Alman savcı Akman'ın suçunu nasıl tarif etti?

Frankfurt Savcılığı'nın gönderdiği ikinci dosyada RTÜK Başkanı Zahid Akman için şöyle deniliyor: "Meslek edinircesine yapılan dolandırıcılık şüphesi nedeniyle yürütülen soruşturma için ifadesinin alınması..."

Frankfurt Savcılığı'nın Türkiye'ye gönderdiği 84 sayfalık Türkçe adli yardım belgesinin Frankfurt Kriminal Polisi fezlekesine dayalı olduğu ortaya çıktı. 19 kişinin isminin bulunduğu polis fezlekesinde isimleri bulunan Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş, 17 Eylül 2008'de Deniz Feneri e.V davasından mahkum olmuştu. Polis fezlekesi'nde adı geçen fakat yargılanmayan 16 isimden biri de RTÜK Başkanı Zahid Akman. Yine Almanya'dan gelen polis fezlekesinde adı geçen dört isim halen Kanal 7'nin üst düzey yöneticisi. Bunlar Kanal 7'nin sahibi gözüken (Yeni Dünya İletişim A.Ş) şirketinin büyük ortakları olan Zekeriya Karaman ve Mustafa Çelik, Kanal 7 Mali İşler Başkanı Harun Kapıyoldaş ve Kanal 7 Reklam ve Mali İşler Müdürü İsmail Karahan.

Reklam
Reklam

Almanya'da görülen Deniz Feneri e.V. davasının soruşturmasını sürdüren Frankfurk Savcılığı'nın Türkiye'ye gönderdiği adli yardım belgesinde, 16 kişinin ifadelerinin alınması istenirken, soruşturma konusunu çok ilginç bir ifadeyle tanımladı: Meslek edinircesine yapılan dolandırıcılık (Alman Ceza Kanunu Paragraf 263) şüphesi nedeniyle yürütülen soruşturmada Alman Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 102'nci paragrafına göre zanlının ikamet dairesinin, daireye ait bodrumun, garaj ve diğer yerlerin ve zanlının kişi olarak ve özel eşyalarının aranmasının gerekli görüldüğüne karar verilmiştir.

16 kişinin isimlerinin hemen yanında yer alan bu karar metninin ardından "kararın sebepleri" ara başlığıyla şu ifadeler kullanılıyor: "Zanlı, mahkum olan Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş ve diğer zanlılarla beraber 2002 senesinde ve ondan sonra, dernek yeri Frankfurt am Main'da olan Alman Deniz Feneri Derneği e.V.'nin binlerce bağışçılarının aleyhine milyonlarca bağış paralarını gayeye aykırı olarak kullanmakla itham edilmektedirler. Bu nedenle 11.10. 2008 tarihinde Mehmet Gürhan 5 yıl 10 ay, Mehmet Taşkan 2 yıl 9 ay ve Firdevsi Ermiş 1 yıl 10 ay hapis cezasına mahkum edildi. Son bahsedilen cezalar tecil edildi, Mahkeme kararı kesinleşti. "

Reklam
Reklam

Ankara'ya ulaştırılan talepte 16 kişinin, fotoğraflarının, avuç içi ve parmak izlerinin alınması da istendi. Dosyada, gerekçe olarak yapılacak aramalarda, para trafiği, sahte fatura, muhasebe kayıtları, sözleşmeler, makbuzlar, irsaliye ve siciller gibi delillerin bulunmasının beklendiği de belirtiliyor.

Kimler var: Daha sonra Eylül 2008'de alınan bu kararı özetleyen metinde, haklarında soruşturma süren isimler ise şöyle sıralandı. Dr. Aykut Zahid Akman ( iddianamede Euro 7 yöneticisi), Mehmet Sıddık Balıkçı (Yeni Şafak Europa ortağı), Bedrettin Bülent Bilgin (Deniz Feneri e.V görevlisi), Mustafa Çelik (Türkiye'ye para götürdügü iddia edilen kuryelerden, Euro 7 hissedarı), Ahmet Coşar (Euro 7'de rejisör), Orhan Durmaz (Euro 7 idarecisi), Gökhan Gürbüz (Deniz Feneri e.V temsilcisi ve Euro 7 çalışanı), Harun Kapıyoldaş (Türkiye Deniz Feneri ve Kanal 7 -Yeni Dünya İletişim- mali müşaviri ve finans sorumlusu), İsmail Karahan (Atlas Media, Euro 7, Weiss Handles und Investment şirketleri ortağı), Zekeriya Karaman (Euro 7 ortağı), İzzet Kurum (Mehmet Gürhan'ın kayınbiraderi, bağış paralarıyla finanse edildiği iddia edilen Atlas Feribotu'nun 'Baltic Christina'nın Türkiye'deki işlerini takip ediyor), Şahin Küsmüş (Euro 7 GmbH müdürü), Seyyar Kutun (Euro 7'de teknisyen), Hakkı Sadal (Mehmet Gürhan'ın dayısı, paraları Türkiye'ye taşıdığı iddia edilen kuryelerden), Ümit Yaşar Sincanoğlu (Rapidway ve Taxi Quick idarecisi) ve Erhan Yatar (Firdevsi Ermiş'ten önce 2002 yılına kadar muhasebeyi tutan muhasebeci).

Reklam
Reklam

Frankfurt savcılığının 16 isimden başka iddianamede adı geçen Türkiye'deki 12 şirket hakkında da bilgi istediği ileri sürüldü. Bu şirketler dava dosyasına da girmişti.

Las Vegas'a bile gitti Almanya'ya gitmedi

Son olarak kumar diyarı Las Vegas'a "iş gezisine" giden Zahid Akman, Avrupa'da bir çok ülkeye de ‘iş için' gitti. Ancak RTÜK Başkanı olduktan sonra Almanya'ya gitmedi. Frankfurt Savcılığı'nın gönderdiği adli yardım belgesinde Kanal 7'nin sahibi gözüken Zekeriya Kahraman'ın adı da geçiyor.