Almanya'yı sallayan şair!

Nobel ödüllü Alman yazar, 84 yaşındaki Günter Grass, İsrail’in nükleer politikalarını sert bir dille eleştiren şiiri yazdı.

Şiir Almanya ve Avrupa’da büyük yankı uyandırdı. Grass, ‘Söylenmesi gerekenler' başlıklı şiirinde İsrail’i Almanya’nın desteği ile dünya barışını tehdit etmekle suçladı.

Şiir, Almanya ve Avrupa’da büyük yankı uyandırdı. Alman ZDF, ARD, Deutche Welle kanalları politikacıların bu konudaki görüşlerini aktardı. Grass’ın Alman Süddeutsche Zeitung'un yanı sıra İspanyol El Pais ve İtalyan El Mundo gazetelerinde de yayımlanan ‘Söylenmesi gerekenler' başlıklı şiirinde İsrail'i dünya barışını tehdit etmekle suçlandığı hatırlatıldı. İsrail'e yeni bir denizaltı göndermeyi planlayan Almanya'ya İran halkının yok edilmesine suç ortağı olabileceği eleştirisinde bulundu. Grass’ın, 2006 yılında verdiği bir mülakatta Nazi geçmişini itiraf ederek, 17 yaşında Hitler'in SS birliklerine katıldığını açıkladığı belirtildi.

Reklam
Reklam

Essen kentinde yayımlanan Westdeutsche Allgemeine Zeitung, Günter Grass’ın, İsrail’i, nükleer silahları ve Almanya’nın yardımıyla dünya barışını tehdit ettiğini yazdı. Grass’ın metnini Alman Süddeutsche Zeitung’un yanı sıra ABD, İspanya ve İtalya’nın önde gelen gazetelerinde de yayınlattığını vurgulayarak, şunları yazdı:

“Yani Alman şair için konu sadece şiir ve sanat özgürlüğü değil, aynı zamanda siyaset yapmak. Amacı kışkırtmak değil. Yazdıklarında ciddi. Görüşleri skandal niteliğinde ve antisemitist. Çünkü İsrail’in siyasetini eleştirenlerin antisemitist diye susturulduğu suçlamasında bulunuyor. Ama sadece antisemitistler bu iddiada bulunur. İsrail’in politikalarıyla ilgili en sert tartışmaların yürütüldüğü yer İsrail’in kendisidir. Grass, İsrail’in İran’ı tehdit ederek dünya barışını tehlikeye attığını iddia ediyor. Oysaki tam aksi doğru. İran lideri, sadece Yahudi Soykırımı’nı inkâr etmekle kalmıyor, aynı zamanda İsrail’i haritadan silmek istiyor. Grass ise bunu görmezden geliyor. Gras’ın, Batı’yı ikiyüzlülükle suçlaması da tahammül edilebilir gibi değil. Acaba eski Nazi birlikleri mensubu Grass on yıllar boyunca kendi sergilediği ikiyüzlülük konusunda ne diyecek? Sonuçta bu tartışmanın iyi bir yanı oldu. Grass dışlandı, karşısında bir cephe oluştu. İsrail’in politikalarında eleştirecek çok şey var. Ama İsrail, aslında sadece kendi geçmişiyle hesaplaşıyor gibi görünen Grass gibi birinin eleştirisini hak etmiyor.”

Reklam
Reklam

Diğer Alman gazetesi Pforzheimer Zeitung, altında Alman Nobel ödülü sahibi Grass imzası olmaması halinde söz konusu metnin neredeyse tüm gazetelerde kullanılmayacağını savunurken, Frankfurter Rundschau ise yazıyı siyasî açıdan uygunsuz nitelendirdi. Gazete, “Güya söylenmesi gereken şey, söylenmese daha iyi olurdu. Edebi kalitesiyle ilgili yargıyı edebiyatçılara bırakıyoruz. Ama yaşlı bir adamın elindeki ‘son mürekkeple’ güya bir tabuyu kırmak zorunda olduğuna inanmasını herhalde sadece psikoloji açıklayabilir. Kaldı ki bu tabuyu kendisi ve kendi jenerasyonu oluşturdu” diye devam etti.

Berlin’de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi ise yorumunda, “Ah Grass. Korkulacak ve endişelenilecek şey, burada birinin şan şöhret için ya da en azından söyleyecek bir şeyleri olan biri olarak görülmek için yazıyor olması. Yaşın getirdiği bir bilgeliğe sahip olduğu ya da etik bir merci olduğu için… Ama durum bu değil. Kelimeleri etik bütünlüğe bir darbe niteliğinde. Kelimelerinden bilgelik de çıkmıyor. Dediklerini tartmıyor, bilmiyor. Geriye ne kalıyor? Yaşlılık” görüşlerini yazdı.

Reklam
Reklam

Offenburger Tageblatt gazetesi ise Grass'ı savunan yazısında ünlü yazarın İsrail’i eleştirdiği için ya da İran ile nükleer gerilimin tırmanması hoşuna gitmediği için “antisemitist” gösterilemeyeceğini kaydetti. Gazete, “İsrail’in nükleer potansiyelinin de uluslararası alanda kontrol edilmesi gerektiğini söylediği için mi? Bir şiirin yol açtığı şu tartışma kötü bir şaka gibi. Ama gerçekten de tipik bir Alman refleksi. Savaşın üzerinden 67 yıl geçmesine rağmen İsrail’e açık eleştiride bulunmak hâlâ bir tabunun kırılması anlamına geliyor. Ama Almanların geçmişi ve Yahudi Soykırımı susmak için bir neden olmamalı. Tam tersine: Bu geçmiş, hoş görülemeyecek şeyler olmaya başladığında sesini yükseltme yükümlülüğü getiriyor” diye yazdı.

DHA

Anahtar Kelimeler: