Bianet'in haberine göre, Amasra'da kurulmak istenen termik santrale karşı uzun süredir mücadele eden halk, santral için askıya çıkan ÇED raporuna karşı yaklaşık 40 bin itiraz dilekçesi iletti.
Bu ekoloji mücadelesi için en yüksek katılımlı itirazlardan biri. Şimdi gözler Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kararında.
Küre Dağları Milli Parkı'nın yer aldığı ve kalesiyle UNESCO Geçici Miras listesine giren Bartın'ın Amasra ilçesinin Gömü Köyü'ne Hattat Holding 1320 megawatlık termik santral kurmak istiyor.
Halkın itirazlarına rağmen 11 Haziran'da Çevre Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) askıya çıktı.
Bartın Platformu, santrale karşı, tarım, turizm, ev değerinin düşmesi, hava kirliği, küresel iklim değişikliği, deniz ve ormanın yok olması konularını işleyen 20 farklı itiraz dilekçe hazırladı.
180 bin nufüsa sahip Bartın'ın beşte biri, yaklaşık 40 bin kişi istediği dilekçeyi imzaladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı, ya bu itirazları dikkate alarak ÇED'e onay vermeyecek. Onay verirse de halk ÇED raporunu iptali için dava açacak. Bartın Barosu ve Türkiye Barolar Birliği de destek veriyor.
Hema Entegre Termik Santrali; yaklaşık 33 hektarlık termik santral alanı, 200 hektarlık kalker ve kırma eleme tesis alanları, 150 hektarlık kül ve alçı taşı depolama alanlarıyla, toplam 380 hektarlık doğal orman alanları üzerine kurulmak isteniyor.
Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi'nden Prof. Dr. Erdoğan Atmış, santralle ilgili şu itirazlarda bulunuyor:
Enversiyon: Amasra'da deniz ve kara yüzeyleri arasındaki sıcaklık farkı nedeniyle hava yükselemiyor. Sis tabakası iniyor ve dağ varsa bu havada sabit kalıyor. Böyle bir yerde havaya karbondioksit ya da kükürt salarsanız atmosfere karışarak yere çöker. Bu çok ciddi ölümcül bir tehlike.
Ekonomik yıkım: Termik santral yöredeki turizm etkinlikleri sona erdirecek, balıkçılık, çilek, fındık vb. tarımsal etkinlikler ve orman ürünleri zarar görecek. Balıkçılık zarar görecek.
Ekolojik yıkım: Soğutma suyunun deniz ekosistemine ciddi zararlar vereceği çok açık. . Kömür madenciliği nedeniyle “Kavşak Suyu Havzası” zarar görecek, nüfusun bedava temin ettiği içme suyu tehlikeye girecek. Yöredeki endemik ve nesli tehlike altında bulunan bitki ve hayvan türleri hakkında yeterince çalışma yok.
Ekoloji avukatı Arif Ali Cangı, uluslararası sözleşmelerde imzası bulunan Türkiye'nin ÇED için mutlaka halkın onayını alması gerektiğini hatırlattı.
"Daha önce birçok yerde halk ÇED toplantılarını protesto etti. Ancak bu durum ÇED raporuna 'toplantı yapılamadı' diye işlendi. Ancak Bartın'da şu ana kadarki en büyük ÇED itirazlarından biri var. Halkın onaylamadığı bir işletmeyi Bakanlığın onaylamaması gerekiyor. İptal davasında da bu itirazlar delildir."
Bu yıl yerel halkın mücadelesi ile 21 Şubat 2014'te Artvin Arhavi’de Karadeniz'in en verimli topraklarından biri olan Kavak köyünde kurulacak kömür tesisini mahkeme iptal etti.
23 Mayıs 2014'te ise Çanakkale Karabiga'ya kurulmak istenen kömürlü termik santralinin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun yürütmesi durduruldu. (NV)
* Bartın Platformu bugün saat 16:00'da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne dilekçeleri verip miting yapacaklar.