Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, FB TV'de katıldığı Camiaya Sesleniş programında sarı lacivertli takımın gündemine dair açıklamalarda bulundu.
Ali Koç'un sözlerinden öne çıkanlar şöyle:
"Bu hafta devam eden Şike ve Kumpas Davası'nı konuşmakta fayda var. Bu davanın her adımını yakından takip ediyoruz. Bizim için daha da önemlisi, Yargıtay'da bekleyen davamız. Bu süreç çok uzadı. Bu işin bu kadar uzamış olmasına anlam vermekte zorlanıyorum. Fenerbahçe camiasında pek çok görüş ayrılıkları olabilir ama tüm camianın her ferdinin ortak olarak düşündüğü tek nokta, 3 Temmuz'da sonrasındaki süreçte uğradığımız haksızlıklar. Bugün biz, yarın başkaları, bunlara karşı dimdik ayakta durmaya devam edecektir. Bugün atıp tutmak kolay ama o günlerde dik durmak hiç kolay değildi. Neler yaşadığımızı bir biz biliriz. Hakkımızı sonuna kadar arayıp, gücümüz yettiği kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz."
"Gemiyi yürütebilmek için, daha fazla borçlanmamak için ilk 7 ayda ciddi bir kaynak yarattık. Taraftarlarımız da bizi yalnız bırakmayıp, finansal destek olmaya devam ettiler. İlk 7 ayda ihtiyacımız olan kaynakları yaratma konusunda başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Buraya geçmişi konuşmaya, enkaz edebiyatı yapmaya gelmedik. Ama Fenerbahçe'yi umut dolu yarınlara götürebilmek için neyi devraldığımızı, kulübün hangi durumda olduğunun iyi anlaşılmasının gerektiğine inandık. Bu konuları anlatırken geleceğe doğru hedeflerden vazgeçmedik."
"Bizim bir felsefemiz vardı. Futbol takımının yaş ortalamasını düşürmek ve ödenen ortalama yıllık ücretleri indirmek. Genellikle gençlerden oluşan ancak etraflarında da deneyimli oyuncularla desteklenen bir yapı hedeflemiştik."
"Neden Phillip Cocu'yu seçtik? Kriterlerimiz 40-50 yaş arası, kariyerinde yeni adım atmaya hazır, A takımda gençlere şans vermiş, kariyerinin başında altyapı hocalığı yapmış ve vereceğimiz bütçeleri kabul edebilecek bir teknik adamdı. Bu kriterler sonucunda Phillip Cocu'nun doğru tercih olduğunu düşündük. Dönüp baktığınızda bu kararın hatalı olduğunu görüyoruz. Hollandalı hocaların Avrupa ve Türkiye'deki başarılarını daha iyi sorgulayabilirdik. Maalesef hocamız uyum sağlamakta zorlandı. Biz ona uyum için gereken zamanı da verdik, arkasında da durduk. Kırılma maçlarımıza rağmen arkasında durduk. Ancak puan tablosundaki konumumuz kabul edilebilir bir durumda değildi. Ülkemizin şartlarına uyamadığını da görünce yollarımızı ayırmaya karar verdik."
"Göreceksiniz ki 47 yaşındaki Phillip Cocu, gelecekte büyük bir takımda iyi bir kariyer yapacak. Temmuz ayında Barcelona başkanı ile görüşürken, beni hoca seçimimden dolayı tebrik etti. Teknik direktör arayışındayken, Cocu'nun da listelerinde olduğunu söyledi."
"Tazminat konusunda da iddialar ortaya atıldı. Cocu, Ocak ayının ortasına kadar Türkiye'de kalmak istediğini söyledi ve biz de kabul ettik. Şartlarda zaten anlaşmıştık, bir yıllık tazminat söz konusuydu. 1-2 aylık alacağının da toplamıyla birlikte ciddi bir indirim yaptı. Cocu'dan sonra acele etmedik ve Erwin Koeman ile devam ettik. Erwin'e de ayrılırken bir teşekkür plaketi verdik. Neden? Çünkü Erwin Koeman çok sıkıntılı bir dönemde sorumluluk almayı kabul etti.Maaşında hiçbir değişim olmadan 5 hafta takımın başında kaldı Koeman. 'Adam gibi adam' derler ya, öyle birisiydi. Ayrılırken de kendisine plaket vererek teşekkür ettik."
"Koeman'ın ardından Ersun hocamızı getirdik. İyi ki de getirmişiz. Onun sadece saha içinde yapacakları değil, saha dışında yapacakları da önemli. Çünkü kim ne dersin bu takım bu pozisyonda olabilecek bir takım değil."
"Ersun hoca ve ekibinin saha içindeki meziyetlerinin dışında saha dışındaki meziyetleriyle de birlikte takıma çok iyi bir hava geldi. İkinci yarıda Fenerbahçe'ye yakışan oyun anlayışına sahip olup istediğimiz sonuçları alacağımıza inanıyorum."
"Daha sonra herkesin bildiği sevgili Volkan Ballı'yı idari menajerlik görevine getirdik. Bununla da yetinmedik, yönetim kurulumuzdan Selahattin Baki'yi bu işlerle ilgilenmesi için atadık. Kendisi Sheffield United'da ciddi görevler almış birisidir.1
"Bu görevlendirmelerle birlikte Damien Comolli'nin de yükü hafiflemiş oldu. Samandıra yönetiminde bu değişikliklerle birlikte yükler paylaşılmış oldu. Comolli'nin yetkilerinin alınması gibi bir şey söz konusu değildir."
"Fenerbahçe'de futbolun patronu sportif direktördür. Bugün sportif direktör Damien Comolli olduğu için de patron odur. Ama Comolli'nin tek işi A takım değil, altyapı, akademi ve tesislerle de ilgilenerek geleceği inşa etmektir."
"Comolli'ye teknik direktör ve takıma müdahale etmemesi nedeniyle kızdığım da oldu. O da her zaman bundan bir adım geride olmayı tercih etmişti. Zaten Ersun hocanın orada olmasıyla birlikte böyle bir şeye ihtiyaç da kalmadı."
"Biliyorum taraftarlarımız transfer bombaları bekliyor ama bu akşam sadece ipuçları vereceğim çünkü transfer konusu resmi olarak bitmeden konuşmak doğru değil. Zaten en iyi iş de bitmiş iştir. Biz sezon başında kulüp için yarattığımız 115 milyon euro'luk kaynaktan bir kuruşunu transfere harcamadık. İstemez miydik 40-50 milyon euro harcayalım transferlere, büyük isimler getirelim, mutlu olalım... Ama zaten bu anlayışla bugünlere geldik. FFP dolayı zaten bu miktarları istesek de ayıramazdık transfere. O günün imkanları çerçevesinde yaptık transferlerimizi. FFP'yi yok sayıp, mali durumu göz ardı edip kaynağımızı transfere harcamak Fenerbahçe'ye ihanet olurdu."
"Sattığımız üç oyuncudan gelen kaynakla transferlerimizi yaptık, o kaynaktan bu dönemde kullanabileceğimiz şekilde para artırdık. 6-7 senenin öncesiyle bugünün futbol endüstrisi çok farklı. O zamanlar Sow'u Fransa gol kralı olarak 10 milyon euro'ya almıştık. Bugün Fransa gol kralını 10 milyon euro'ya getirin bakalım..."
"Sezon sonu 14 oyuncumuzun sözleşmesi bitiyor, kiralıklar da dahil. Bu avantaj da olabilir, dezavantaj da. Ama 17 hafta sonunda sonunda puan durumumuzdaki yerden son derece mahcubuz. Yaptığımız yanlışlar da, elimizde olmayan konular da var."
"Bu formanın içine seni-beni koy, daha fazla gol atar, daha fazla puan alır. Slimani gibi bir oyuncunun 25-26 şutunun hiçbirinin kaleyi tutmaması, beceriksizlikle anlatılacak bir şey değil. Erzurumspor maçında 6-0 olacak maçı 2-2 bitirmemizi hiçbir şey anlatamaz bana."
"Ozan Tufan yazın 8 kilo vermişti. 'En büyük transferimiz sensin' demiştik ama olmadı. Ona 'Sergen hocadan yararlan ve bir daha ki kamp döneminde aklını başına topla, Fenerbahçe'ye katkı sağlayacak konuma gel' dedik. Yeteneklerine inanıyoruz."
"Aatıf'ı hocamızın ricasıyla affettik. Kendisini isteyen kulüpler var. Biz Çaykur Rizespor ile anlaştık transferi için ama ne yazık ki, biraz üzülüyor, hafif de kızıyorum bu konuya ama Aatıf , Çaykur Rizespor'la anlaşamadı. En kısa zamanda anlaşmasını bekliyoruz."
"Sağ bekimiz Şener Özbayraklı'yı Beşiktaş'a kesinlikle teklif etmedik. Kendisiyle de şimdiden sözleşmemizi uzatmayı düşünüyoruz. Martin Skrtel ile de sözleşme yenileyeceğiz."
"Hocamız, kiralık oyuncularımızdan Andre Ayew'in muhakkak takımda kalmasını istiyor. Kalabilir, kalamaz, ona bakacağız. Opsiyonuyla almamız söz konusu bile değil. Geldiği takımın Premier Lig'e çıkıp çıkmaması da önem arz ediyor tabii..."
"Bu devre arasında transferini hedeflediğimiz pozisyonlar stoper, orta saha, sağ-sol kanat ve forvet. Bu beş pozisyondan en az üçüne, mümkünse de dördüne takviye yapmak için pazarlıklarımız devam etmekte. Bu beş pozisyondan ikisi için bu akşam müjdeli haber verebileceğimi düşünüyordum. Aslında verebilecek haber de var ama imzalar atılmadan açıklama yapmak istemiyoruz."
"Hocamızın önceliği orta sahayı güçlendirmek. Orta sahayı güçlendirdiğimizde gollerin de arka arkaya geleceğine inanıyor. Hocamız Jailson'dan çok memnun. Dayanıklılık konusunda müthiş değerleri çıktı. Bir de altyapıdan Cebrail Akbulut var. Hocamız onu da çok beğendi ve Cebrail'i de as takıma aldık."
"Tolga Ciğerci konusunda tenkitler görüyoruz. Tolga, bugüne dek bir kuruş para ödemediğimiz, sahalara dönene kadar da ödemeyeceğimiz bir oyuncu. Kendisini ABD'ye, dünyanın en iyi ayak doktoruna yolladık. Düşündüğümüz olursa, 2 ay içinde tamamen sahalara dönecek."
"Önemi olan, ortalama yaşın 24-25'lere gelmesi. Tıpkı Daum dönemindeki gibi takımın belkemiğini genç oyunculardan kurup, etraflarına da birkaç tecrübeli oyuncu eklemeliyiz. Bu transfer dönemindeki politikamızda da hiçbir değişiklik olmamıştır. Yaş ortalaması konusundaki tutumumuza bağlı kalmak suretiyle bu ay 30-31 yaşında olan oyuncuları da alabiliriz. Zaten altyapımızdan da birçok oyuncuyla profesyonel sözleşme imzaladık. Profesyonel sözleşme yaptığımız 10 oyuncunun 2-3 tanesi meyve verse, kulübe büyük bir katkı. 3-4 tanesi başka takıma transfer olsa yine büyük bir katkı."
"Fenerbahçe her daim bir cazibe merkezi olmuştur. Böyle bir dönemde Türk oy uncuların Fenerbahçe'ye gelmek istemesi de bu nedenle normal. Biz gücümüz yettiğince yükümlülüklerimizi yerine getirmek için var gücümüzle savaşıyoruz. Zemin ve şartlar oluştuğu takdirde, takımlarından ayrılmak isteyen oyuncuların bize katılması mümkündür."
"Biz kimseyi hayat boyu cezalandıracak değiliz. Affedilmeyecek hiçbir şey yoktur diyen de benim. Kadro dışı kalan oyuncularımız, belli nedenlerden ötürü kadro dışı kaldı. Ersun hocamız gelince kendisine sorduk, arzu etmesi halinde bu isimleri affedebileceğimizi söyledik."
"Hocamız, Ozan'a çok inandığını ve Alanyaspor'a transfer olmasının kendisi için iyi olacağını, diğer üç oyuncuyu da görerek denemek istediğini ifade etti. Bu doğrultuda da ü oyuncumuzu da kampa yolladık."
"Volkan Demirel konusu ise biraz farklı. Ben Volkan'ı kadroya döndürecek yolu adım adım tarif ettim. Kendisi ya istemedi, ya da mesajı almadı. Kendisine olan duygu ve düşüncelerimi de açıkça ifade ettim. Söz konusu Fenerbahçe menfaatleriyse bizde inatlaşma olmaz. Ama buna rağmen bir adım atmamıştı. Üzüldüğünü de biliyordum. Ben de üzülüyordum."
"Ersun hocamız geldikten sonra Volkan takıma geri dönmek istediğini ifade etti. Bana mesaj yolladı, hocamızla görüşüp mesaj yolladı. Hocamızla konuyu görüştük ve geri dönüşünü uygun gördük. Ama dönüşü için yapması gerekenler de ortadaydı. aptığımız görüşmede Volkan'ın samimi yaklaşımını, olanlardan ötürü pişman olduğunu hissettik. Ona, 'Yolu biliyorsun, bunu yaptığın takdirde kapımız açık' dedik. O da kendisine yakışanı yaptı. Volkan bize, 'Ne yapayım?' diye sordu. Biz de, 'Özür dilemek istiyorsan çık özür dile' dedik. Yazılı bir açıklama yapmasını samimi görünmeyebileceği, bunu bizim yazdırdığımız iddia edileceği için istemedik. Kendisi de açıklama yapmaya karar verdi. Volkan, o açıklamayı kendi özgür ortamında yaptı. O açıklamasına göre takımda kalıp kalmayacağı belli olacaktı. Açıklamasını da idman sahasında yapmak istedi. Ama ağır hava şartlarından ötürü toplantı apar topar içeri alındı."
"Ersun hocanın planlarımızda olmadığını, kendisiyle uzun vadeli planlar yapamayacağımızı düşündüğümü söylemiştim. Ama Cocu'dan sonra farklı bir yapılanma ihtiyacı oldu. O aşamada da ihtiyacımız olan Fenerbahçe ruhu taşıyan bir Türk teknik adamdı. Erwin Koeman ile bir müddet devam ederken, o süreçte Semih Özsoy önderliğinde hocamızla görüşmelerimiz başladı. Sonra sürece ben de dahil oldum. Kendisiyle oturup konuştuk. Bir hafta boyunca istişare ettik. Ersun hocamızla karşılıklı olarak kafamızdaki soru işaretlerini konuştuk ve gördük ki hepimiz aynı noktadayız. Ben çok memnun oldum, tatmin oldum. Bu süreci başlattığı için de özellikle Semih Özsoy'a teşekkür ediyorum."
"Benim Ersun hocayı isteme nedenlerimden birisi şu ki, saha içinden ziyade bu takımın psikolojisinin düzelmesi gerekiyordu. Kısacası kamuoyu tatmin olsun diye yapmadık biz bu değişikliği. Tribünlere oynamak için de yapmadık. Hocamızın bilimsel yaklaşımları, oyun anlayışı, ekibi, gençlere verdiği değer, iletişimdeki pozitif yapısı bize büyük katkı sağlayacak. Bunu Ersun hoca için de fırsat olarak görüyorum. Artık o da Fenerbahçe'de çok uzun yıllar kalacak durumda olmalı. Umarım da olacak."
"Üzülerek, utanarak söylüyorum ki mevcut durumdaki tesislerimiz ve imkanlarımız Fenerbahçe markasına yakışır düzeyde değil. Bunları düzeltmek zorundayız. Bizden önceki yönetimin bu yakada üniversite için devletimizden istediği büyük bir arazi var. Biz, o araziyi altyapı tesisi yapmak için gerekli başvuruyu yaptık. Bu altyapı tesisi için gerekli kaynağı da iş adamlarından, sponsorlardan bulacağıma da söz veriyorum."
"Scouting konusunda bölgesel yapılanma alanında biraz eksik kaldık ama yine de işler istediğimiz gibi gidiyor diyebiliriz. Umarım TFF alt liglerde bizlere Süper Lig'e çıkmama şartıyla takım sahibi olma şansı verir. Böylece genç oyuncularımıza daha mücadeleci bir ortam kurabiliriz. Bu, olmazsa olmaz. Bununla beraber ya Portekiz'de, Balkanlarda veya Almanya'da bir takımımız olması lazım."
"31 Ocak'ta UEFA ile önemli bir görüşmemiz var. Diğer kulüpler gibi Fenerbahçe de denk bütçe kurallarına uymadığı için UEFA ile FFP konusunda bir uzlaşmaya gitmek zorunda kalmıştı. FFP anlaşmasının iki ayağı var. Birincisi, satışlardan elde edilen kar kadar transfere para harcama yetkisi. Bir de 4 yıllık anlaşma sonunda 30 milyon euro zarar limitiniz var. Biz üçüncü yılı bitirdik. Üçüncü yıl itibarıyla 90 milyon euro gerideyiz."
"Bizim bu sene 60 milyon euro kar etmemiz gerekiyor. Önümüzdeki sezon biz bu konuda cezalandırılacaksak, o zaman sadece Süper Lig'e bakmak durumundayız. Bu durumda takıma daha fazla yatırım yapacak konumda oluruz. 'Gözümüzü karartma' konusuna gelirsek... Satış-alış limitinizi aşarak oyuncu alsanız bile o oyuncuyu Avrupa listesine yazdıramıyorsunuz. Bu da bir yatırım yaklaşımı... 'Ben Türkiye için oyuncuyu alacağım, Avrupa'da oynatmayacağım' da diyebilirsiniz. Bu şartların bizi nereye götüreceği ve gözümüzü ne kadar karartabileceğimiz, 31 Ocak'taki toplantı ve ondan sonraki süreçte yapılacak toplantılarla netleşecektir."
"Biz bir sermaye artışı yaptık. Buradan gelen para, Futbol A.Ş.'ye girdi. Biz, bu miktarı UEFA'nın gelir olarak kabul edip etmeyeceğini sorduk. Hissedarlar dernek yapısı altında muamele gördükleri için, bu konuda UEFA'nın da henüz bir fikri yok. İlk intibamız, sermaye artışının 3'te 2'lik kısmını gelir olarak sayabilme imkanlarının olduğu yönünde. Dolayısıyla bizim FFP konusundaki 60 milyon euro'luk açığımızın azalma ihtimali de var."
"Bir seferberlik kampanyası yapmaya karar verdik. Ayda 5-10 TL verebilecek insanlardan tutun, yüklü miktarlar verebilecek kişilere kadar tüm insanları Fenerbahçe için toparlayıp, kulübün bu fırtınalı günleri atlatabilmesi için gerekli kaynağı oluşturmak istiyoruz. araftarlar arasında yapılacak bu bağış kampanyasının UEFA nezdinde gelir olarak kabul edilebileceği ve FFP konusunu bu şekilde aşma durumuyla da karşı karşıyayız. El ele, omuz omuza, hep beraber Fenerbahçe'yi içinde buluduğu sıkıntıdan çıkarma imkanına sahibiz."