Alkollü tartışması yargıda

CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, Bülent Arınç’ın kendisine yönelik ‘sarhoş gibi’ sözlerini yargıya taşıdı.

ANKARA (ANKA) -CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, MHP’nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Çelik hakkında verdiği gensoru önergesinin görüşmeleri sırasında Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kendisine yönelik ‘sarhoş gibi’ sözlerini yargıya taşıdı. Soysal kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle Arınç hakkında 20 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı.

Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava dilekçesinde, 2 Şubat 2010 tarihinde, TBMM’de MHP’nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmeler sırasında, CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın grubu adına söz aldığı belirtildi. Soysal’ın konuşmasını bitirdikten sonra AKP adına, sataşma olduğu gerekçesiyle Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’nın söz aldığı ve Soysal’a sataşmada bulunduğu belirtilen dilekçede, şöyle denildi:

Reklam
Reklam

“Verilen ara esnasında davalı, Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu’nun başkanlık makamına gitmiş, sayın Mumcu’ya (müvekkili kastederek); “…müvekkilin sarhoş olduğunu, sarhoşlara nasıl söz verildiğini, kendisinin böyle şeylere müsaade etmediğini….’ söyleyerek, müvekkile ‘hakaret’ etmiştir. Bu olaya tanık, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi MHP Giresun milletvekili Murat Özkan’ın 3 Şubat 2010 tarihinde MHP milletvekilleri ile mecliste yaptığı basın toplantısındaki ifadesine göre; ‘… İçeriye bir hışımla titreyerek Bülent Arınç bey girdi. Meclis Başkanvekiline aynı zamanda bir hanıma karşı söylenmesi belki mümkün olmayan bir tavırla, hakaretamiz şekilde, meclisi nasıl yönetiyorsun, sen militansın, (müvekkili kastederek) sarhoşlara nasıl söz verirsin ki demiş, hatta bu arada çok enteresan ki sarhoş taklidi yapmaya başladı…’ diyerek, davalının müvekkile hakaret ettiğini söylemiştir. Öte yandan müvekkil, alkol kullanan bir kişi bile olsa, bu durum sayın davalıyı ilgilendirmez. Alkol kullanıp, kullanmama müvekkilin özel hayatıdır. Müvekkilin özel hayatı da anayasa ile teminat altına alınmıştır. Müvekkilimin 2009 yılı temmuz ayına kadar zaman zaman alkol aldığı doğrudur. Ancak 2009 yılı temmuz ayından, olayın olduğu tarihe kadar, doktorunun tavsiyesi nedeniyle alkol almamıştır. Müvekkil bu dönem içinde alkol almaması ve rejim uygulaması nedeniyle yaklaşık 30 kilo vermiştir. Müvekkil, konuşmasını yaptığı gün kesinlikle alkol almamıştır. Müvekkil, konuşmasını normal bir insandan daha farklı yapmamıştır.” (ANKA)

Reklam
Reklam