Alzheimer hastalığının çaresi bulunmak üzere!

Keşke kaybettiklerimiz de bu tedaviyi görebilselerdi...

Rick T Cartman / Mynet Haber

Bu habere duygusal yaklaştık elbet. Nasıl yaklaşmayalım; hepimizin yakınında yaşlılığa bağlı olarak Alzheimer yaşamış bir büyüğümüz, bir kaybımız mutlaka olmuştur.

Harika günler geçirdiğimiz insanlardı hepsi. Belki hayatımızın ilk maçını onlarla birlikte izlemiştik, belki bizi elimizden tutup lunaparka götürmüşlerdi... Üniversiteyi kazandığımızda bizimle gurur duydukları için en çok mutlu olduğumuz kişiler onlardı; salıncaktan düşüp kafamızı yardığımızda bizi doktora yetiştirenler, hayatımızda yediğimiz ilk okkalı tokadı yanağımıza salıverenler, yine de bir sarılmasıyla kendilerini affettirenler onlardı.

Reklam
Reklam

Artık yoklar... Önce hafızalarında küçük küçük boşluklar oluştu, unutkanlıklar arttı sonra. Biz bunama kelimesiyle kendimizi avutuyorduk ki, doktorlar Alzheimer diye adlandırdılar. Olay bitti orada. En basit hareketlerden, en basit kelimelere kadar her şey bir bir kayboldu. Sonunda biz de hatıralarından çıktık. Sanki yeni doğmuş gibi, bir tabularasa edasında bu hayata veda ettiler.

Sanki bu dünyada matah bir şey varmış gibi biz arkada kaldık.

Hayır, böyle hüzünlü devam etmeyeceğiz. Çünkü artık yepyeni bir tedavi yöntemi var!

Nöron kayıplarına bağlı bu işlevsizleşme hastalığının neden kaynaklandığı halâ kesin olarak bilinmiyor belki. Aşırı stres ve mutsuzluğun bu hastalığı tetiklediği biliniyor, üç farklı gendeki bozulmaların Alzheimer’ı tetiklediği düşünülüyor. Bilim, bu illetin de sebebini çözecektir er geç. Şimdilik; Alzheimer’ın sebep olduğu sıkıntıların tedavi edilebilmeye başlaması bile harika bir gelişme!

Nasıl mı?

Liderliğini Profesör Dale Bredesen’in yaptığı bir grup bilim insanının keşfettiği 36 adımlık tedavi sayesinde.

Reklam
Reklam

Kaliforniye Üniversitesi Nöroloji Departmanı çalışanlarınca keşfedilen bu yeni yöntemi, araştırma ekibinin başı Profesör Bredesen şu şekilde özetliyor: "Bir çatıda 36 delik olduğunu düşünün. Bir ilaç bir deliği, başka bir tedavi ise başka bir deliği tıkar. Ancak tüm delikleri aynı anda tıkamazsanız, çatı akmaya devam eder."

_36-Adım Programı

_ olarak adlandırılan bu tedavi yöntemi, ilaç tedavisi, diyet, vitamin desteği, beyne uyarılar yollamak ve egzersiz gibi 36 farklı adımı içeriyor, ve basitçe Profesör Bredesen’den alıntıladığımız şekilde, uyum içinde çalışıyor. Bugüne kadar 10 hasta üzerinde denenen programın sonuçlarıysa inanılmaz!

Şu an için 10’da 10 başarı var!

Bireysel olarak bakarsak;

60’lı yaşlarının ortalarındaki bir hastanın beyninin _hipokampüs

Reklam
Reklam

_ bölgesi, tedaviden önce kendi yaş normallerinin %17’sine kadar küçülmüş durumdaydı. 36-Adım Programı uygulandı, 10 ayda bu oran yeniden %75’lere kadar yükseldi. Bu ne demek? Bir Alzheimer hastasının algılarının, yalnızca 10 ayda tam 4.5 katına çıkması, her şeyi yeniden hatırlayabilmesi demek :)

Bir başka örnekte ise, yine 60’lı yaşlarının ortalarındaki başka bir hastanın hipokampüs’ünün büyüklüğü %30’lara kadar düşmüş durumdaydı. Bu da onun için uzun süreli hafıza kayıpları, iş arkadaşlarının ve aile bireylerinin yüzlerini dahi hatırlayamamak anlamına geliyordu. Tedavinin 8. ayında yüzleri hatırlamaya başladı; 22. ayda ise mesleğini tüm ayrıntılarıyla tekrar yapabilir hale geldi. Hipokampüsünün büyüklüğü %84’lere kadar yükselmişti!

Bu harika sonuçlara rağmen, henüz 10 hastada uygulandığı için elbette halâ kesin konuşulamıyor.

Ancak hastaların tamamında, yukarıda da bahsettiğimiz gen bozulmalarının gözlemlenmiş olması (APOE4 geni), hattâ hastaların 5 tanesinde birkaç gen bozukluğu birden bulunması; diğer Alzheimer hastaları için belli bir genelleme yapılabilmesine imkan sağlıyor.

Reklam
Reklam

Tedavi henüz yolun başında, belki uzun bir yol. Ama insanlık nihayet Alzheimer’ı tedavi edebilmek için yola çıktı. Harika değil mi sizce de? :)

_Kaynaklar: iflscience.com, aging-us.com, vikipedi_

Anahtar Kelimeler: