"İslam dinine göre iki avucunuzu açtığınızda Tanrı'yla istediğiniz yerden hiçbir aracı olmaksızın müthiş bir bağlantıyla bağlanabiliyorsunuz. Tıpkı internet bağlantısı gibi..."
Yukarıdaki sözler herhangi bir ilahiyatçı veya din bilginine ait değil. Bu ifadeler Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Yavuz Selim Karakışla'nın.
NTV'de Celal Pir'in hazırlayıp sunduğu 'Cumhuriyet Ramazanları' adlı yayında konuşan Karakışla, Cumhuriyet döneminde İslam'a ait bazı anlaşılabilir Türkçe uygulama teşebbüslerinin olduğunu; ancak toplum tarafından bunun yadırgandığını söyledi.
Celal Pir'in 'Neden hoş karşılanmadı. Mesela bugün Arapça'yı hepimiz bilmiyoruz. Türkçe olsa ve insanlar Türkçe dua etse yaradan bizi anlamaz mı?" sorusuna Yavuz Selim Karakışla'nın cevabı ilginç oldu:
TIPKI İNTERNET BAĞLANTISI GİBİ...
İnsanlar aslında Türkçe dua ediyorlar. İbadeti insanlar hala Arapça devam ettiriyorlar. Fakat İslam dininin kendine göre güzel özellikleri var. Bunlardan bir tanesi İslam dinine göre iki avucunuzu açtığınız zaman Tanrı'yla istediğiniz yerden hiçbir aracı olmaksızın müthiş bir bağlantıyla bağlanabiliyorsunuz, tıpkı internet bağlantısı gibi. Siz ne söylerseniz ve hangi dille söylerseniz Tanrı sizi duyuyor. Bu aracı gerektiren diğer dinlerde olmayan bir şeydir. İslam dini bireye Tanrı'ya direkt ulaşma imkanı veren, bugünkü dille söylersek Tanrı'ya e-mail atma şansı veren bir şeydir. İslam inancına göre Tanrı kendisine gelen bütün mesajları hangi dilde olursa olsun okuyor. Ve bence bu noktasıyla İslam'ı insanlara sevdiren bir özellik.