Rusya ve Ukrayna krizinde gerilim tırmanmaya devam ederken ülkelerden gelen yaptırım açıklamaları da gündemi meşgul etmeyi sürdürüyor. Yaptırımların yaratacağı etkiler de tartışılmaya başlandı. Son olarak Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, parti genel merkezinde düzenlediği haftalık toplantıda gündemi değerlendirdi ve Ukrayna-Rusya gerilimiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Rusya-Ukrayna krizine değinen Babacan, Rusya Federasyonu'nun uluslararası hukuku tanımayarak tüm dünyanın büyük bir krize sürüklenmesine sebep olduğunu ifade etti. Babacan, "DEVA Partisi olarak Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün ve uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklarının kesinlikle korunması gerektiğini söylüyoruz." diye konuştu.
Gelinen noktayı kaygıyla izlediklerini dile getiren Babacan, "Partimiz için asıl olan, uluslararası kurallar temelinde, diyalog sürecinin işletilmesidir. Çözüm için de kaba kuvveti değil, her zaman müzakereleri destekliyoruz. Aylardır devam eden bu süreçte Türkiye, maalesef ne arabulucu olarak ne de başka bir sıfatla çözüme herhangi katkı sundu." değerlendirmesinde bulundu.
Bu krizin Türkiye üzerinde etkileri olacağını savunan Babacan, şöyle devam etti:
"Krizin sebep olduğu güvenlik riskleri, krizin finansal piyasalar açısından oluşturduğu belirsizlikler, Rusya için açıklanan yaptırımlar Türkiye'yi de etkileyecek konulardır. Tüm bunların, halkımız üzerindeki insani ve ekonomik yükünün hesap edilmesi ve derhal önlem alınması gerekir. Testi kırıldıktan sonra açıklanacak önlemlerin bir işe yaramadığını defalarca gördük. Hükümeti, bu konuda acilen bir önlem paketi açıklamaya davet ediyoruz."
Türkiye'nin "ekonomi, enerji, tarım, eğitim, sağlık, hukuk ve dış politikada, her alanda kriz yaşadığını" savunan Babacan, şunları kaydetti:
"DEVA Partisi olarak bizim asli sorumluluğumuz ekonomik krizin bir kez daha üstesinden gelerek milletimizin refahını yeniden yükseltmektir, Türkiye'yi bu yüksek enflasyondan, bu borç-faiz sarmalından kurtarmaktır. Ülkemizi dış politikada saygın ve itibarlı bir ülke konumuna yükseltmektir. Ülkemizi, uluslararası toplumda, güçlü bir demokrasi ve güçlü bir ekonomi yapmaktır." (AA)