'Burada, beni ne arayan, ne de soran var. Koç Tanjeviç ile herhangi bir problemim yok. Ancak, onun kafasındaki basketbolda, benim yerim yok gibi geliyor bana. Dünya Şampiyonasında; Türk Milli Takımı'nın ABD'yi finalde yenip, altın madalyaya ulaşması müthiş olur.'
Mehmet Okur, NBA'deki gözbebeğimiz! 2002'den bu yana yer aldığı NBA sahnesinde, başarıdan başarıya koşuyor. Türk Basketbol Tarihi'nde yaşanmamış 'İlk'lere imza atıyor. Okur'u, Oyak Renaultlu yıllarından beri iyi tanır ve çok dikkatle izlerim. En sevdiğim yanı, asla bugünü ile yetinen bir oyuncu olmaması... Hep daha ileriye gitmek için, kendini zorlar. Bu özelliği de, onu başarılara doğru tetikler. Sevgili Memo ile yaptığım 'Tele röportajda' harika cevaplar aldım. İşte sizinle paylaşıyorum...
Geçen yıl milli takımda oynamadın. Bu yıl Avrupa Şampiyonası var.
Polonya'daki Avrupa Şampiyonası'nda oynama gibi bir planın var mı? Açıkçası okuyucularım, bu soruyu sormam için beni sıkıştırıyor... Şu anda bir şey söylemek için, erken... NBA sezonu bittiğinde, bakacağız. Ancak ben, milli takım yetkilileri tarafından çok fazla istendiğimi, ya da; bana ihtiyaç duyulduğunu, son yıllarda hiç hissedemedim. Koç Tanjevic beni takımda istemiyor diye düşünüyorum. Burada beni ne arayan var, ne soran var. Babamın rahatsızlığı sırasında, milli takımın sorumlularından, Barbaros Akkaş ve Harun Erdenay ağabey ilgilenmişler. Hastaneye gitmişler, doktorlarla konuşmuşlar. Onlara çok teşekkür ediyorum.
Milli Takım Koçu Tanjeviç ile aran nasıl? Görüşüyor musun? Ya da, seni arıyor mu? Tanjeviç ile herhangi bir problemim yok. Onun kafasındaki basketbolda, benim pek bir yerim yok gibi geliyor bana. Zaten, beni pek aramıyor. Dediğim gibi; kimsenin de pek aradığı yok. NBA'de muhtelif başarılara ulaştım. Bazıları, daha önce hiç bir Türk oyuncunun elde edemediği düzeydeydi. Tabii ki, sakatlıklarım, sıkıntılarım da oldu. O anlarda, ne tebrik edenim vardı, ne de geçmiş olsun dileklerini iletiyorlardı. 'Nasılsın, bir şeye ihtiyacın var mı' diyen bile yoktu. Yanımda bir dost, ya da moral desteğinden bile, yoksun kaldım. Sadece, sevenlerim arıyordu.
NBA kariyerin, A Milli Takımı kariyerinden çok daha iyi. Bu konuda düşüncelerin nedir? 2001, 2002 ve 2003 de, Türk Milli takımında son derece başarılıydım. Hatta Indianapolis'deki Dünya Şampiyonası'nda, en iyi 10 oyuncu arasında yer aldım. Ben Milli Takımda, her zaman en iyisini yapmaya çalıştım. NBA'de çok şanslıydım ve genelde, bana uygun sistem takımlarında yer aldım. Koç Jerry Sloan, benim için 20 yıllık kariyerinde, hiç yapmadığı kadar değişiklik yaptı. Oyun anlayışını değiştirdi. Üçlük atan bir pivottan, bu şekilde faydalanabileceği, benden önce, Jazz camiasında hiç kimsenin aklının ucundan bile geçmezmiş. Burada, uzun süre bunlar konuşuldu ve yazıldı. Ben de, her zaman, Sloan'ın bana olan o güvenini ve elini taşın altına benim için koymasının karşılığını vermeye çalıştım. Onu gerçekten çok seviyor ve ona büyük saygı duyuyorum.
Neden, A Milli Takım'da aynı performansı sergileyemiyorsun? Dediğim gibi, sistem değişikliği herhalde. Aydın Örs zamanında, Milli Takımda çok iyiydim. Yanlış anlaşılmasın. Bogdan Tanjeviç'i de eleştirmiyorum. Onun oynatmak istediği basketbolda, benim özelliklerime ihtiyaç olmayabilir. Ancak bunu, beni takımda istemiyor diye net olarak yorumluyorum. Bir de beni esas üzen; - Mehmet, milli takımda oynamak istemiyor- havasının yaratılması. Sakatlıklarıma bile inanmakta, nedense zorlandılar. - Benim Mehmet'e ihtiyacım yok, Mehmet'i kadroda düşünmüyorum- diyebilse, o zaman ona büyük saygı duyardım. Ben hiç bir zaman, milli formadan kaçmadım. Milli formayı da her zaman, büyük gururla ve sevgiyle giydim ve giyerim. Niye Milli takımda 2003'e kadar sergilediğim oyunu, sergilemek istemeyeyim? Bunun mantıklı bir yönü var mı? Bir de nedense, ben NBA'de ne zaman başarılı olsam, bazı arkadaşlar bundan, sanki rahatsız olmuş oluyor... - Apoletlerini çıkartsın... Bu takımda, yıldız yok! Hepimiz neferiz - gibi demeçler, daha henüz kamp başlamak üzereyken, basında geniş yer buluyor. Ben All-Star olabilecek seviyeye gelebilmek için, çok çalıştım. Büyük özverilerde bulundum. Geldiğim noktayla gurur duyuyorum. Bu noktaya, başka hangi Türk oyuncu da gelse, onunla aynı şekilde gurur duyarım. Niçin Hido ile bu kadar iyi dostuz? Bu kadar, iyi anlaşıyoruz? Birbirimizin başarılarıyla gurur duyuyoruz da ondan. Bunları, NBA'de elde etmenin, ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Birbirimize büyük saygımız var
Önümüzde Türkiye'de yapılacak Dünya Basketbol Şampiyonası var. Hedefin nedir? Türk Milli Takımı ne derece alabilir? Dünya Şampiyonasında en büyük dileğim Türk Milli takımının kendi evinde ve seyircisi önünde, bir madalya almasıdır. ABD'yi finalde yenip, altın madalyaya ulaşmak ise müthiş olur. Bunlara ulaşmak, harika olur.
Aşklarımdan biri de basketbol NBA'in yoğun maç trafiğinde, bir ayda, eşini ve çocuğunu, ne kadar süre görebiliyorsun?
Los Angeles, Oklahoma City, Dallas, Memphis, Houston, Denver ve Portland hatırladıklarım... Geçen ay şanslıydık. Doğu turu olmadı. Doğu turuna çıktığımızda, en az 7-8 gün evden uzağız. Bu bazen 10-12 günü de bulabiliyor. Bu ay içinde, sanıyorum ki 4 gün, evden en uzak kaldığım süreydi. Tabii ki, böyle sürelerde eşim Yeliz ve Melisa'yı çok özlüyorum. Salt Lake City'de olduğumuz zamanlar bile, dediğiniz gibi, her gün antrenman var. Onlarla, çok az birlikte olabiliyorum. Zaten ortalama, iki günde bir maç yapıyoruz. Utah olarak, herkesten