Parlamentoya sunulması beklenen raporda milletvekilleri, Nasyonal Sosyalist Yeraltı adlı Neonazi hücrenin 2000 ila 2007 yılları arasında işlediği cinayetlerin, polis ve yargı yetkilileri tarafından neden durdurulamadığı sorusuna yanıt aradı.
Öldürülenlerden sekizi Türk, biri Yunanlı ve biri de Alman bir kadın polis memuruydu.
Mayıs ayında örgütün üyesi olduğu iddia edilen Beate Zschaepe mahkemeye çıkarıldı.
Yedi yıl süresince devam eden cinayetler zinciri, Kasım 2011'de Beate Zschaepe'nin polise teslim olmasıyla gün ışığına çıktı.
Zschaepe'nin teslimiyetinin öncesinde polis, Nasyonal Sosyalist Yeraltı örgütüne bağlı oldukları düşünülen ve anlaşıldığı kadarıyla başarısız bir banka soygunu girişimi ardından intihar etmiş iki erkeğin cesetlerini bulmuştu.
Zschaepe, Doğu Almanya'nın Zwickau kentinde suç ortağı olduğu iddia edilen bu iki kişiyle aynı daireyi paylaşıyordu.
Polis, 10 kişinin cinayetinde kullanılan silahı bunun ardından ortaya çıkardı.
Hükümet ve muhalefet sıralarından milletvekillerini bir araya getiren soruşturma komisyonu 75 kez toplantı düzenledi, 107 tanık ve uzmanın ifadesini dinledi ve binlece sayfalık dosyaları inceledi.
Fakat Alman medyasında çıkan haberlere göre milletvekillerinin raporu hazırlaması önünde ortaya ciddi engeller çıktı.
Kimi yetkililerin bilgi vermeyi geciktirdiği, bazı durumlarda ise milletvekillerinin aradıkları bilginin kayıplara karıştığının anlaşıldığı bildiriliyor.
Alman televizyonu ARD, panelde yer alan sol kanat milletvekili Petra Pau'nun ''kaybolan, imha edilmiş ya da gecikmeli teslim edilen dosyalardan ve yetersiz kalan tanıklardan'' şikayet ettiğini bildirdi.