Allianoi için umut ışığı var mı bunu önümüzdeki günler gösterecek ama Allinoi’deki kazılar sonucu ortaya çıkan eserlerin tekrar tarihin çöplüğüne gitmesinden endişe edenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
Çevre Bakanı Veysel Eroğlu'nun ''Orası 'Allianoi' değil. 'Allianoi' diye bir yer o kişinin uydurduğu bir kelimedir, bunu ben ispat ettim'' açıklamaları bu endişeyi daha da haklılaştırdı.
Ama bu endişeyi artıran asıl olay, Bergama Arkeoloji Müzesi'ndeki eserlerin üzerine poşet geçirilmesi oldu. Çünkü, müzedeki meşhur 'Su Perisi' heykeli ile çıkarılan diğer heykeller bir süre önce poşetlendi, kapıya da mühürle kilit vuruldu.
Bin yılllardır var olan bir kent, bir tarih hem suların altında kalacak, hem de hafızlardan silinecek mi?
Müzeye gidenlerin gördükleri karşısında bu soruya cevabı maalesef evet oluyor. Çünkü, tadilat yapılıyor denilerek tarihi eserler, uzun süredir bir poşet içinde tutuluyor. Müze yetkililerini arayıp durumu sorduğumuzda; salonda yenileme çalışması yapıldığını, kısa sürede bitmesi gerektiğini ama tadilatı yapanların işi bitiremediklerini söylediler.
Heykellerin neden poşete konulduğunu sorduğumuzda ise, heykellerin büyüklüğünden dolayı taşınamadığı ve zarar görmemeleri için de poşetle sarıldığı cevabını aldık.
İki ay içinde yenilemenin biteceğini ama bu sürenin uzayabileceğini de eklediler.
Müzeyi ziyaret etmeye gidenler ise 'tadilat' ve 'yenileme'nin bahane olduğunu düşünüyor ve amacın Allianoi'nin unutturulması olduğunu söylüyor. Restorasyonun Eylül'de biteceğinin söylendiğini ama hiçbir gelişme olmadığını da ekliyorlar. Tarihin önemli hazinelerinden olan Su Perisi'ni poşete sarılmış bir şekilde görmenin hayal kırıklığını yaşayanlar en azından bu görüntünün sergilenmemesi gerektiğini belirtiyorlar.
Evet, ortada büyük bir ihmalin olduğu açık. Amaç müze yetkililerini suçlamak değil, suçlayacak bir şey yok belki de! Ama, günümüze kadar ulaşmış dünyadaki sayılı tarihi kentlerden biri olan Allianoi'nin ve Allianoi'den çıkarılan eserlerin değerinin anlaşılmadığı ortada.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun açıklamaları, bu antik kentin varlığını elbette yok edemez ama George Orwell'ı hatırlamamak da işten bile değil; ''Tarih, güçlü olanların istediği şekilde değiştirilebilir ve hatta en baştan yazılabilir. Yapılmış her şey yok edilebilir ve gerçek diye bir şey hiç olmayabilir.'' Umarız, fazla şüphe ediliyordur ve umarız her şey küçük bir ihmalden ibarettir.