Yüksek enflasyon karşısında önemli merkez bankalarının, ülkelerin resesyona girmesi olasılığına rağmen ne gerekiyorsa yapılacağına yönelik tutumu pay piyasalarında risk iştahını törpülemeye devam ediyor.
Dün açıklamalarda bulunan ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, sıkılaştırıcı politikaların ülke ekonomisi için beraberinde sıkıntılar getirebileceğini ancak ekonomideki dinamiklerin söz konusu politikalarla başa çıkabilecek durumda olduğunu dile getirdi. Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester de uzun dönem enflasyon beklentileri konusunda endişeli olmaları gerektiğini vurgulayarak, fiyatlardaki yükseliş eğilimini tersine çevirmek için hızlı hareket etmeleri gerektiğini bildirdi.
Öte yandan ABD ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 1,6'lık daralarak beklentilerden fazla küçülürken, ilk çeyrekte kişisel harcamalar yüzde 1,8 artsa da öngörülerin oldukça altında kaldı. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ise temmuz toplantısında 75 baz puanlık faiz artışına kesin gözüyle bakılırken, eylül toplantısında 50 baz puan faiz artırılacağına ilişkin beklentiler de güçlenmeye devam ediyor.
Söz konusu gelişmeler resesyon korkusunun güçlenmesine sebep olurken, tahvil piyasalarındaki alış ağırlıklı seyirle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi düşüş eğilimini ikinci güne taşırken, artan dolar talebiyle dolar endeksi 16 Haziran'dan bu yana en yüksek seviye olan 105,2'ye çıktı.
Geçtiğimiz hafta Cuma günü BDDK’nın attığı adımlar ile birlikte TL, dolar karşısında değer kazanımları yaşamış ve paritede sert aşağı yönlü hareketlenmeler gerçekleşmişti. Bu hareketlenmeler ile içerisinde bulunduğumuz haftaya 16,80 seviyelerinde başlangıç yapan parite, haftanın dördüncü işlem gününde 16,64 seviyesinde fiyatlamalar gerçekleştiriyor. Euro/TL ise 17,30 lira seviyesinde bulunuyor.
Artan faiz ortamında ise ons altın için baskılı fiyatlamalar gerçekleştiriyor. Ons altın yeni günde 1816 dolar seviyesinde yatay hareket ediyor. Ons altın için yapılan teknik incelemede 1830 – 1845 – 1860 seviyeleri direnç, 1810 – 1798 – 1785 seviyeleri ise destek noktaları olarak takip ediliyor. Gram altın fiyatı ise 760-780 lira aralığındaki yerini koruyor. Şu sıralarda altının gram fiyatı 970 lira seviyesinden alıcı ile buluşuyor.
Ekonomistlere göre, doların devam eden gücü altının daha da düşmesinin nedeni olarak gösteriliyor. Stratejistler konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Daha zayıf ABD ekonomik verileri, sağlam doların arkasında görünüyor. Bu arada tüketici güveni haziran ayında beklenmedik bir şekilde keskin bir düşüş kaydetti. Bunun nedeni, bazı piyasa katılımcılarının, faiz artırımı beklentilerinin hafifçe düşmesi. Çünkü giderek daha da karamsarlaşan ekonomik görünüm karşısında Fed’in faiz oranlarını her şeye rağmen bu kadar hızlı artırmayacağını varsayıyorlar. Bu, resesyon riskini bir nebze azaltacaktır.”
Standard Chartered değerli metaller analisti Suki Cooper altın fiyatları için yaptığı yorumda, “Altın, daha keskin faiz artırımı beklentileri ile para politikasının ekonomik aktiviteyi yumuşatıp enflasyonu düşürmede başarısız olması durumunda uzun süreli yüksek enflasyon endişeleri arasında sıkıştı” dedi. Bu hareketsizlik, altının büyük ölçüde aralığa bağlı ve sabit kalmasına neden oldu. Cooper, 2022’nin geri kalanı için büyük makro beklentinin, odağın enflasyondan durgunluk risklerine kayması olduğunu söyledi.
Cooper yakın tarihli bir raporda, “Altın, yüksek jeopolitik risk nedeniyle güvenli liman talebinden ve düşük hisse senedi piyasalarında piyasa volatilitesine ilişkin endişelerden yararlanmaya devam ediyor; ancak prim aşındı” dedi. Analiste göre, bu durumun yılın ikinci yarısında altın fiyatlarının düşmesine yol açması muhtemel. Analist, “Yükselen durgunluk riski şu an için açık pozisyonları engelliyor ancak altının 2022’nin geri kalanı için gerçek getirileri izlemeye geri dönmesini ve altın fiyatlarını düşürmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Standard Chartered’ın üçüncü çeyrek altın fiyat tahmini ise 1850 dolar seviyesinde oldu. “Agresif oran artışları tipik olarak altın fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor. Bunun mevcut Fed döngüsü sırasında böyle olmasını bekliyoruz” diyen Cooper, “Ancak, altın pozisyonlarındaki son değişiklikler tarihsel eğilimden saptı. Bu kez, jeopolitik risk priminin yüksek oranlarla ilgili endişeleri dengelemesiyle, mart ayındaki ilk fed zammı öncesinde pozisyonlama arttı. Daha sonra, ilk zamdan bu yana geçen üç ayda faiz (toparlanmak yerine) düştü. Bu geri ölçeklemeye rağmen, net fon uzunluğu önceki döngülere kıyasla hala yüksek, bu da enflasyon azaldıkça altın fiyatlarında aşağı yönlü riskin daha da arttığını gösteriyor.”