Ali İsmail Korkmaz, ölümünün üçüncü yılında dövüldüğü yerde anıldı

Eskişehir'de 2013 yılında, Gezi Parkı protestoları sırasında saldırıya uğrayıp 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz, ölümünün üçüncü yılında, dövüldüğü yerde anıldı.

Eskişehir'de 2 Haziran 2013 tarihinde, Gezi Parkı protestoları sırasında saldırıya uğrayıp 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz, ölümünün üçüncü yılında, dövüldüğü fırının önüne karanfiller konularak anıldı. Anma törenine katılan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, polislere seslenerek, "İktidarların kirli oyunlarına alet olmayın" dedi.

Ali İsmail Korkmaz'ın ölümünün 3'üncü yıl dönümü nedeniyle CHP'li grup, Korkmaz'ın sopalar ve tekmelerle dövüldüğü Kurtuluş Mahallesi Sanayici Sokak'taki ekmek fırının önünde anma töreni düzenledi. Anma törenine, CHP İstanbul milletvekili Gürsel Tekin, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı CHP'li Kazım Kurt, CHP İl Başkanı Sinan Özkar ile 50'ye yakın partili katıldı. Anma törenine katılanlar, Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğü yere karanfil bıraktı.

Reklam
Reklam

TEKİN, POLİSLERE SESLENDİ

Karanfil bıraktıktan sonra konuşan Gürsel Tekin, polislere seslendi. Tekin, "Gezi Parkı olaylarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, talimatı kendisinin verdiğini belirtmesine rağmen ne gariptir ki bu polislerin tamamı sürgüne tabi tutuldu. Bir kısmı şu anda cezaevlerinde, bir kısmı yurtdışına kaçmak zorunda kaldı, çoğu da emekli oldu. Polis kardeşlerime sesleniyorum; İktidarların kirli oyunlarına, kirli tuzaklarına alet olmayın. 90’lı yıllardaki polis ağabeylerinize bakın. Onlar da aynı durumda. İktidarın kirli oyuncağı haline gelirseniz sürgüne tabi tutulursunuz, yok sayılırsınız, cezaevlerine atılırsınız. Sizin yapmanız gereken, devletin temel görevi, kolluk kuvvetlerinin temel görevi insanların can güvenliğinin garantisidir. 19 yaşındaki gencecik bir çocuğu öldürebilecek kadar haksızca, insanlığını kaybetmiş devlet memurlarını düşünmek bile istemiyorum. 19 yaşında bir fidan. Güvenlik kamera görüntülerini izlerken hepimizin yüreği paramparça oldu. Nereye kaçacağını bilmiyor. Ama Ali İsmail Korkmaz’ları asla unutmayacağız. Ruhu şad olsun" diye konuştu.

Reklam
Reklam

CHP'li grup, ardından fırının önünden ayrılıp, CHP il binasına geçti. Burada da basın açıklaması yapan Gürsel Tekin, hükümetin dış politikanın yanlış olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Özellikle son günlerde dış politika konusunda yanlıştan dönmek erdemliktir. Elbette ki insanlar yanlış yapabilirler. Bu yanlışlardan da dönmesini bilir. Her yanlışın çok büyük maliyetleri oldu. Özellikle Ergenekon, balyoz gibi çeşitli kumpaslarla binlerce insanın mağduriyeti oldu. Ölümler oldu, çok ciddi sorunlar yaşandı. Hiçbir şey olmamış gibi, sanki ülkeyi bunlar yönetmiyormuş gibi bu işin içinden kurtuldular. Bütün uyarılarımıza rağmen maalesef yanlış dış politikada Türkiye’ye çok ciddi maliyetler ödetildi. Yapmayın bu yanlışları. Şimdi bunların bir de saz heyetleri var. Paralı askerleri. Hiç kusuruma bakmasınlar. Bunlara profesör filan demeyeceğim. Bunlara dış politika uzmanı demeyeceğim. Daha 2 yıl önce ekranları açtığınızda bir şey uydurdular. Sıfır sorun politikasında bütün dünyayla sorunlu hale dönüşünce, bu sefer bunların yarım akıllı denen adamları dış politika konusunda 'onurlu yalnızlık' diye bir şey uydurdular. Yalnızlık sadece Allah’a mahsustur. Biz Libya değiliz, biz Irak değiliz. Biz dünya ile entegrasyonu sağlamış bir ülkeyiz. 'Bu yanlıştan dönün' dedik. O dönem Irak, Libya, Rusya, Suriye aklınıza gelebilecek bütün ülkelerle CHP olarak bizim çok ciddi çalışmalarımız oldu. Aslında iktidarın muhalefete bu çalışmalarla ilgili bilgi vermesi gerekirken ana muhalefet olarak bu çalışmaların tamamını sayın genel başkanımız dış işleri bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’na gönderdi. Eğer o sayfalar açılabilmiş olsaydı, CHP’nin önerileri ciddiye alınmış olsaydı ne Türkiye o yalnızlık konusunda bu sıkıntıları çekmiş olurdu ne de önemli maliyetler ödemiş olurduk. Yanlışlarını fark ettikleri için bu hayali tehditten vazgeçerek tek tek sırayla ülkelerle barışmaya başladılar. Bu da bizim arzu ettiğimiz bir şeydi ve eleştirmiyoruz. Ama eleştirimiz şu; bu yanlışlardan kaynaklı ödetilen maliyetin hesabını kim verecek?"

Reklam
Reklam

Tekin konuşmasında düşürülen uçağımızın neden ve kim tarafından düşürüldüğünün cevabının halen verilmediğini ve dosyaya gizlilik kararı getirildiğini söyledi.

SURİYELİLER'E VATANDAŞLIK VERİLMESİ, TERÖR ÖRGÜTLERİNİ KAMUFLE ETMEKTİR

Suriyelilere vatandaşlık verilmesi hakkında düşüncelerini açıklayan Tekin, "Biz Anadolu coğrafyası mazlum insanlara ev sahipliği yapmış bir coğrafyayız. Hiç itiraz yok. Ne kadar mazlum insan varsa onlara her zaman ev sahipliği yapmaya da hazırız. Eğer bu vatandaşlık meselesi kendi elinizde yaratmış olduğunuz çeşitli terör örgütlerini kamufle etmek içinse bu çok büyük bir tehlikedir. Eğer bu vatandaşlık hikayesi kendi elinizle yaratmış olduğunuz kamufle etmekse Türkiye için tehlikedir. Unutmayın ki yabancı bir ülkeden gelen terör örgütlerinin burada barınmasının bir tek nedeni olabilir. Yerel destek ve yerel yöneticilerin desteğiyle ancak ayakta kalabilir. Yerel destek ve yerel yöneticilerin desteği olmadan terör örgütlerinin büyükşehirlerde barınması söz konusu olamaz. Sanılıyor ki AK Parti hükümeti döneminde herkes kuyruğa girecek 'Aman bizi de vatandaş yap.' Sen kendi vatandaşını tutamıyorsun. Ülkemizde ne kadar yetişmiş sanatçı, bilim insanı, gazeteci, yazar, çizer var ise ne yazık ki maalesef son günlerde bakıyoruz ya İspanya’da ya İtalya’da ya Amerika’da mülk edinme peşindeler. Bu vatandaşlık hikayesinin temel nedeni kendi elleriyle yaratmış oldukları terör örgütlerini kamufle etmektir ve AB ile yeniden müzakereye oturup biraz daha para almaktır. Nihayet bugün de belli oldu, Merkel de Sayın Erdoğan’a bu vatandaşlık meselesinden dolayı teşekkür etmiş" diye konuştu.

Reklam
Reklam

AMERİKA'DAKİ SAVCI DA ROMAN OLABİLİR

Panama ve İsviçre’de paraların gelmesinin yollarını açtıklarını ifade eden Tekin, "Bir başka tehlike ile karşı karşıya kaldılar. İlahi adalete hep inanırız, inanmaya da devam ederiz. İstanbul, rantlı bir şehir. Çeşitli kentsel dönüşümlerden kaynaklı başta Roman kardeşlerimiz, yoksul kardeşlerimiz dahil olmak üzere ama ağırlıklı olarak Roman kardeşlerimizin olduğu özellikle Sulukule, Beyoğlu gibi çeşitli bölgelerde kentsel dönüşüm adı altında ne kadar Roman kardeşlerimiz varsa hepsi sürgüne tabi tutuldu. Maalesef malları ellerinden alındı. Mallarını ellerinden alanlara bakıyorum tamamen Panama’da paraları var. Roman kardeşlerimiz Hindistan’dan göç ederek gelen insanlardır. Amerikalı bu savcı da Hindistan kökenli ve Hindistan’dan gelmiştir. Allah'ın adaletine bakın, nereden nereye. Bu savcı dün Amerika gazetelerinden edindiğim bilgiye göre, bu yasadan hemen sonra çeşitli yazışmalar yaparak bunların tamamen takipte olduğunu ve paraların gitmemesi konusunda bir bilgi var. Demek ki hiç kimsenin hele mazlumun ahı zalimin yanında kalmıyor. Kimin aklına gelir, Roman kardeşlerimiz 200 yıl önce Hindistan’dan göç ederek gelecek onlar gibi biri de Amerika’ya gidecek ve savcı olacak. Büyük olasılıkla savcı kardeşimiz de Roman olabilir. Şimdi onların intikamını her birlikte göreceğiz. Nihayetinde de savcı da Panamacılara izin vermeyecek" dedi.

Reklam
Reklam

Tekin, PKK terör örgütü elebaşlarından 'Bahoz Erdal' kod adlı Fehman Hüseyin’in öldürülmesi olayının MİT veya Genelkurmay tarafından daha teyit edilmediğini, haberi Anadolu Ajansı'ndan öğrendiğini söyledi.

CHP Gençlik Kolları tarafından Milletvikili Gürsel Tekin'e, Ali İsmail Korkmaz'ın bir büstü hediye edildi.

(DHA)