Ali Babacan'ın yeni partisinin kuruluşu için gerekli evraklar dün İçişleri Bakanlığı'na teslim edildi. Partinin isminin Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) olacağı belirtilirken, partinin tanıtımı yarın düzenlenecek lansman ile yapılacak. Ankara kulisleri yeni parti gündemiyle hareketlenirken, "Ali Babacan'ın partisi Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) oy oranı ne kadar olur?" ve "Abdullah Gül ile Ali Babacan'ın arasına kara kedi mi girdi?" sorularının yanıtları merak ediliyor.
Babacan'ın partisiyle ilgili gelişmeleri CNN TÜRK'te Buket Güler'in sunduğu A'dan Z'ye programında değerlendiren Posta Gazetesi Yazarı Murat Çelik, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Murat Çelik, CNN TÜRK canlı yayınında şunları söyledi:
Yarın bir tanıtım toplantısı olacak ve kamuoyunun karışına ilk kez resmi olarak çıkacak Ali Babacan. Dün sabah bir canlı yayında uzun uzun anlattı hatta dolaylı olarak partinin ismini de resmi açıklama olmamakla birlikte teyit etmiş oldu. Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) adıyla siyaset hayatına giriyor. Zamanlaması da dengeler de önemli elbette. İhsan Aktaş yüzde 2, 3, 4 diye ifade etti, onun için ben de öyle ifade edeyim. Öyle bir oy oranına ulaşması siyasi partinin bugünü konjonktüründe dengeleri çok net bir şekilde değiştirebilecek bir orandır.
Bir yanda Ahmet Davutoğlu'nun Gelecek Partisi, diğer yanda Babacan'ın DEVA Partisi. Burada Abdullah Gül faktörü elbette başından beri çok önemli bir önemli bir noktadaydı. Abdulkadir Selvi de onu söyledi. Dedi ki 'Bunun aslında kamuoyunun karşısına çıkarken bir taktik manevra, bir siyasi strateji hamlesi olarak değerlendirdi'. Gül'ün yakınındaki isimlerden biri ile sabah yayına çıkmadan önce taze bilgi olsun diye konuştum. 'Gül ve Babacan'ın arasına daha ilk günden kara kedi girdi' söylentileriyle ilgili söylediklerini aktarayım.
Babacan'ın en son Gül ile aynı masanın etrafına oturup da bu partinin kuruluş aşaması ile ilgili belli şeyleri konuştuğu tarih, yaklaşık 1 ay öncesiymiş. Son 1 ayda bir masaya oturup da herhangi bir istişarede bulunmamışlar. Ama bu demek değil ki aralarında bir gerginlik var. Bu demek değil ki sürekli birlikte çalışıyorlar. Şöyle niteliyor Gül'ün çevresindeki isimler ilişkiyi; bütün bu süreç içerisinde, hazırlık aşamasında Abdullah Gül kendisine gelen isimler, CV'ler yani bu hareketin içerisinde yer almak isteyenlerin listesi. Onlardan uygun gördüklerini, refere edebildiklerini Babacan'a iletti. Babacan da bunlardan kimini kadrosuna dahil etti, kimini etmedi. Burada da Abdullah Gül'ün tavrı şu oldu diyorlar; Söz konusu Babacan'ın kuracağı bir partidir. Siyaset sahnesinde o bulunacak. Dolayısı ile kendi kadrosunu kendisi kuracaktır, sorumluluk tamamen kendisine ait olacaktır. Ben sadece tavsiyelerde bulunabilirim, tecrübelerimi aktarabilirim. Ama diğer taraftan bugün itibariyle 'Aralarına kara kedi mi girdi?' sorusuna cevaben söylüyorum. 'Abdullah Gül, Ali Babacan'ı adeta kendi gibi görür' diye bir ifade var. Tavrı, tarzı, görüşleri, devlet yönetimi, anlayışları vs. bunları da hem taktir eder hem de beğenir, sever. Bu günden benim aldığım izlenim aralarına kara kedi girmesi gibi bir durum söz konusu değil. Ama Abdullah Gül'ün aktif siyaset içinde olmama kararı var ki uzun vadede planlar elbette işin içerisine girer, siyasettir bu. Bugün itibariyle böyle bir hamle yapalım, böyle bir taktikle hareket edelim değil de işin biraz da olağan sürece bırakmak gibi okuyorum.
Kurucular kurulu listesinde Hayrünnisa Gül de olacak diye haberler çıkmıştı. Ali Babacan'ın buna sıcak bakmadığı, dolayısıyla da Abdullah Gül cephesinde bir soğukluk oluştuğu gibi. Bunu da kesin bir dille yalanlıyorlar. 'Hiç böyle bir konu gündeme gelmedi' diye bir ifade var.
Farklı bir siyasetçi profili. Farklıdan kastım mevcut gündemde Türkiye'de sert, masaya yumruğunu vuran, vurduğu zaman ses getiren siyasetçi tipinden ziyade daha sakin, daha yumuşak bir üslupla siyaset yapan bir isim Ali Babacan. Biraz da teknokrat kimliği var.