Avrupa ülkelerine yabancı fonların yasaklanması çağrısı yapan Ateş'e göre, bu fonlar, "daha özgür ve hoşgörülü bir İslam'ın ortaya çıkmasını engelliyor."
"Kurda kuzu emanet etmezsiniz. Biz yabancı ülkelerin camilerimizi idare etmesine izin veriyoruz. Bu şartlar altında nasıl Avrupa ile uyumlu bir İslam anlayışı oluşturabiliriz?"
İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberin göre 55 yaşındaki Ateş, 2017'de Almanya'daki ilk "eşitlikçi camiyi" oluşturduğunda, ölüm tehditleri aldığını söylüyor.
Kadınlar ve erkeklerin yan yana namaz kıldığı, kadınların duaları yönetebildiği ve burkanın yasak olduğu camide, bir buçuk yıldır bu kurallara uyuluyor.
Avrupa'da birçok cami, diğer ülkelerden gelen yardımları kabul ediyor. İngiltere'de Suudi Arabistan'ın maddi destek sağladığı camilerde radikalleşmenin önünün açılıp açılmadığıyla ilgili tartışmalar yaşanıyor.
Yaklaşık 6 milyon Türkün yaşadığı Almanya'da, 900 caminin giderleri doğrudan Türkiye tarafından karşılanıyor.
Ateş, "İmamlar buraya Türkiye'den gönderiliyor. Hepsi Türk devletinin çalışanları. Bizim buradaki, Avrupa'daki ihtiyaçlarımızla nasıl bir bağ kurabilirler?" diye soruyor.
İstanbul'da doğan ve 6 yaşındayken Almanya'ya taşınan Ateş, son 12 yıldır yaptığı iş ve aldığı tehditler sebebiyle polis koruması altında.
"Demokrasiye, cinsiyet eşitliğine ve LGBT haklarına karşı bir İslam'ı öne çıkarıyorlar. Şeriat toplumu sunuyorlar. Arap, Afgan, Pakistan camileri de var, hepsinde kendi dilleri konuşuluyor. Neden Alman bir camimiz olmasın?" diyen Ateş, kendi camisini de sadece toplanan yardımlardan oluşan bütçeyle çalıştırıyor.