Almanya ve hatta Avrupa çapında Katolik Kilisesi'nin en önemli pozisyonlarından biri olan Münih ve Freising Başpiskoposu olarak görev yapan Marx, Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco'ya yolladığı mektupta taciz vakalarını "felaket" diye niteledi.
Marx, "Kilise temsilcilerinin işlediği cinsel taciz felaketinin ortak sorumluluğunu üstlenmek" adına istifa kararı verdiğini açıkladı.
Kardinal Marx, başpiskoposluk görevinden istifa ederken kiliseye bağlı bir din adamı olarak kalmayı sürdüreceğini belirtti.
Kilisenin bu taciz skandallarıyla mücadelede bir "çıkmaz yola girdiğini" belirten Marx, istifasının bu konuda yeni bir başlangıca vesile olmasını umduğunu söyledi.
Marx, taciz skandallarıyla yüzleşme konusunda bazı kilise temsilcilerinin direniş gösterdiği eleştirisini de yaptı ve şöyle yazdı:
"Son 10 yılda yapılan soruşturmalar, bireysel seviyede başarısızlıklar ve yönetimsel hatalar olduğu kadar, aynı zamanda kurumsal ve sistematik bir başarısızlık olduğunu da gösteriyor. Son dönemdeki polemikler ve tartışmalar ise Kilise'nin bazı temsilcilerinin bu sorumluluğu ve suç ortaklığını kabul etmek istemediklerini gösterdi. Sonuç olarak, cinsel taciz bağlantılı kriz konusunda her türlü reforma ve yeniliğe karşı çıkıyorlar."
Katolik Kilisesi'nin bu konuda bir reforma ihtiyaç duyduğunu söyleyen Marx, şu ifadeleri kullandı:
"Gözden kaçırılmaması gereken iki unsur var: Bireysel hatalar ve kurumsal başarısızlık. Bunlar Kilise'de değişiklik ve reform gerektiriyor.
"Şahsen sessizlik, ihmaller ve kurumun prestijine fazla ehemmiyet vermekten dolayı suçluluk ve sorumluluk duyuyorum."
Katolik Kilisesi'ndeki cinsel taciz faillerinin ancak 2002'den sonra ve özellikle de 2010'dan itibaren ortaya çıkmaya başladığını hatırlatan Marx, "Ancak bakış akıcısındaki bu değişim hala tümüyle sonuca ulaşmadı" eleştirisinde bulundu.
Marx, "Geçmişteki en büyük suçumuz kuşkusuz, mağdurlara karşı ihmal ve ilgisizliğimizdi" dedi.
Katolik Kilisesi'nin Almanya'da bir kriz döneminden geçtiğini vurgulayan Marx, "Bu krizin nedenleri arasında bizim şahsi başarısızlığımız, bizim kabahatimiz de var" dedi.
67 yaşındaki Marx, "42 yıldır rahiplik, neredeyse 25 yıldır da piskoposluk yapıyorum. Piskoposlara duyulan saygının ne kadar azaldığını, hatta muhtemelen gelmiş geçmiş en düşük seviyeye indiğini görmekten acı çekiyorum" diye yazdı.
Münih Başpiskoposluğu'nun internet sitesine göre Kardinal Marx istifa mektubunu 21 Mayıs'ta yazdı ancak Papa istifayı kabul edip etmeme konusundaki kararını henüz açıklamadı.
Kardinal Marx, Alman Piskoposlar Konferansı başkanı olarak Katolik Kilisesi'nin Almanya liderliğini yaptığı dönemde, ülkede kilise yetkililerinin işlediği cinsel taciz suçlarıyla ilgili bir araştırma yürütmüştü.
Bu araştırmanın sonucunda 2018'de yayımlanan rapora göre, ülkede 1946-2014 yılları arasında 1670 din adamının 3677 çocuğa cinsel istismarda bulunduğu belirlendi.
Geçen hafta da Papa, Köln kentindeki cinsel taciz skandallarının ele alınış biçimini incelemek üzere bu kente bir heyet yollamıştı.
Papa'nın heyet yollama kararı, Köln'de kilise içindeki cinsel tacizlerle ilgili bir raporun ardından geldi.
Köln Başpiskoposluğu bünyesindeki tacizlerle ilgili rapor 1975-2018 arasında, çoğu 14 yaş altındaki 300'den fazla kişinin taciz mağduru olduğunu ortaya çıkarmıştı.