Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 2008 yılında 15 milyon dolara yapılan Altın Portakal Film Festivali'ni 3 milyon 250 bin dolara yaptığını savundu.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, AK Parti Antalya Milletvekili Menderes Türel'in geçtiğimiz gün yaptığı "Akaydın'ın iddiaları, iftiraları, yalanları kendisinin mitomani (yalan söyleme hastalığı) hastası olduğunu gösteriyor" şeklindeki açıklamasının ardından AKM Perge Salonu’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Akaydın ile birlikte CHP Antalya İl Başkanı Devrim Kök ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) Genel Müdürü Göksel Kumsal katıldı. Menderes Türel'e tepki gösteren Akaydın, “Siz böyle bir adamı 5 yıl belediye başkanı yapmışsınız, sonra kalkmışsınız bir de milletvekili seçip dokunulmazlık zırhına bürümüşsünüz. Ben AK Partili arkadaşları uyarıyorum, yeter daha fazla yükseltmeyin bu arkadaşı. Yazık, Antalya’ya yazık” dedi.
Menderes Türel’in AK Parti Antalya İl Başkanı Mustafa Köse ve AK Partili Meclis Üyesi Yaşar Tabur’la birlikte yaptığı toplantıda dile getirdiği suçlamalara cevap veren Başkan Akaydın, Türel’in 2008 yılında yaptığı Altın Portakal Festivali’nde 15 milyon dolar harcadığını, kendisinin de bu parayla bir yıl içerisinde tüm kültür ve eğitim etkinliklerini yaptığını öne sürdü. 2008 yılında festival döneminde yapılan konaklama ve araç kiralama fiyatlarının yüksek olduğunu kaydeden Akaydın, “Menderes Türel’e bu paraları nereye harcadınız. Ben bunun beşte birine bir yılda yapıyorum. ‘Antalya’nın parasına yazık değil mi’ diye sormazlar mı? Hala senin bıraktığın borçların hacizleriyle uğraşıyorum” dedi.
Menderes Türel’in kendisine ‘mitomani hastası’ ithamında bulunduğunu söyleyen Başkan Akaydın, şöyle devam etti:
“Önce bunu tavsiye ederim. İnsanlar ağızlarından bir laf çıkarıyorsa bu lafı kendi bilgi donanımlarına, dağarcıklarına uygun olarak seçmeleri lazım. Mitomani psikiyatri biliminde geçen bir şey, bunu halk anlamaz. Bunu söyleyenin de anlayarak söylediğini sanmıyorum, her halde biri kulağına fısıldadı. Ama ben mitomani okudum. Eğer ben konuşmaya kalkarsam söyleyecek çok laf bulurum. Bunlar tıp adamlarının kullanacağı deyimler, bunu bildiğin Türkçe’de de kullanırsan daha yakışık olur” diye konuştu.
Türel’in yaptığı basın açıklamasında valiliğin Büyükşehir Belediyesi hakkında açtığı soruşturma ile kendisini suçladığını belirten Akaydın, Vali Yardımcısı Mehmet Yavuz imzasını taşıyan 8 Ağustos 2012 tarihli belgede Antalya Valiliği’ne 2008’deki Altın Portakal’la ilgili bir ihbar yapıldığı, valiliğin bu konudaki iddiaların araştırılmasının istendiğini ifade etti. Türel’in kendisine yalanları ispat edecek delil varsa yargıya gitmesini önerdiğini kaydeden Başkan Akaydın, “Gitmediğimi mi sanıyorsun? Ben ilk günlerimden itibaren bunu defalarca açıkladım. 3 defa savcılığa müracaat ettim. Bunlardan birisi 2009 yılının ilk üç ayı içerisinde yapılan ihalelere ilişkin suç duyurusudur. Uzun süre incelendikten sonra bunun İçişleri Bakanlığı’nca soruşturulması uygundur dendi. İçişleri Bakanlığı müfettişi konuyu kapattı. Biz de Danıştay’a müracaat ettik. Danıştay da ‘Burada çok ciddi suç unsurları var, bunu bir daha soruşturun’ dedi. Yaklaşık 6 ay kadar önce ikinci müfettiş geldi. İkinci müfettişin verdiği rapordan sonra biz 19 kişiye suç duyurusunda bulunmuştuk. Ama sayın milletvekili dokunulmazlık zırhına büründüğü için onun dosyasını kenara koydular. Maalesef şu anda sadece bürokratları soruşturulan bir dava var. Konuda ihaleye fesat karıştırma var” şeklinde konuştu.
İhalede aynı faturaların tornadan çıkılmış gibi peş peşe yapılan alımlar olduğunu ve bunun hepsinin 4 tane firmadan yapıldığını söyleyen Akaydın, “Maalesef bir gazetenin de adı var bunun içerisinde. İhale yapılıyor, aynı gün mal teslim ediliyor. Aynı faturadan aynı şirkete bir hafta sonra aynı faturada bir ihale daha yapılıyor. Bunların tutarı 9 buçuk milyon lira. Bu paraya fabrika kurarsınız, üç ay içerisinde oluyor bu. İkincisi de 2008 yılı içerisinde yapılan 156 ihale ile ilgili duyuru. Bunlar pilot davalar, yargıya yansısa arkaları da gelecek. Bir tanesi de, ihale yapılmadan Anadolu Kavşağı bir müteahhit veriliyor. Adam yapıyor, ihale yok ortada, benden istiyor parayı” dedi.
“KÜLTÜR VE SANATA 2011'DE 36 MİLYON LİRA HARCANDI”
Kendisinin kültür sanata çok para harcamakla suçlandığını söyleyen Başkan Akaydın, festivallerin bazılarını çok ucuza, bazılarını ise sponsorluklarla yaptıklarını belirtti. Bütçeden kendisine 46 milyon dolar ayrıldığını ifade eden Akaydın, “2011’de 36 milyon harcanmış. Bunun büyük çoğunluğu da kültür değil eğitim. Ama o kadar vicdansız ki bu suçlama yapan arkadaşlar, lafın nereye gittiğinin farkında değiller. Sadece 2008 yılında Altın Portakal’a harcana parayla Antalya’ya bir yıl boyunca etkinlik düzenliyorum. Kültür etkinlikleri yapıyorum, bir de eğitim yapıyorum. Şimdi ben mi kültüre sanata parayı çok harcamışım, sen mi harcamışın? 2008’de harcadığınız bu 15 milyon doları nereye harcadınız?” diye konuştu.
Araç kiralama bedellerini de belgeler göstererek açıklayan Akaydın, “Araç kiralama bedeli 2.6 milyon dolar. Festival 9 gün. Konaklama bedeli 2.4 milyon dolar. Festival turizm hareketlerini düzenleme gideri deye sonradan izini kaybettiren ve ne yaptığı hiç belli olmayan bir firmaya 1.36 milyon dolar verilmiş” dedi.
“NASIL 241 ODASI OLAN OTELDE 374 ODALIK SÖZLEŞME YAPARSIN”
Valiliğe yapılan ihbarın ardından valiliğin talimatıyla inceleme başlatıldığını belirten Akaydın, şöyle konuştu:
“Valiliğimize diyor ki bu festivalin bir otelde hiç kimse konaklamadığı halde 600 bin dolar karşılığı 759 bin 699 lira ödenmiştir. Bu para benim elimde olsa ben Antalya’da harikalar yaparım. Valilik de bunu inceleyin diyor. Bende bunu inceliyorum, şu anda soruşturmaya döndü. Ama işin içerisine girince, yeni öğrendik iş son derece vahim. Otelde oda kapasitesi 241, bunun 374 oda varmış gibi ifade ediyorlar. Oda kapasitesi yüzde 50’nin üzerinde artırılmış. Kimsenin kaldığına dair en ufak bir belge yok. Nasıl olur da 241 odası olan otelde 374 odalık sözleşme yaparsın.”
2008 yılındaki logo tasarımına 118 bin ödendiğini, yalnız bu logo hakkında da ünlü bir çanta ve aksesuar firması tarafından çalıntı olduğu gerekçesiyle dava açıldığını söyleyen Akaydın, kendilerinin bu logoyu ücretsiz yaptırdıklarını kaydetti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz