Alperen Ocakları Başkanı Kürşat Mican, RS FM'den Yavuz Oğhan'a konuştu. Geçtiğimiz gün bir basın toplantısı düzenleyerek, Onur Yürüyüşü'nü yaptırmayacakları tehdidinde bulunup, "" diyen Mican, geri adım attı.
"
Dini değerlerimizin dikkate alınmasını istiyoruz" diyen Mican, şunları söyledi:
Daha önce bu grubu uyardık, arkadaşları uyardık, temsilciler gönderdik. Biz Müslüman Türk milletiyiz, halkımızın yüzde 99’u Müslüman. Doğru, hoşgörü içinde yaşamalıyız ama bizim dini değerlerimizi yok sayarak, bizi hiçe sayarak bu yürüyüş yapılamaz. Biz, yarı çıplak şekilde ellerinde içki şişeleriyle birlikte ecdadımızın kanlarıyla sulanmış mübarek şehirde, kutlu şehirde böyle dolaşmalarını istemiyoruz. Biraz hukuk dışına çıkıyor gibi görünüyor ama hukuk dışına çıkılıyor diye algılamayın bunu. Ziya Paşa’nın sözlerini hatırlatırken bir tehdit yok. Bizim orada olacağımızı tepkili olacağımızı yürütmeyeceğimizi söylüyoruz. Onlar on bin kişi ise biz de on bin kişi orada olacağız, o koridoru kapatacağız, oturma eylemi yapacağız ve yürütmeyeceğiz. Onlar bize tepki gösterirse biz de tepki göstereceğiz. Ben gidelim Taksim’e sopalarla kovalayalım demiyorum. Bu cümleyi elinde sopa olarak algılamamak lazım, bir tepki olarak algılamak lazım.
'ONLAR BİZİM İNANÇLARIMIZA SAYGI DUYMUYORSA BİZ NEDEN DUYALIM?'
Elinde içki şişesi ile yarı çıplak yürümeyecekler sözlerini ısrarla tekrarlayan Mican, açıklamalarının devlete bir çağrı olduğunu iddia etti.
Mican, "O zaman devlet şöyle bir önlem alsın, çağrı yapıyoruz, devlet ne yapacak, diyecek ki; yarı çıplak yürümeyecek, elinde içki şişesi olmayacak, böyle olursa istediği yerde yürüsün. Biz toplumun bir ferdiyiz, bizim fertler olarak o tür yaşantıya o görüntüye tepkimiz bu. Böylece bir dahaki sefere yapacakları zaman diyecekler ki biz bu halkın tepkisini çektik, onların da değerleri var saygı duymamız gerekir, eğer değerlerimize saygı duymuyorlarsa biz onların inandıklarına niye saygı duyalım. Bizim saygı duymamızı beklemesinler" diye konuştu.
Kolluk güçlerinin görevini üstlenmek diye bir niyetlerinin olmadığını tekrarlayan Kürşat Mican’a göre, devlet izin meselesini düşünürken kendi tepkilerini de göz önünde bulunduracak.