Altın ekonomisine yeni projeler hazırlıyoruz

Akbank bireysel bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, yastık altındaki altını ekonomiye kazandırmak için altın fonları, altın mevduat hesabı ve birikimli hesapları olduğunu söyledi

Tözge, bu konuda hazırlıklarını sürdürdükleri diğer projelerinin ise yakında hayata geçirileceğini ifade etti. Galip Tözge, altın mevduat hesabının, yastık altındaki tasarrufa iyi bir alternatif olduğunu söyledi. Bankaların zorunlu TL karşılıklarının bir kısmını altın cinsinden yatırmalarına imkân tanımasının 1.500 ila 6.000 ton arasında olduğu varsayılan yastıkaltı tasarruflarının da bankalar aracılığı ile ekonomiye kazandırılmasına yardımcı bir etken olacağını vurgulayan Tözge, "Son dönemde altın bankacılığı konusunda bankaların artan iştahı ve bankalara sunulan bu opsiyon yastıkaltı tasarruflarının ekonomiye değer olarak dönmesini teşvik edecektir." dedi. Tözge, altın bankacılığı alanında müşterilerine mevduat ürünleri, B tipi altın fonu ve altına dayalı koruma amaçlı fonlarla farklı alternatif yatırım imkanları sunduklarını söyledi. Tözge, altın mevduat hesabı ile altında kazanma fırsatı olduğuna inanan, birikimleri ile altındaki değer artışına göre kazanmak isteyen ve mevduatı tercih eden toplumun her kesiminden tüketicilerin beklentilerine karşılık vermeyi amaçladıklarını vurgulayarak, "Altın Mevduat Hesaplarının tüketicilere sağladığı bireysel avantajların yanı sıra ülkemiz için de tasarruf bilincini geniş platformlara taşımak adına önemli bir yatırım aracı olduğuna inanıyoruz. Altın mevduat hesabı yastık altında para saklamaya ciddi bir alternatif. Bulunduğumuz tüm noktalarda bu tasarrufların da ekonomiye dahil edilmesini sağlamaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

2008 krizi ve sonrasındaki sürecin küresel olarak altının güvenli liman algısını pekiştirdiğini anlatan Galip Tözge, "Altın hesabı geleneksel fizikî altın yatırımındaki riskleri tamamen ortadan kaldıran bir seçenek. Son dönemde yeniden ön plana çıkan altın için Akbank olarak 2006 yılında çıkardığımız B tipi altın fonumuzla yatırımcılar altına endeksli ilk nitelikli fonu sunan banka olduk. Altın fonumuz, altına yatırım yapan ve portföyünün tamamına yakınında altın bulunduran bir yatırım ürünümüz. 2006 yılından beri yatırımcılarımıza altın bankacılığı kapsamında farklı yatırım seçenekleri sunuyoruz. Gram cinsinden altın alımına imkân sağlayan, tasarruf sahiplerine fizikî taşıma riski olmadan güvenli bir platformda birikim değerlendirme avantajı sunan altın mevduat hesapları altının son dönemlerdeki yükselişi ile daha da popüler yatırım seçeneklerinden biri hale geldi. Altın mevduat hesabını yatırımcılarımızın hizmetine sunduk. Bu hesabımızla müşterilerimize küçük miktarlardaki yatırımları için bile gram cinsinden altın alma fırsatı sunuyoruz. Üstelik alım satım işlemlerinde çalınma/saklama derdi, işçilik maliyeti, düşük ayar gibi sıkıntıları olmuyor, en küçük yatırımlar bile altına endeksli olarak değerleniyor." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Altın bankacılığı kapsamında sundukları ürünlerle ülke için de tasarruf bilincini geniş platformlara taşımak istediklerini ifade eden Akbank bireysel bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, şunları söyledi: "Türkiye'nin en büyük bankalarından biri olarak bize önemli bir rol düştüğü bilinciyle bu konuda toplumsal bir misyon taşıdığımıza inanıyoruz. Ürün raflarımızda halihazırda yer alan altın fonları, altın mevduat hesabı, birikimli hesaplar yastıkaltında para saklamaya ciddi bir alternatif oluşturuyor. Akbank olarak bulunduğumuz tüm noktalarda bu tasarrufların da ekonomiye dahil edilmesini sağlamaya devam edeceğiz. Aralık 2010'da 1,5 milyar USD seviyesinde olan altın mevduatının da içinde olduğu Kıymetli Madenler Depo Hesapları, Aralık 2011'de yüzde 400'ün üzerinde büyüyerek 8 milyar dolara seviyesine ulaşmıştır. Mart 2012 rakamlarına göre Kıymetli Madenler Depo Hesapları 8,7 milyar dolardır." Tözge, altın fiyatlarının seyrine ilişkin şunları söyledi: "Özellikle Avrupa'da borç krizine yönelik çözüm adımları risk algısında kısmî iyileşme sağladı. ABD ekonomisindeki toparlanma sinyallerine paralel olarak, parasal genişleme sürecinin sona erebileceğine ilişkin beklentiler doların diğer para birimleri karşısında daha güçlü bir görünüm sergilemesini sağladı."

Reklam
Reklam