Allianz Türkiye, 2020 yılına sektör için umutlu bakıyor

Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Tolga Gürkan: - "2020 yılının ekonomideki istikrarla birlikte sektör için olumlu geçeceğini umuyor ve sektörün büyüme ivmesinin hızlanacağını tahmin ediyoruz. Sektörün, 2020 yılını hayat dışında yüzde 18'lik büyüme ve hayat branşında ise yüzde 20'ye yakın büyümeyle kapatacağını öngörüyoruz" - "Allianz Türkiye olarak bireysel emeklilik tarafında 2020 için pozitif bir beklenti içindeyiz. Önümüzdeki yıl, otomatik katılım tarafında 10 milyar liralık eşiğin aşılacağını ve BES'in fon büyüklüğünün toplamda 150 milyar liraya yaklaşacağını öngörüyoruz" - "2019 yılının parlayan yıldızı tamamlayıcı sağlık sigortaları oldu. 2020 yılında da sağlık branşındaki büyümenin diğer branşlara göre biraz daha yüksek olacağını öngörüyoruz"

İSTANBUL (AA) - ELİF FERHAN YEŞİLYURT - Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Tolga Gürkan, "2020 yılının ekonomideki istikrarla birlikte sektör için olumlu geçeceğini umuyor ve sektörün büyüme ivmesinin hızlanacağını tahmin ediyoruz. Sektörün, 2020 yılını hayat dışında yüzde 18'lik büyüme ve hayat branşında ise yüzde 20'ye yakın büyümeyle kapatacağını öngörüyoruz." dedi.

Gürkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sigorta sektörünün bu yıl hayat dışı branşlarda yüzde 20'lere yaklaşan bir büyüme performansı yakaladığını, hayat ve bireysel emeklilik branşlarının ise yılın ilk yarısında yüksek faiz ve büyümede yaşanan sıkıntılar nedeniyle iyi bir yarıyıl geçirmemiş olsa da yılın 3'üncü çeyreğinden itibaren ciddi bir ivmelenme yaşadığını ifade etti.

Reklam
Reklam

Bu süreçte hayat branşının büyümesinin yüzde 60'lara yaklaştığını belirten Gürkan, şunları kaydetti:

"Bireysel Emeklilik Sistemi'nde ise (BES) çıkış rasyosu son çeyrekte yüzde 20'lerden 14'lere düşerken, fon performanslarının da yükseldiği bir iyileşme sürecine geçildi. Geldiğimiz noktada birtakım potansiyel zorluklara karşın sektörümüzün iyi bir yılı geride bıraktığını söyleyebiliriz. Ülkemizde sigorta sektörü, ekonomik büyümenin çok daha üzerinde performans gösteriyor. 2020 yılının da ekonomideki istikrarla birlikte sektör için olumlu geçeceğini umuyor ve sektörün büyüme ivmesinin hızlanacağını tahmin ediyoruz. Sektörün, 2020 yılını hayat dışında yüzde 18'lik büyüme ve hayat branşında ise yüzde 20'ye yakın büyümeyle kapatacağını öngörüyoruz."

- "2019 yılının parlayan yıldızı, tamamlayıcı sağlık sigortaları oldu"

Tolga Gürkan, sektör olarak, 2019'a, bir önceki yıldan devralınan birtakım potansiyel zorluklarla başlandığını hatırlatarak, "Bunların arasında otomotiv piyasasındaki daralma, kur değişimlerine bağlı olarak sağlık ve trafik branşında gelişen maliyet baskısı ve trafikte tavan fiyat uygulaması ön plana çıkmıştı. Tüm bu zorluklara rağmen sektör olarak geriye baktığımızda iyi bir yıl geçirdik. 2019 yılının parlayan yıldızı ise tamamlayıcı sağlık sigortaları oldu. 2020 yılında da sağlık branşındaki büyümenin diğer branşlara göre biraz daha yüksek olacağını öngörüyoruz." diye konuştu.

Reklam
Reklam

2020'de tamamlayıcı sağlık sigortası satışlarının artarak hızlanmasını öngördüklerini aktaran Gürkan, sigorta sektörünün, bu ürünle birlikte sağlık sigortasına ihtiyaç duyan ancak daha uygun bütçeyle hizmet almak isteyen yeni bir hedef kitleye ulaştığını ve Anadolu'daki sigortasız müşterilere sağlık güvencesi sağlama hızının arttığını vurguladı.

Gürkan, ayrıca, okul masraflarının artmasıyla çocukların eğitim hayatlarının finansal kayıplardan etkilenmemesi için eğitim sigortasının daha önemli hale geldiğini ve bu ürünün de gelişime açık olduğunu söyledi.

- "2020 yılında odağımızda mevcut yapımız üzerinden verimli büyüme var"

Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gürkan, Allianz Türkiye olarak dengeli portföyleri, güçlü finansalları ve dağıtım kanallarıyla sektöre liderlik ettikleri, karlılıklarını korudukları ve yatırımları sürdürdükleri bir yılı geride bıraktıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2019 yılında toplumsal risk farkındalığını artırmak üzere Türk-Alman Üniversitesi içinde 30 milyon lira yatırımla Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi'ni açtık. Bir önceki yıl İzmir'de yatırımını yaptığımız Allianz Kampüs'ün iş sonuçlarımıza son derece verimli bir şekilde yansıdığını gördük. Emeklilik hakkı kazanan müşterilerimizin sistemde kalıcılığını sağlamak amacıyla Allianz Emeklilik Dünyası adını verdiğimiz bir bağlılık programı başlattık. Bireysel emeklilik müşterilerimize sunduğumuz fon paketi uygulamamızla sektörün ve enflasyonun üzerinde performans göstermeye devam ettik. Hiyerarşiden arınmış, daha yalın, daha hızlı ve daha verimli bir Allianz Türkiye için çevik çalışma yöntemine geçtik. Sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarımıza devam ederken, sosyal sorumluluk programımız Allianz Motto Hareket ile çocukların sağlıklı büyümelerine ve gelişim göstermelerine katkı sağladık. İnovasyon ofisimizin önderliğinde kurum içi girişimciliği harekete geçirdik, kurum dışı girişimcilikte önemli iş birlikleri yaptık. Bu ve benzeri faaliyetlerle sürdürülebilirlik, dijitalizasyon ve inovasyon adına adımlar atarak müşterilerimize en iyi ve en hızlı hizmeti vermek için altyapı çalışmalarına kaynak yarattığımız son derece verimli bir yıl geçirdik."

Reklam
Reklam

2020 yılı için ise odaklarında mevcut yapıları üzerinden verimli büyüme olduğunu belirten Gürkan, "Şirketimizin dijital dönüşümü üzerine ve çalışanlarımızın yetkinliklerini geliştirmeye dair de yatırımlarımız devam edecek. Geleceğin Allianz'ını yaratmak üzere çalışmayı sürdürüyoruz. Bu açıdan önümüzdeki dönemde sektörümüzün en çevik, en yalın, en verimli, teknolojiyi en iyi kullanan ve müşterinin beklentisini en iyi okuyan sigorta ve finans şirketi olarak konumumuzu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz." dedi.

Hayat dışı branşta 8 milyar lirayı aşkın prim üretimi ve yüzde 12 pazar payıyla liderliklerini, hayat branşında ise 1,3 milyar lira prim üretimi ve yüzde 10'a varan pazar paylarıyla güçlü pozisyonlarını sürdürmeyi planladıklarını aktaran Gürkan, bireysel emeklilik tarafında ise 2020'de 23 milyar lira fon büyüklüğü ve yüzde 16'nın üzerinde pazar payıyla sektörün ilk 4 şirketinden biri olmaya devam edeceklerini söyledi.

- Emeklilik fonlarının getirisi mevduat faizini solladı

Tolga Gürkan, Türkiye'nin BES'e ihtiyacı olduğunu dile getirerek, yüzde 8,5'i 65 yaşın üstünde olduğu Türkiye nüfusunun yaşlanmaya devam ettiğini ve yaşam beklentisinin de giderek arttığını kaydetti.

Reklam
Reklam

Türkiye'de ortalama yaşam süresinin 79'a yükseldiğine işaret eden Gürkan, "Bu durum sevindirici olmakla beraber emeklilik süresinin 20-25 yılları bulduğunu gösteriyor. Yaklaşık iki çalışanın bir emekliyi finanse ettiği sosyal güvenlik sistemimiz zorlanıyor. Bugün çalışanlar, emekli olduklarında, hayatlarını idame ettirebilmek için ihtiyaç duyacakları maaşın ancak yüzde 60'ını alabiliyor." diye konuştu.

Emeklilik Gözetim Merkezi verilerine göre, BES'te 6,8 milyon, OKS’de 6 milyon kişinin sistemde yer aldığını bildiren Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"BES'te devlet katkısı dahil 116 milyar lira fon büyüklüğüne, otomatik katılım tarafında 8 milyar lira fon büyüklüğüne ulaşıldı. Ayrıca, emeklilik fonları 2019 yılında getiri rekoru kırdı. Bu yılın ocak-kasım döneminde emeklilik fonlarının ortalama getirisi yüzde 23,16 oldu. Faizli fonların ortalama getirisi yüzde 23,23, faizsiz fonların getirisi ise 22,87 olarak gerçekleşti. Bu yılın 11 aylık döneminde mevduat faizi ortalama yüzde 18,42 olarak gerçekleşti. Emeklilik fonları, 11 ayda mevduat faizinin neredeyse yüzde 5 üzerinde bir getiri sağladı. Enflasyonla mukayese edildiğinde de emeklilik fonları enflasyonun 12,15 puan üzerinde getiri sağladı. Bu rakamları son derece önemli buluyoruz. Allianz Türkiye olarak bireysel emeklilik tarafında 2020 için pozitif bir beklenti içindeyiz. Önümüzdeki yıl, otomatik katılım tarafında 10 milyar liralık eşiğin aşılacağını ve BES'in fon büyüklüğünün toplamda 150 milyar liraya yaklaşacağını öngörüyoruz."

Reklam
Reklam

- "İşveren katılımıyla Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nin fon ölçeğinde sıçrama yaşanabilir"

Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gürkan, emeklilik sistemini genişletmeye yönelik iyileştirmeler olması gerektiği konusunda herkesin hemfikir olduğunu, hem BES'te hem de OKS'de, katılımcıların sistemde kalıcılığını sağlayacak revizyonların üzerinde durulması gerektiğini ancak bunun nasıl yapılacağının bir o kadar önemli olduğunu, konunun tüm taraflarının mutabakatının olması gerektiğine dair yapılan vurguyu önemsediklerini söyledi.

Gittikçe yaşlanan toplumun emeklilik açığının kapatılması için Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nin başlatılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Gürkan, "Bunu Otomatik Katılım Sistemi'ni reforme ederek yapmamız mümkün. Dünyada bireysel emeklilik fonlarının sermaye piyasalarına ve ekonomiye kaynak sağlamada başarı hikâyesi niteliğindeki uygulamalara imza atan ülkelerin yakından izlenmesi gerekiyor. Sistemden ayrılanların da ayrılma sebeplerinin iyi analiz edilerek iyileştirilmesi gereken noktalarda adımlar atılması önceliğimiz olmalı. Özellikle Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nde bugünkü kurgudan farklı olarak işveren katılımının da olması halinde mevcut fon ölçeğinde ciddi bir sıçrama yaşanacağını düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

- "Marmara depreminin yaklaşık 90-120 milyar dolar ekonomik kayba yol açacağı tahmin ediliyor"

Tolga Gürkan, iklim değişiklikleri ve doğal afetlerin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de önlem alınması gereken en önemli gündem maddelerinden biri haline geldiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Allianz'ın 2019 Risk Barometresi Raporu'na göre, 2018 yılında dünyada fırtına, sel, deprem gibi doğal afetler sonucu yaklaşık 146 milyar dolarlık ekonomik zarar gerçekleşti. Türkiye ise dünyada doğal afetler kategorisinde yüzde 52 ile en yüksek riskli 5 ülke arasında bulunuyor. Türkiye ile birlikte ilk 5 ülke sıralamasında Arjantin, Şili, Endonezya ve Japonya da yer alıyor. 2050 yılına kadar gerçekleşme riski yüzde 50 olarak belirtilen 7 ve üzeri büyüklükteki bir Marmara depreminin yaklaşık olarak 90-120 milyar dolar ekonomik kayba yol açacağı tahmin ediliyor. Sadece geçen aylarda İstanbul'da yaşanan, Fatih semtinde etkili olan, özellikle Eminönü'ndeki iş yerlerinde ağır zarara yol açan sel baskınının sigortaya maliyeti ise 60 milyon lira oldu. Biz de Allianz Türkiye olarak son 4 yılda, iklim değişikliği ve doğal afetlerden kaynaklanan zararlar nedeniyle sigortalılarımıza 220 milyon liraya yakın tazminat ödemesi gerçekleştirdik."

Reklam
Reklam

Felaketlerin gerçekleşmesini engellemek mümkün olmasa da yaratacağı hasar, kayıp ve mağduriyetleri azaltmanın yolunun sigortadan geçtiğini ifade eden Gürkan, finansal kayıpların tazmin edilmesinde sigorta sektörünün kilit rol üstlendiğini vurguladı.

Gürkan, Türkiye'deki toplumsal risk farkındalığını artırma konusunda önemli bir adım olarak gördükleri Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi'ni ekim ayında hayata geçirdiklerini anımsatarak, "Uluslararası akreditasyon standartlarına uygun olan Allianz Teknik'te endüstriye yönelik yürütülecek deprem ve yangın testlerinin yanı sıra sertifikasyon ve eğitim programları hayata geçireceğiz." dedi.

- Kamu sigorta ve bireysel emeklilik şirketlerinin tek çatı altında birleşmesi

Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gürkan, kamu sigorta ve bireysel emeklilik şirketlerinin Türkiye Varlık Fonu çatısı altında birleşmesi kararına ilişkin gelişmeleri yakından takip ettiklerini aktararak, "Ülkemizin sigortacılık potansiyelini dikkate aldığımızda, sigorta penetrasyonunu artırma yönünde gidilecek uzun bir yol olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede, serbest rekabet ortamında yapılacak birleşmelerin sigorta ve emeklilik ürünlerinin ülkemizdeki yaygınlığını artırmaya katkıda bulunacağını düşünüyoruz." dedi.

Reklam
Reklam

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na ilişkin bir soru üzerine Gürkan, şunları kaydetti:

"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'un desteğiyle Türkiye'de bankacılık sektöründe birçok reform yapıldı ve her türlü fırtınaya göğüs gerebilecek sistem için adımlar atıldı. Türkiye'de önemli bir olgunluğa ulaşan sektörümüzde, alınması gereken kararlarda tek elden ve hızlı hareket edilmesini sağlayacak olan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun kurulmasından memnuniyet duyuyoruz. Sektörün yapısal konularına odaklanacak bir yapının kurulmasının gelişim hızını artıracağını ve gerek düzenleme gerekse denetleme konularında etkinliği artıracağını düşünüyoruz."