Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) 2023 yılına kadar trans yağlar için küresel bir yasak aradığına dikkat çekiliyor. Yüksek tansiyon, diyabet ve sigara kullanımı gibi demans riskini artırabilecek çeşitli faktörler arasında hala en büyük riski, yüksek trans yağ kan seviyelerine sahip kişiler taşıyor.
Alzheimer, yaygın görülen bir demans türü olup beyin hücrelerinin yok olmasına neden olan ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. Düşünce, hafıza ve davranış fonksiyonlarında azalmaya neden olan bu hastalıkta belirtiler yaşla birlikte yavaş yavaş ortaya çıkar. Hastalığın ileri evrelere gelmesi yıllar sürebilir. İlerleyici bir hastalık olması nedeniyle Alzheimer'da erken belirtiler genellikle son yaşanan olayların unutulması şeklinde görülürken birkaç yıl içerisinde bireyler günlük aktivitelerini tek başlarına gerçekleştirmekte zorlanacak hale gelebilirler. Sosyal beceriler, davranışlar ve mantıklı düşünme yeteneği de zamanla olumsuz etkilenir. İleri evre Alzheimer hastaları çoğunlukla bir kişiyle karşılıklı olarak sohbet edebilme yeteneğini kaybeder, kendilerine yöneltilen sorulara ve çevrelerinde gelişen olaylara yanıt vermekte güçlük çekmeye başlar. Hastalık çoğunlukla 65 yaş ve üzerindeki bireyleri etkilese de daha genç başlangıçlı örneklerine de sıklıkla rastlanması nedeniyle bir yaşlılık dönemi hastalığı olarak nitelendirilemez.
Alzheimer Araştırma Vakfı Fisher Center tarafından yapılan araştırma, en yüksek elaidik asit seviyesine sahip olanların, Alzheimer hastalığı veya başka bir demans şeklini geliştirme ihtimalinin, düşük olanlara göre yüzde 50 ila 75 oranında, daha fazla olduğunu tespit etti. Trans yağlarda yüksek olan bazı yiyecekler de daha yüksek demans riski ile ilişkilendirildi. Tatlı hamur işlerinden özellikle demans riskini arttıran margarin, şeker, kruvasanlar, süt ürünleri olmayan kremalar, dondurma ve krakerler içeren trans-yağ takip etti. Bulgular, Amerikan Nöroloji Akademisi'nin tıp dergisi olan Nöroloji'de yayınlandı.
Çevre Hastanesi doktorlarından Nöroloji Uzmanı Dr. Sema Targıt Akbaşak; "Trans yağ asitleri olarak da bilinen trans yağlar doğal olarak et, süt ve diğer hayvansal ürünlerde az miktarda bulunur, bu yüzden çoğumuzun kanımızda trans yağ seviyeleri vardır. Ancak, gıda endüstrisinin çeşitli aşamasında kullanılan kimyasal yağlar, yiyeceklerin raf ömrünü uzatmak ve tatları sabit tutmak için işlenmiş gıdalara sıkça eklenir. Trans yağı yüksek olan bazı yiyecekler, kalp damar gibi bir çok hastalıkların yanı sıra beyni de olumsuz etkiliyor ve daha yüksek demans riski oluşturuyor. Gıdaların etiketlerinde, sıfır trans yağ olup olmadığına ve içerik listesinde de hidrojene yağ bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Kurabiyeler, abur cubur tabir edilen kraker ve cips benzeri atıştırmalıklar, turtalar ve kekler, trans yağ içeren gıdalar olduğundan, bu ürünlerin tüketim sıklığı ve miktarı azaltılmalıdır. Ticari olarak hazır satılan, kızartılmış veya fırınlanmış yiyeceklerde, bu yiyeceklerde hem yağ miktarı yüksek hem de bu yağın trans yağ-hidrojenize yağ olma ihtimali yüksektir ve bu tür gıda tüketimi sınırlandırılmalıdır” dedi.