LEFKOŞA (İHA) - Güney Kıbrıs'ta yayımlanan Politis gazetesi, Kıbrıs müzakereler prosedürünün ikinci aşamasında yer alacak olan "genişletilmiş müzakerelerin" altılı konferans şeklinde gelişeceğini yazdı.
Haberi, "Annan, Dörtlü Konferans Yerine, ABD ve İngiltere'yle Altılı Konferans Çağıracak" başlığıyla manşetten veren gazete, edindiği bilgilere dayanarak, BM Genel Sekreteri'nin, çetin olması beklenen genişletilmiş bir al-ver partisine Türkiye ve Yunanistan dışında ABD ve İngiltere'yi de çağıracağını yazdı.
Gazete, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, "Annan Planı'yla ilgili bütün kartlarını müzakereler sırasında açmak suretiyle, ilk önce ortaya konulan çerçevelerden çıkacak genişletilmiş bir görüşmenin önşartlarını yarattığı" görüşünü ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı Denktaş'ın dünkü açıklamalarına dayanarak, dünkü müzakerelerin gergin bir havada gerçekleştiğini ancak buna rağmen iki liderin, ekonomiyle ilgili teknik komitenin yetkileri konusunda uzlaştıklarını ve dünkü görüşmenin BM grubunun da katılımıyla gerçekleştiğini yazan gazete, özetle şöyle devam etti:
"Bugüne kadar BM Genel Sekreteri başkanlığında dörtlü konferans diye nitelenen Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin ikinci ve belirleyici aşaması ABD ve İngiltere'nin de katılımıyla genişletilecek. Edindiğimiz bilgilere göre, Kıbrıs Hükümeti'nin 'genişletilmiş müzakereler' olarak isimlendirmeyi tercih ettiği bu aşamada Genel Sekreter, oyunun temel oyuncularından olan ABD ve İngiltere'yi Kıbrıs sorununa çözüm aranması için geniş bir al-ver ortamına çağıracak.
Genel Sekreter'in tarafları New York'a çağırdığı davetiyede dörtlü konferans betimlemesi netti ve diğerlerini kapsamıyordu. (Genel Sekreter, işbirliği yapmaları için Türkiye ve Yunanistan'ın da katılımıyla iki tarafı çağıracak deniliyor) şeklindeki hatırlatmamız üzerine yabancı diplomatlar, AB'la ilgili paragrafa gönderme yaptılar. Bu konuda Genel Sekreter; 'Genel Sekreter AB'ın çözüme yardımcı olacak taahhütlerini ve AB'tan gelecek teknik yardımı memnuniyetle karşılar. Müzakereler sürecinde diğerlerinin de yardımını öngörür' ifadesini kullandı. 'Diğerleri' ifadesi, Kofi Annan'a müzakerelerin herhangi bir aşamasında, ABD ve İngiltere olarak nitelendirilen ana oyuncuları da çağırma olanağı verdiği şeklinde yorumlanıyor.
Altılı Konferans, -sadece Annan planına değil- Kıbrıs sorunu paketinin tamamına çıkış sağlamak için çağrılacak. Bu arada iki taraf, bütün temel başlıkların açılması beklenen yoğun bir müzakere çerçevesine dahil olacak. Bu, dünkü müzakerelerde esas üzerine yapılan ilk görüşmede ortaya çıktı. Kıbrıslı Türk lider, De Soto'nun belgesine ilişkin tutumunu ortaya koyarken, özde, Annan Planı'na ilişkin bütün temel başlıkları açtı. Bunlar egemenlik, yerleşikler, ayrı vatandaşlık, asker, uluslararasılık, güçlendirilmiş iki kesimlilik gibi konular olarak belirtildi.
İzlediği taktik, Rum tarafını, aşamalı olarak müzakerelerin Annan Planı'ndan uzaklaşacağı bir 'her yönlü görüşmeye' sürüklemek istediğini gösteriyor. Başkan Tasos Papadopulos, dün Denktaş'ın yolunu takip etmedi. Ancak, bunu yapmasının olasılık dışı olmadığını da ima etti. Dünkü görüşmenin sona ermesinden sonra yaptığı açıklamada şunları söyledi:
'Bu tür şeyleri gündeme getirdiğinde (Denktaş), Genel Sekreter'e yönelik 10 Şubat tarihli mektubumda da belirttiğim üzere biz de doğal olarak muadil konuları gündeme getiriyoruz. Bu yönde ilerlerse bizim de kendi ilave taleplerimiz var'"
Gazete, prosedürdeki bu gelişmenin, iki taraf arasında bulunan büyük görüş farklılıklarını ve -Altılı konferans çerçevesinde Dördüncü Annan planı mantığını ileri götürecek ve dayatmaya çalışacak olan- yabancı arabulucuların dinamik müdahalelerinin gerektiğini ortaya koyduğunu savundu.
Politis, "Genel Sekreter'in Temsilcisi İki Tarafın Tezlerini Şifreledi - Müzakereler Artık De Soto Belgesinde" başlıklı haberinde, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alvaro De Soto'nun dün Cumhurbaşkanı Denktaş'a ve Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'a, Annan Planı'nda yapılmasını istedikleri değişikliklere ilişkin iki tarafın sunduğu tezlerin kodlanmış belgesini verdiğini yazdı.
Gazeteye göre De Soto, tarafların karşılıklı olarak ortaya koydukları tezleri somut başlıklar altında gruplandırdı, ayrıca Denktaş ve Papadopulos'tan görüş istedi. Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, Annan Planı'nın özüne girdiği bu yeni prosedür temelinde önemli başlıkların çoğuna itiraz ettiğini yazan gazete, güvenilir bir kaynağa dayanarak şöyle devam etti:
"Dünkü görüşmenin içeriği, 'artık çok büyük konuların açılacağı' sonucunu gündeme getirdi. Alvaro De Soto'nun -en azından şimdilik- görüşmeyi Annan Planı çerçevesi içinde tutmaya niyet göstermemesi dikkat çekicidir. Aksine, Denktaş'ın tezlerini açıkladığı özgürlükle BM'nin, iki tarafın arzu ettikleri bütün konuları görüşmelerine izin verme niyetini ortaya koyuyor. Dünkü görüşmelerin başında Mehmet Ali Talat, şu iki konuda Başkan Papadopulos'a saldırdı: RMMO'nun silah sistemlerinin modernize edilmesine ilişkin haberler ve Kıbrıs hüküketi tarafından Avrupa seçimleri konusunda Kıbrıs Türk gazetelerine ilan verilmesi.
Birinci konuda Başkan Papadopulos, RMMO'nun 35 bin Türk askerinin Kıbrıs toprağında bulunduğu bir anda hazır olmak zorunda olduğu yanıtını verirken, ikinci konuda ise Talat'a, Kırbıs Cumhuriyeti'nin AB'ye karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini ve bu nedenle Avrupa seçimlerine hazırlanmakta olduğunu söyledi. Ayrıca, Kıbrıslı Türkler'in de oy kullanma haklarını kullanmaları konusu halledilmezse Kıbrıs Türk tarafından başka türlü tepkiler olacağı konusuna Talat'ın dikkatini çekti. Edindiğimiz bilgilere göre Başkan Papadopulos, Rum tarafının, Avrupa seçimleri konusunu yasalarla ilgili teknik komite çerçevesinde görüşmeye hazır olduğunu söyledi"
Fileleftheros, "Gündemi Değiştiren Denktaş Sertleşme ve Manevralar Taktiği Benimsiyor - Dörtlü Konferansa Zorluyor - Arabulucular Ankara'dan Yeni Hareketler Bekliyor" başlıklı manşet haberinde, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın hareketler ve manevraların eşlik ettiği tutumunu sertleştirme taktiği benimseyerek, prosedürü ilerleme kaydetmeksizin, dörtlü konferansa kadar sürüklemeyi hedeflediğini iddia etti.
Gazete diplomatik kaynaklara dayanarak; "Cumhurbaşkanı Denktaş'ın görüşmeleri, Türkiye ve Yunanistan'ın da katılacağı bir noktaya zorlamayı hedeflediğini ve o noktada geniş bir oyun, bir çingene pazarı olabileceğini düşündüğünü; buna paralel olarak, dünkü görüşmeden de ortaya çıktığı üzere, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'u Annan Planı'nın parametrelerinin dışında görüşmelere sürükleme çabasıyla, pekçok konuyu görüşmeye açtığını" savundu. Gazete şunları yazdı:
"Kendi gündemini değiştirmeye çalışıyor. Dün, daha çok iki devlet çözümüne (vatandaşlık, egemenlik v.b) atıfta bulunan bir dizi tez ortaya koyarak, Başkan Papadopulos tarafından defalarca ortaya konulan, anlaşmanın Türk parlamentosu tarafından onaylanması konusuna itiraz etti. Aynı zamanda, sahte devletin devamını güvence altına almak ve kaydetmek çabasıyla şimdi başka bir konu ortaya koyuyor, referandumun yapılması konusunda sahte meclis kararının dikkate alınması, bunun da referandum gününden 1 ay önce yapılması gerektiğine işaret ediyor. Edindiğimiz bilgilere göre dünkü görüşmeler ağır bir havada geçmesine rağmen, bu durum, yabancı arabulucuları endişelendirmiyor. Yabancı arabulucular, müzakereler sürecinde ileri hareketler olacağı yönünde Ankara'dan taahhütler almış görünüyorlar"
Fileleftheros, "Referandumun Kurumsallaştırılması ve Türkiye Tarafından Onayla Zaman Harcama - Yeni De Soto Belgesi Değişiklikleri Gruplandırıyor" başlıklı başka bir haberinde, Türk tarafının Kıbrıs müzakerelerinde ileri götürdükleri konuların, anlaşmanın TBMM tarafından onaylanması ve "referandum konusuna müdahale çabası olduğunu" savundu.
Gazete, gerek Cumhurbaşkanı Denktaş'ın gerek daha önce Yüksek Mahkeme Başkanı (gazete sözde yüksek mahkeme başkanı olarak yansıttı) Taner Erginel'in Annan Planı'na ilişkin referandumun hazırlıkları için meclis kararı gerektiğini, bunun da referandum gününden 1 ay önce alınması gerektiğini söylediklerini, bu hareketin, referandumların yapılmasının devletin devamı olacağı görüntüsü vermek amacı taşıdığını kaydetti.
Rum Yönetimi Başkanı Papadopulos, olası anlaşmanın referandumdan sonra TBMM tarafından onaylanması konusunu gündeme getirdiğini ancak Cumhurbaşkanı Denktaş'tan yanıt alamadığını savunan gazeteye göre Papadopulos, "Biz basit bir taahhüt değil, Türk parlamentosunun gerçek kararını istiyoruz. Anlayacağınız gibi, anlaşma onaylanmadan Kıbrıs Cumhuriyeti olmayacak ve kalacak olan Türk askerinin hangi hukuki statüde kalacağı veya gitmek zorunda mı kalacağı konusu belirsiz olacak" dedi. Bu konunun Rum tarafı için temel öneme haiz olduğu ve mümkün olduğunca çabuk netleşmesini istediği kaydediliyor.
Habere göre Papadopulos dünkü görüşme sonrasında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"New York'tan döndüğümde söylediğim gibi, yol uzun ve zordur. Etnik köken kriteriyle ayrılmış bir Kıbrıs'tan değil, yeniden birleşmiş bir Kıbrıs'tan bahsedebilmemiz için; Annan Planı'nda yapılmasını istediğimiz değişikliklerin başarılmasının mümkün olup olmadığı konusunda ikna etmeliyiz"
Gazete, Rum Dışişleri Bakanı Yorgos Yakovu'nun dün Brüksel'den dönüşünde Larnaka Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, "AB'nin, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması konusuna Rum tarafının yaptığı katkının, ayrıca müzakerelerin çok sınırlı zaman programı içinde yapılmakta olduğunun ve bunun durumları zorlaştırabileceğinin bilincinde olduğunu, ancak 1 Mayıs'a kadar çözüm bulunmasının arzu ettiğini" söylediğini yazdı.
Haravgi manşet haberini, "Al-Ver Belgesi - Denktaş'ın Açıkladığına Göre Alvaro De Soto Sundu - Başkan Papadopulos: Hedef, Etnik Köken Kriteriyle Ayrılmış Bir Kıbrıs Değil, Yeniden Birleşmiş Bir Kıbrıs'tır" başlığıyla yansıttı.
Alithia haberini, "Görüşmelerde İpler Gerildi - Denktaş, Ortaya Koyduğu Tezlerle Müzakereleri Uçlara Sürüklüyor - Arabulucular, Daha İyi Günlerin Geleceği Konusunda İyimserliklerini Koruyorlar" başlığıyla manşete çıkardı.
Mahi manşet haberine, "Müzakerelerin Çökmesini Metotluyorlar - Türkler Kabul Edilemez Konular Gündeme Getiriyor ve Şartlar Koyuyor - Düğüm Konu, Türk Meclisinin Onayı" başlığını attı.
Simerini ise manşetinde, "Avrupa'ya Kapıyı Kapatıyor - Denktaş Belge ile Normlardan Daimi Sapmalar İstiyor - Avrupa Hukuku İki Kesimliliği Çürütüyor - Ortodoks Kilisesi'ni Tehdit Görüyor - Türk Ordusunun Daimi Kalmasını ve Geri Dönüş, Mal Satın Alma Hakkının ve Siyasi Hakların Yasaklanmasını İstiyor" başlığını kullandı.