Yeni savaştan çıkan Almanya'da eroin ve kokain dahil birçok uyuşturucu yasaldı. Aslında o dönemlerde kimya ve ilaç endüstrilerinin gelişmesi için bu tarz kimyasalların tedavi amaçlı kullanımı destekleniyordu. Hatta 1920'lerden 1930'lara kadar Türkiye'nin ekonomisini bile ayakta tutan önemli kaynaklardan biri eroindi. Aynı dönemde Almaya'daki birçok uyuşturucu bağımlısı vardı ve bunların büyük bölümü ise Birinci Dünya Savaşı'nda cephede bulunan askerlerdi. Bu nedenle Hitler hükümeti sigara ve -İkinci Dünya Savaşı başladıktan sonra askerlerin davranışlarını olumsuz etkilediği gerekçesiyle- alkole savaş açmasına rağmen eroin, kokain ve morfin gibi uyuşturucuları savaşta, özellikle de cephedeki kullanılışlılığından dolayı yasaklamadı. Kenevir gibi hafif uyuşturucular konusunda bir yaptırım olmasa da, kenevir kullanımının Hitler ve Nazilerce tasvip edilmediği biliniyor. Tüm bunlara rağmen ABD ve neredeyse tüm dünyada kenevirin yasadışı sayılmasında büyük rol oynayan
Harry Anslinger'ın marihuanayı yasaklamak için Hitler'e akıl danıştığı rivayet edilir.
ABD Uyuşturucuyla Mücadele Bürosu'nun başına geçen Anslinger'in 1930'larda Almanya'da geçirdiği süreçte marihuanayı yasaklamak için ne yapması gerektiği konusunda Hitler'le görüştüğü tahmin ediliyor. Anslinger'in marihuananın yasaklanması için verdiği ırkçı gerekçelere bakılacak olursa bu ihtimal, kendisi de zaten aşırı ırkçı olarak bilinen Anslinger'in Hitler'e danıştığı tezini destekler nitelikte:
“Marihuana kullanıcılarının çoğu zencileri filipinolar ya da hispanikler. Jazz ve swing gibi marihuana kullanımıyla ilgili SATANİK müzikler üretiyor ve dinliyorlar”
Yukarıda okuduğunuz sözler 1933'te marihuananın yasaklanması için savunmasını yapan Harry Anslinger'a ait.
Dünya'da marihuananın yasaklanmasının nedenleriyle ilgili birçok farklı teori var. Bunlardan biri hammade olarak birçok farklı ve daha pahalı madde yerine kullanılabilmesi ve bu hammaddeleri üreten ve satan sanayicilerin karlılığını engellememesi için lobi yapması. Anslinger'in de bu lobileri desteklediği düşünülüyor.
Tüm bunların 20 Nisan'la, yani Hitler'in doğumgünüyle bağlantısı da 20 Nisan'ın, önce ABD'de, bir süredir de tüm dünyada Marihuana Günü olarak kutlanması. Bunun nedeni ise marihuananın sembollerinden birinin 420 olması. Amerikan tarih yazımında ay önce, gün sonra yazıldığı için 20 Nisan, 4.20 şeklinde yazılıyor.
Birçok marihuana sever bu durumdan rahatsız olsa da bu komik ve ironik bir tesadüf. Yasaklanmasının ırkçılıkla bu kadar yakından ilgisi olan bir bitkinin dünya tarihnin en korkunç ve cani ırkçılarından birinin doğumgününde kutsanması ırkçılığa, sansürcü ve yasakçı zihniyete karşı kazanılmış bir zafer olarak da algılanabilir pek tabii.
Son yıllarda ABD başta birçok dünya ülkesi marihuana kullanımıyla ilgili yasal düzenlemelerini değiştiriyor. Yaptırımlarını hafifletiyor ya da bitkinin kullanımını yasallaştırıyor. Dünyadaki bu dönüşüm şimdilik sadece kişisel tüketim anlamında olsa da belki kısa bir süre sonra Anslinger'ın tarafında bulunduğu lobiler de kenevirin endüstriyel kullanımı adına olumlu adımlar atabilir. Ya da, kim bilir, belki bundan sonraki yasal düzenlemede
kenevir lobisi üstün gelir...