Bakanlar Kurulu şimdi Milli Marşı kamulaştırıyor. Konuyu Radikal yazarı Akif Beki köşesine taşıdı...
Bir Alman meslek birliğinin uyanıklığıyla ortaya çıkmış gerçek. Milli marşımızın büyük bir açığı yakalanmış. Meğer telif hakları hiçbir zaman kamulaştırılmamış İstiklal Marşı’nın. Yasal hak sahipleri; okuyan, söyleyen, yayımlayan herkesten, her törenden, her radyo ve TV’den telif ücreti talep edebiliyormuş. Bugüne kadar gören, fark eden olmamasına hayret!
Şeytanın aklına gelmeyecek bir cinlik işte. GEMA adlı birlik, Almanya’daki bir 23 Nisan kutlamasında milli marşımızı çalan Türk okulundan telif bedeli istemiş. Kim düşünebilirdi!
Meslek birliklerinin işi hangi raddeye vardırdıklarını göstermesi bakımından da ayrıca ibretlik bir örnek. Geçeni bir, geçmeyeni iki akçe haraca kesmek, hatta Boğaz Köprüsü’nü satışa çıkarmak bile daha masum kalır bunun yanında. Telif avcılığı, çığırından çıkmış çoktan. Alman meslek birliği GEMA’nın yaptığı, bir tür kanuni haydutluk.
Türk okuluna şok
Yazışmalar, itirazlar, olurdu olmazdı derken bizim Kültür Bakanlığı’na intikal ettirilmiş konu. İşte orada şafak atmış. Telif hakları yasasında herhangi bir istisna hükmü getirilmediği için, milli marşımızın korumasız olduğu anlaşılmış.
Olayın vuku tarihi, 2007. Almanya’daki 23 Nisan töreninde kullanılan diğer müziklerle birlikte İstiklal Marşı için de telif takibi başlatmış GEMA. Hâlâ işin peşini bırakmış değil. Bakanlığın okul tarafından haberdar edilip duruma el koyması geçen haziran sonlarını buluyor. Telif Hakları Ve Sinema Genel Müdürlüğü, en son 8 Kasım tarihli bir yazıyla GEMA’yı durdurmaya çalışmış. Niteliği gereği İstiklal Marşı’nın meslek birlikleri tarafından repertuvar kapsamına alınamayacağını hatırlatmış.
Ama bir hak sahibinin müracaatıyla harekete geçilmişse, o başka. GEMA kimin adına oradaki Türk okulunun yakasına yapışmış olabilir? Okuldan, GEMA’nın arkasında bir hak sahibi varsa kimliğinin bildirilmesi istenmiş bu yüzden.
Kanuni koruma süreleri
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre, koruma süresi eser sahibinin ölümünden itibaren 70 yıl. İstiklal Marşı’nın eser sahiplerinden Mehmet Akif Ersoy’un vefatı ise 1936. Yani onun telif hakları açısından süre dolmuş. Ancak Zeki Üngör’ü 1958’de kaybettik. Üzerinden 70 yıl geçmediği için hakları zamanaşımına uğramamış daha.
Olmaz ama olur da varislerinin GEMA ile çalışan yerli bir meslek birliğine başvurusu ortaya çıkarsa, kıyamet o zaman kopacak. İstiklal Marşı’nın okunduğu her okul, her ekran, her stat, her tören için telif bedeli ödenmek zorunda kalınacak. Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü, bir yandan GEMA’yla uğraşırken, bir yandan da bu ihtimalin önüne geçmeye çalışıyor.
Bakanlar Kurulu kararı
Açığı kapatmak için yasal düzenlemeye istisna koyan bir taslak hazırlamışlar. Haftaya sevk edilecek kabineye. Onaylanırsa, Bakanlar Kurulu Kararı’yla İstiklal Marşı’nın telif hakları kamulaştırılmış olacak. Üç maddelik taslakta, hiçbir özel ya da tüzelkişi veya birlik tarafından İstiklal Marşı’nın çoğaltılması, yayılması, temsili ve işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletimi karşılığında bedel talep edilemeyeceği belirtiliyor.
Gecikmiş de olsa önemli bir adım. Meslek birlikleriyle devlet dahi başa çıkamazdı yoksa.
[
****](http://www.facebook.com/pages/Mynet-Haber/143217525724589)