İSTANBUL (A.A) - Westerwelle, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile biraraya geldiği çalışma kahvaltısının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Davutoğlu'nun, İran'ın diyalog konusuna hazır olup olmadığına ilişkin hangi bilgileri verdiğini, Mavi Marmara, İHH'nin Almanya'da yasaklanması ve Hamas'ın nasıl değerlendirileceği konularının ele alınıp alınmadığını" sorması üzerine Westerwelle, pazartesi günü Brüksel'de AB'de yeni yaptırımlara ilişkin aldıkları kararın hedefinin, bir ülkeyi hedef almak olmadığını vurgulayarak, "Amacımız, İran hükümetini müzakere masasına, işbirliğine ve şeffaflığa geri getirmek. İran'ın elbette nükleer gücü sivil amaçlarla kullanmaya hakkı var, ancak aynı zamanda uluslararası yasal yükümlülüklerini yerine getirmeli, nükleer silahlanmanın önlenmesi için şeffaflık ve işbirliği içinde olmalı. Bu husus, Türkiye'nin de Avrupa'nın da güvenlik çıkarları, küresel güvenlik açısından çok önemli" diye konuştu.
İHH ile ilgili olarak aynı isimli iki farklı örgütün olabileceğini ifade eden Westerwelle, "Almanya'da Federal İçişleri Bakanlığı tarafından örgüte getirilen yasak, Almanya'daki örgüte yönelik bir yasak" dedi.
Westerwelle, Hamas ile ilgili olarak da "Biz Hamas'ı siyasi olarak kabul etmiyoruz. Çünkü bizim açımızdan şiddetle arasına bir mesafe koymuyor. Bu hem Almanya'nın hem AB'nin görüşü" diye konuştu.
-TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ-
Bild gazetesine Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda yaptığı açıklamalarla ilgili bir soru üzerine, Westerwelle şu görüşlerini dile getirdi:
"Bu, sadece federal hükümetin değil, benim aynı zamanda kişisel görüşüm. Çok büyük önem atfettiğim bir görüş bu. Bizim için bu konu stratejik bir öneme sahip. Sadece Almanya için değil, AB için de Türkiye'nin AB'ye yönelmesi büyük bir öneme sahip. Türkiye'nin yönü Avrupa'dır. Bu şekilde bundan sonra hiçbir şekilde yanlış yorum olmayacağını ümit ediyorum. Çünkü açıklamalarımın büyük çoğunluğu doğru yansıtıldı, sadece bazıları yanlış yorumladı. Bizim söylediklerimiz, şimdi tekrarladığımız hususlar. Biz karşılıklı ilişkilerin derinleştirilmesine ve Türkiye'nin AB'ye bağlanmasına büyük önem atfediyoruz. Bu bizim çıkarımıza. Otomatik bir süreç değil bu. Elbette bu konuda kriterlerin objektif bir şekilde yerine getirilmesi gerekir, ancak ahde vefa ilkesi bizim için asıldır ve bu anlaşmaların, hükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekiyor. Bu, hem Almanya dış politikasının hem Avrupa dış politikasının önemli bir ilkesi."
Terör örgütü PKK ile ilgili değerlendirmesi de sorulan Westerwelle şunları kaydetti:
"Bizim açımızdan şu husus son derece açık: Biz terör faaliyetlerinin hiçbir şeklini kabul edemeyiz. Türkiye'de son yıllarda birçok insan terör faaliyetleri nedeniyle hayatını kaybetti. Türkiye'nin üzüntüsünü paylaşıyoruz. Aynı zamanda bu terör aktivitelerine karşı birlikte mücadele etme konusunda kararlıyız. Kimse terör aktivitelerinin desteklenmesini kabul edeceğimizi zannetmesin. Bunu kesinlikle kabul edemeyiz. Bu konuda son derece kararlıyız."