Almanya-Türkiye arasında 'vakıf' gerginliği

Almanya ve Türkiye arasında vakıflarla ilgili casusluk gerginliği çıktı.

Sosyal Demokrat Parti SPD'ye yakın Friedrich Ebert Vakfı, Hristiyan Demokrat Birlik CDU'ya yakın Konrad Adenauer Vakfı ve Yeşiller Partisi'ne yakın Heinrich Böll Vakfı'nın Türkiye şube bürolarının aranması, bazı belgelere el konması ve yöneticileri hakkında casusluk iddiaları ile soruşturma açılması, Berlin'de tepkiyle karşılandı. Federal Alman Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Türk - Alman ilişkilerinde gerginliğe yol açabilecek bu tavrın Ankara'ya 'en üst düzeyde' iletildiğini bildirdi.

İHA muhabirinin edindiği bilgilere göre, 'casusluk ve istenmeyen muhalefet temsilcileri ile temas kurdukları' gerekçesiyle sürekli bürolarında arama yapılan vakıflardan biri olan Ankara'daki Konrad Adenauer Vakfı'nın Şube Başkanı Wolf Schönbohm hakkında, Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı tarafından şu anda bir soruşturma yürütülüyor.

Reklam
Reklam

Aramalarla Türkiye'deki siyasi durum ve şu andaki hükümet krizi arasında dolaylı da olsa bir bağlantı olduğunu öne süren Schönbohm, "Türkiye'de yabancı ülkelere ve yabancı kuruluşlara eleştirel gözle bakan ve güvenmeyen odaklar arasında siyasi grupların yanı sıra, devlet memurları ve bazı askerler de var. Ve yabancı ülkelere ve yabancılara yönelik bu güvensizliği Türkiye sınırları içinde seferber etmek çok daha kolay" dedi.

VAKIFLARA CASUSLUK SUÇLAMASI Heinrich Böll Vakfı'ndan Orta Doğu ve Kuzey Afrika Danışmanı Bernd Asbach da, Türk İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve de Başbakanlık'tan dört kişilik bir heyetin, beş hafta boyunca İstanbul'daki büroyu aradığını belirterek, "Aramaları, vakfın Türkiye'nin menfaatlerine aykırı faaliyetlere katıldığı ve rejim karşıtlarına destek verdiği iddiaları ile gerekçelendiriyorlar" diye konuştu. Asbach, Türkiye'deki diğer vakıflar gibi Heinrich Böll Vakfı'nın da meşru faaliyet gösterdiğini ve Türk hukukuna uygun hareket ettiğini savundu.

Arama operasyonlarının başlatılmasında, tarihçi Necip Hablemitoğlu'nun, "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası" adlı kitabının önemli payı var. Hablemitoğlu, kitabında, Türkiye'deki Alman vakıflarının ve Goethe Enstitüsü'nün Alman istihbaratının casusluk merkezleri olduğunu ileri sürüyor. Hablemitoğlu ayrıca, Almanya'nın kendisine dünya altın piyasasında rakip çıkmasından korktuğu Türkiye'de altın çıkarılmasını engellemeye çalıştığını savunuyor. Ve bu amaçla Bergama köylülerini, yöredeki altın madenine, çevreyi tehdit ettiği gerekçesiyle ayaklanmaları için organize ettiği iddiasında bulunuyor.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: