarak da gerçekleşir. Ağır ve kirli çok fazla materyalin bir defada denizlere boşaltılmasına bağlı olarak mikroorganizmalar ortaya çıkabilir. Sudaki organik madde ayarının bozulmasına bağlı olarak alg patlamaları zamansız bir şekilde yani aniden gerçekleşebilir.
Alg patlaması nasıl önlenir sorusuna aslında verilecek cevap çok basit. Daha temiz, sürdürülebilir bir dünya ve suların daha az kirletildiği bir dünya ile mümkündür diyebiliriz. Böylece su dengesinin bozulmaması halinde böyle bir görüntü de açığa çıkmamış olur. Doğanın bu şekilde tahrip edilmesi de daha ciddi sorunları gündeme getirebileceğinden bu konuda mutlaka önlem alınmalıdır.