Altın fiyatları son günlerde yükselişe geçti. Gram altın 3060, çeyrek altın 5 bin lirayı aştı. Hem yükselişin nedeni hem de bu artışın devam edip etmeyeceği merak ediliyor. Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk altın fiyatlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
NTV'ye konuk olan Yıldırımtürk şu ifadeleri kullandı:
"Son dönemde özellikle Amerikan Merkez Bankası'nın faiz indirim sürecine girmesiyle beraber altın buradan biraz destek görmüştü ama şimdi artık faiz indiriminin daha sınırlı olacağı beklentisi var. Ancak daha ziyade jeopolitik gerginlikleri ve para birimlerine olan güvenin zayıf olmasını fiyatlıyor. Bir de Trump'ın gelmesiyle beraber içselleşme geçileceği veyahut da siyasi ve ekonomik yönden nasıl bir politika sertlik yanlısı bir politika uygulayabilir beklentileri var. Bu altın fiyatını bir miktar destekliyor"
Yıldırımtürk "Daha ziyade dış piyasalardaki fiyatın içeriye yansıdığını görüyoruz. Bu noktada da ekim ayı fiyatlarını şu anda yaşıyoruz. Ons bazında 2685 dolar ons seviyeleri, burası geçilirse 2720 dolar ons seviyelerini görebiliriz önümüzdeki seanslar itibarıyla. Dolayısıyla şimdilik 20 Ocak'ta göreve başlayacak olan Trump'ın beklentisi var. Bu da fiyatların içinde diyebiliriz" şeklinde konuştu.
İç piyasada altın fiyatlarındaki durumu değerlendiren Yıldırımtürk "İç piyasada daha sakin bir seyir var. Özellikle dış piyasayla iç piyasa arasındaki bu altın ithalatına kota getirilmesinden dolayı farklar oluşmuştu. 4 bin dolara kadar kilogramında bir fark vardı dış piyasayla iç piyasa arasında iç piyasa daha pahalıydı. Bugünlerde biraz satış ağırlıklı bir seviye de var, alışlar da var ama serbest piyasa itibarıyla şu anda o fark 300 dolara inmiş durumda. Dolayısıyla buradaki fiyatlar 3060 - 3070 TL seviyelerinden işlem görüyor 24 ayar altının gram fiyatı. Ama bu noktada tabii enflasyonda düşüş beklentisinin henüz daha zayıf olması nedeniyle vatandaş birikimlerine bir miktar da yine altın almaya devam ediyor. Dövizde çok fazla bir beklenti yok ve iç piyasanın oluşumunda da döviz fiyatının çok fazla çarpan etkisinin olmadığını görüyoruz. Çünkü Merkez Bankası'nın uyguladığı kontrollü dalgalı kur nedeniyle dolayısıyla dış piyasada fiyat yükselirse içeride yansıması olacaktır diye düşünüyorum" dedi.
Geçen yıl en çok kazandıran yatırım araçlarından bir tanesi olan altının 2025 yılındaki performansını da değerlendiren Yıldırımtürk "Özellikle geçen sene reel olarak tüfe düşüldüğünde yüzde 14 ÜFE düşüldüğünde de yüzde 28 reel bir getiri elde etti. Diğer yatırım araçlarının hepsi eksi bakiyelerdeydi. Bu sene de bir miktar bu getiriler olabilir ama tabii enflasyonun da düşeceği de dikkate alınırsa farklılık tabii aynen devam edecek gibi görünüyor" ifadelerini kullandı.
"Altın için alım ya da satım için doğru zaman mı? Kapalıçarşı'da durum ne? Alanlar mı var satanlar mı var? Nedir oradan yansıyan durum?" sorusu üzerine Yıldırımtürk "Şöyle özetleyeyim; bir miktar satanlar var. Zaten aradaki farkın azalmasının gerekçesi de bu. Bir kısım yatırımcı bu seviyelerden altın satıp işte Merkez Bankası faiz indirecek diye daha yüksek faizden şu anda parasını bağlamak isteyenler var. Diğer taraftan ikinci el konut fiyatları biraz daha sakin. Elindeki işte nakitle, çünkü ipotekli alışlar yapılmıyor faizler yüksek olduğu için, elindeki nakitle döviz veya altın bunu satarak ikinci el konut alımına gidiyor. Bir kısım da yine ikinci el otomobil alımına gidenler var ihtiyaç karşılığı. Bu arz cephesini biraz genişletmiş durumda. Ama aylık getirisinden belli bir gelirinden belli bir tasarruf edebilenler de altını tercih ediyorlar. O noktada da daha yaygın ve küçük miktarda alımlar var. Diğer taraftan daha sınırlı ama büyük miktarda satışlar var. Dolayısıyla dengeli bir piyasa var şu anda alım satım tarafında kilogram ağırlık olarak düşündüğümüz zaman. Bu bir süre daha devam edebilir gibi görünüyor. Ama tabii yine de önümüzdeki aylarda enflasyonda bir düşüş söz konusu olmazsa altın talebi devam edebilir. Ama bir düşüş eğilimi olursa biraz altından uzaklaşma da söz konusu olabilir" ifadelerini kullandı.
Devamında Yıldırımtürk "Tabii altın sadece fiziki olarak değil aynı zamanda sertifika şeklinde borsada da işlem görebiliyor ve diğer taraftan altın fonlarını tercih edenler var, finansal okur yazarlığı biraz daha yüksek olan yatırımcılar bunları da tercih edebiliyor. Dolayısıyla bence portföylerde yüzde 30, yüzde 40 altın bulundurulmasının bu coğrafya için geçerli olduğunu söyleyebilirim ama bunun dışında diğer yatırım araçları da tercih edilmeli diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.