Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyaret etti. DEVA Partisi Genel Merkezi'nde gerçekleşen ziyaret sonrası iki genel başkan açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.
Babacan, görüşmede Türkiye'nin güncel ve önemli sorunlarını irdelediklerini, kuvvetler ayrılığıyla ilgili sorunların büyüdüğü ve kurumsal altyapının yeniden ayağa kaldırılmasına ihtiyaç duyulduğu konusunda mutabık kaldıklarını söyledi.
Aksakal da görüşme nedeniyle Babacan ve heyetine teşekkür ederek, KKTC'nin 38. kuruluş yıl dönümünü kutladı. Aksakal, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin KKTC'yi "Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" olarak tanıması, Birleşmiş Milletlerde yer almasının sağlanması çağrısında bulundu.
Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "helalleşme" açıklamasına ilişkin soruya verdiği cevapta, siyasi partilerin dönem dönem yaptığı iç muhasebe ve öz eleştiri ile stratejiyi gözden geçirmenin "değerli" olduğunu söyledi.
Babacan, "Bu değerlendirmeler, iç muhasebe, öz eleştiri gerçekten samimiyetle, iyi niyetle yapıldığında güzel sonuçlar verir." dedi.
DSP Genel Başkanı Aksakal ise aynı soruyu yanıtlarken Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin "geçmişte yarattığı derin yaralardan" bahsettiğine dikkati çekerek, CHP'nin iktidar sürecine işaret etti.
12 Eylül 1980 öncesi dönemde Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu parti olarak CHP'nin iki genel başkanı olduğunu anımsatan Aksakal, şöyle devam etti:
"Birisi İsmet İnönü'dür, diğeri Bülent Ecevit'tir. Bizim yaş olarak hatırladığımız ve tarih kitaplarından okuduğumuz kadarıyla da Ecevit döneminde toplumla helalleşmemizi gerektirecek bir derin yara açılmadığı inancındayız. Çünkü Türkiye'de çalışanların haklı mücadelesi Bülent Ecevit'in ilk bakan olduğu dönemlere rastlar. Daha sonra da özellikle 1974 Kıbrıs Barış Harekatı başta olmak üzere küresel emperyalizme karşı duruşuyla birlikte bir derin yara açmaktan ziyade Türkiye'nin 'Karaoğlan'ı olabilme özelliğine sahip bir CHP genel başkanıydı Bülent Ecevit. Geriye İsmet İnönü'nün Başbakan olduğu dönem kalıyor. O da çok partili sisteme geçilmeden önceki dönemlerdir. Bu dönemlerde nasıl, toplumda ve hangi toplum kesimlerinde yaralar açılmıştır konusu da eğer detaylarıyla ortaya konulursa sizin sorduğunuz soruya daha net, daha anlamlı cevaplar üretebiliriz."
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, F-35 projesiyle ilgili gelişmelere ilişkin soruya verdiği cevapta, Türkiye'nin projenin kurucularından olduğunu hatırlatarak, "Türkiye'nin F-35'ler konusunda sonuna kadar ısrarcı olması lazım. Daha kısa vadede eğer F-16'larla ilgili ihtiyaç varsa onun pazarlığının ayrı yürümesi lazım. Dolayısıyla F-35 ile F-16 pazarlığının böyle aynı çuvala konmasına biz büyük bir hata olarak görüyoruz. 'F-35'teki hakkımızı isteriz. Avans da ödedik, yatırım da yaptık hakkımız baki ama şu anda da F-16'larla ilgili ihtiyaç vardır. Bunu da sizinle ayrıca görüşürüz' denmesi lazım. Dolayısıyla F-35'ten dışlanmışlığı peşinen kabul etmek, onun parasını ona saydırmak çok büyük bir stratejik hata." değerlendirmesinde bulundu.
İYİ Partili Lütfü Türkkan'ın şehit yakınına küfretmesine ilişkin soru üzerine Babacan, siyasetçilerin vatandaşlarla iletişiminde üslup ve kullanılan dilin önemli olduğunu söyledi.
Babacan, "Bazen insanlar öfkesini kontrol edebilir, bazen edemeyebilir. Dolayısıyla bir bakıma vatandaşlarımızın kullanacağı dil konusunda siyasetçilerin bir miktar toleranslı olması şarttır ama siyasetçilerin kendi kullanacağı dil ve üslup çok çok önemlidir. Çünkü bir yanlış başka bir yanlışla düzeltilmez." diye konuştu.
Kaynak: AA