BERLİN (İHA) - Zirve öncesi Almanya'da muhalefetle iktidar arasındaki Türkiye tartışmaları devam ediyor.
Hristiyan Birlik Partileri, 2006'daki genel seçimleri kazandıkları takdirde Türkiye'nın tam üyeliğini engellemek için ellerinden geleni yapacaklarını yineledi.
Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth ise Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'ni iç politikada "Kundakçı" rolünü üstlenmekle ve dış politikada "Haçlı seferi stratejsi" izleyerek Almanya'ya zarar vermekle suçladı.
Federal Hükümet'ten yapılan bir açıklamada da Türkiye tartışmasının toplumsal huzursuzluklara yol açabileceği uyarısında bulunulmuştu.
Muhalefetteki Hür Demokrat Parti ise bir kez alınmış AB kararlarını geri döndürme çabasına girmeyeceklerini açıkladı.
Bu arada Angela Merkel başkanlığındaki Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Türkiye politikasında tavır değişikliğine gitmeyeceğini bir kez daha yineledi.
Merkel, son açıklamasında, Türkiye ile imtiyazlı ortaklığın en uygunu olacağını, aksi takdirde AB'yi çok zorlu günler beklediğini ve AB'nin bu yükü kaldıramayacağını iddia etti. Merkel, "Türkiye Avrupa ülkeleri arasında en kalabalık ülkelerden birtanesi olacak. Bunu AB'nin kaldırması bana göre mümkün değildir. O sebeple imtiyazlı ortaklık herhalde iki taraf içinde en uygun olandır. Bu konuda biz kararlı bir şekilde devam edeceğiz" dedi.
Öte yandan, Alman görsel basını dünden itibaren, Başbakan Erdoğan'ın "Kopenhag Kriterleri'ni 'Ankara Kriterleri' olarak değiştiriz" sözlerini tartışıyor.
Alman basını, Türkiye'nin yapılan yeni reformlar sayesinde Avrupa'ya yaklaştığını belirtirken, uygulamakta çok zorlanacağının kesin olduğu kaydediliyor.
Özellikle Diyarbakır'daki son gösteriler esnasında Türk polisin göstericilere tavrı dakikalarca televizyon ekranlarında gösterilerek, "İşte bu ülke AB'ye üye olacak" şeklinde yorum yapıldı.