Altan Tan’dan Bdp’li Belediyelere Ve Dtk’ya Sert Eleştiri

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Hevsel Bahçeleri’nde düzenlenen eylemlere sert tepki...

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Hevsel Bahçeleri’nde düzenlenen eylemlere sert tepki göstererek, “Hevsel Bahçeleri’ne çadır koyan arkadaşlar, bu çadırları önce Dicle Vadisi’nin yapılacağı yerde kurulan kum ocakları ve satılan Kırklar Dağı’na kursunlar. Aynı şekilde Kırklar Dağı’nın satılmasıyla ilgili neler olduğunu ortaya çıkarsınlar. Önce çadırları oralarda kursunlar, sonra gelip halka doğru bilgiyi versinler” dedi.BDP ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından Dicle Vadisi Projesi kapsamında Hevsel Bahçeleri’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca konut yapılacağı iddiaları üzerine başlatılan çadır eylemlerine BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan sert tepki gösterdi. Hevsel Bahçeleri’ne konut yapılamayacağını anlatan Tan, DTK’nın halkı yanılttığını söyledi. BDP’li belediyelerin Dicle Vadisi’nin uygulanacağı alana kum ocağı için ruhsat verdiğini dile getiren Tan, açılan kum ocağı Dicle Nehri’ni tahrip ettiğini kaydetti. BDP ve DTK’nın halka yanlış bilgi verdiğini ifade eden Tan, “Diyarbakır hepimizin şehridir. 10 bin yıldır hayatın kesintisiz devam ettiği bir yerdir. Buranın ağacından, çiçeğinden, yaprağından tutun, nehrinden, vadilere kadar her şeyin dikkatlice muhafaza edilmesi lazım. Muhafaza edilirken, halkın doğru bilgilendirilmesi gerekiyor. Son dönemlerde Dicle Vadisi ile ilgili büyük bir tartışma yaşanıyor. Maalesef defalarca ikaz etmeme, elimdeki belge ve bilgileri sunmama rağmen, bugün DTK adına hareket ettiğini söyleyen bazı kişiler halkı yanıltıyorlar. DTK Eşbaşkanları da yaklaşık bir yıldır, hiçbir mevzuda inisiyatifleri yoktur. Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleri’ne konut yapılacak söylemleriyle halkı yanıltıyorlar. Halbuki, rezerv alanı ilan edilen alanın içerisinde Hevsel Bahçeleri yok. Bakanlar Kurulu’nun ilan ettiği haritalarda Hevsel Bahçeleri bu rezerv alanı içerisinde değildir. Birinci yalan bu. İkincisi ise, rezerv alanı ilan etmek demek, oraya konut yapmak demek değildir. Bakanlar Kurulu tarafından alan kararda, Dicle Nehri’nin yakınlarında konut yapılacak anlamına gelmiyor. Olan biten ise, Dicle Vadisi bir mastır planı hazırlanıyor. Bu mastır planın yapılabilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen rezerv alanında bir proje hazırlıyor. Bu projenin ihalesi iki kez yapıldı. İhaleyi alan mimarlar bu projeyi hazırlıyor” dedi.“KIRKLAR DAĞI SATILDI KİMSE TEPKİ GÖSTERMEDİ”Tan, bir süre önce BDP’li belediyeler tarafından Diyarbakır’ın tarihi yerleri arasında yer alan Kırklar Dağı’nın imara açılmasının yanlış olduğunu dile getirerek, kimsenin buna tepki göstermediğini hatırlattı. Kırklar Dağı’nın satıldığını öne süren BDP’li Tan, “Bu proje hazırlanmasın veya bu projeyi hazırlayanlar bölgeyi konut alanı ilan edecekler, Hevsel Bahçeleri konut oluyor gibi provokatif ve yanlış bilgiler olayı doğru mecrasında çıkarır. Diyarbakır’ın tüm dinamikleri bir televizyon kanalına çıkıp, bu konuyu tüm ayrıntısıyla tartışmalı. Ben yanlış bilgilendirmelere karşıyım. Diğer yandan Kırklar Dağı, satıldı. Ama bu şehrin belediyeleri, sivil toplum kuruluşları, bundan dolayı ciddi bir tepki ortaya koymadılar. Kırklar Dağı ile ilgili büyük yanlışlıklar yapıldı. Yine Dicle Vadisi projesi içerisinde yer alacak bir bölgede, balık göleti inşa edilecek denilerek kum ocakları açıldı. Milyonlarca dolara kum satıldı, halen de satılıyor. Dicle Vadisi’nin uygulanacağı alanın yarısından fazlası tahrip edildi. Buna karşı da hiçbir tavır yok. Bu projeler Sur Belediyesi ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nden geçti, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı müsaade etti ve İl Özel İdaresi de bu kum ocaklarına izin verdi. Ortada koordineli bir suç var. Dicle Üniversitesi de buna göz yumdu. Tüm bu kurumlar bu cinayete ortak oldular. Diyarbakır’da bu konularla ilgili bugüne kadar küçük bir gösteri bile yapılmadı. Hevsel Bahçeleri’ne çadır koyan arkadaşlar, bu çadırları önce Dicle Vadisi’nin yapılacağı yerde kurulan kum ocakları ve satılan Kırklar Dağı’na kursunlar. Aynı şekilde Kırklar Dağı’nın satılmasıyla ilgili neler olduğu ortaya çıkarsınlar. Önce çadırları oralarda kursunlar, sonra gelip halka doğru bilgiyi versinler” diye konuştu.“ŞEYH SAİD’İN ŞEHİT EDİLDİĞİ YERE HASTANE İÇİN RUHSAT VERİLDİ”Altan Tan'ın, BDP’li belediyelere bir başka eleştirisi ise, Dağkapı Meydanı'nda İstiklal Mahkemeleri tarafından asılan Şeyh Said ve arkadaşlarının asıldığı yere hastane için ruhsat verilmesi oldu. Tan, “Dağkapı Meydanı’da Şeyh Said ile 46 arkadaşının ki bunlar büyük Kürt önderi, siyasetçi, alimin şehit edildiği yere hastane ruhsatı verildi. Bu ruhsatı kim verdi? Bunların tamamını araştıralım. Bu ruhsat ve inşaat süreleri nerelerden geçti, kimler bu günaha ortak oldu ortaya çıkaralım. Şehrimizi topyekun savunalım, değerlendirelim. Kırklar Dağı’nın satılmasını karşı çıkalım, Şeyh Said ve arkadaşlarının mezarına sahip çıkalım ve ayrıca Dicle Vadisi’nin tahrip edilmesine, kum ocaklarına hep beraber karşı çıkalım” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: