İZMİR (İHA) - İzmir'in Yeni Foça Beldesi'nde ailesiyle birlikte tatilini geçirirken bir kavgada ateşlenen silahtan çıkan kurşunun bebek arabasında ölümüne sebep olduğu Ali Stair Grimasson'un avukat olan dedesi Tuncer Eşsizhan, iki milletvekili aleyhine açtığı davayla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun kabul edilmesinin buruk mutluluğunu yaşıyor.
Bireysel silahlanmanın gelmiş olduğu sonuç nedeniyle torununu kaybettiğini, bunun büyük bir acı olduğunu ve tarif edilemeyeceğini kaydeden avukat Tuncer Eşsizhan, bunu başka insanların yaşamaması için bireysel silahlanmaya karşı bir mücadele başlattıklarını hatırlatarak, "Bizim acımızı hafifletmesi için değil. Bu acı hiçbir zaman için hafifletilecek bir acı değil, hiçbir zaman hafiflemeyecek, ancak bu acıyı başka insanın yaşamasının önüne geçmek mümkün. Başkaları yaşamasın diye bireysel silahlarla mücadele kampanyası başlattık. Halkın silah denen lanet aletten uzak durması için uyarmaya çalıştık. Bu olayı sıcak tuttuk, güncelleştirdik. Birebir halka silahtan uzak durulmasının gereğini anlattık" dedi.
Tam bu kampanyaları sürdürdükleri sırada iki milletvekilinin düğünde havaya ateş ettiğini anlatan Eşsizhan, "İktidara mensup iki milletvekili. Biri grup sözcüsü, biri de milletvekili, bir düğünde havaya ateş ettiler. Bizim mücadelemizi adeta provoke ettiler. Silahla havaya ateş etmeyi halka örnek gösterdiler, teşvik ettiler. Bu bizi yaraladı. Mücadelemizi engeller bir havaya girdi.
Bunlarla, bizim kişilerle hiç alıp veremediğimiz yok. Onlar bizi hiç ilgilendirmiyor. Ama kimlikleri önemliydi. Onlar milletin vekili idiler. Onlar ant içtiler, yemin ettiler milletin mutluluğu için çalışacaklarına dair, namusları üzerine. Milletin mutluluğu yaşama hakkıdır. Kim yapacak? Devlet yapacak. Kim yapacak? Yasama meclisi yapacak. Bu şahıslar kim? Yasama meclisinin üyeleri. Bunlar kendileri cana kast eden silahları, kalkıp da toplumu kullanmaya sevk eder ve yönlendirirse, tabi ki ben de bunlara karşı mücadelemin gereği olarak dava açmak zorunda kendimi hissettim" diye konuştu.
Her iki milletvekili hakkında manevi tazminat davası açtığını vurgulayan Eşsizhan, şunları kaydetti:
"Ben avukatım. Uzun yıllardan beri bu süreç içerisindeyim. Çok kısa ve çabuk bir süreç içerisinde dava tamamlandı. Sulh Hukuk Mahkemesi Ankara'da bitiriverdi davayı, reddetti davamızı. Yargıtay'da o süreçte bizim davamızı reddetti. Dolayısıyla iç hukuk yolları tükenmişti. Yargılama sanki adaletsiz gibi yapıldı, eksik gibi yapıldı, o inanca da kapıldık. Mücadelenin de bir biçimi olduğu için biz, bundan sonra Ali Stair'ler ölmesin diye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine dava açtık. Hazırladığımız dokümanlar, dilekçeler komisyonca kabul ve değerli bulundu. Mahkemeye sevk edilmesine karar verildi. Umutlu bir süreç bu, umutlu bir başlangıç. Yani silah karşıtlarını sevindirebilecek bir başlangıç".
Bundan sonra ne olacağı konusunda da görüşlerini açıklayan Eşsizhan, "Bundan sonra, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bizim talebimiz doğrultusunda karar vermesi halinde, milletvekilleri Türkiye'de belirli saltanatlardan uzak durmak zorunda kalacaklar, takip edilecekler. Vatandaş, halk, kendilerine verilen görevin dışında davranışa giren milletvekilleri aleyhine dava açabilecek. Bunun için güzel bir başlangıç. İnşallah talebimiz gibi olur" dedi.
Eşsizhan, bireysel silahlanmaya karşı verdikleri mücadelede bugüne kadar siyasilerin kendilerine desteğinin olmadığını da savundu.