Amele eş anlamlısı nedir? Amele kelimesinin eş anlamlıları ile örnek cümleler

Halk arasında kullanımı gün geçtikçe azalan amele kelimesi yerini daha çok tercih edilen eş anlamlı sözcüklerine bırakmıştır. Halk arasında kullanılan bir kelime olan amele, günlük ücretle çalışan kişilere verilen bir isimdir. Peki, amele kelimesinin eş anlamı nedir?

Amele sözcüğü her ne kadar Türkçe bir kelime olarak düşünülse de Arapça kökenlidir. Arapça "ˁml" kökünden gelen "ˁamala(t)" kelimesinden türemiştir. ˁAmala(t) "işçiler" anlamına gelir. Türkçeye çok eski zamanlarda geçen amele kelimesinin Türkçedeki anlamı "gündelikle çalışan işçi"dir. Zaman içerisinde değişen ve gelişen dünya düzeni ile dilde de çeşitli gelişmeler meydana gelmiştir. Aynı anlama gelebilecek pek çok kelime türetilmiştir. Bu kelimelerden bazıları da amelenin eş anlamlısı olarak sıkça kullanılan sözcüklerdir.

Reklam
Reklam

Amele kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük

Amele denilince akla gelen ilk üç kelime "işçi, çalışan ve emekçi" olmaktadır. Ancak bu üç kelime amele kelimesiyle aynı anlama gelmemektedir. Aralarındaki en büyük fark amelenin gündelik ücret alarak yani yevmiye ile çalışmasıdır. İşçi, çalışan ve emekçi kelimelerinde yevmiye gibi bir durum söz konusu değildir.

Amele kelimesiyle tam olarak aynı anlama gelen kelime yoktur. Ancak benzer anlama gelen ve bu yüzden amelenin eş anlamlısı sayılabilecek kelimeler vardır:

  • Gündelikçi
  • Yevmiyeci
  • Rençper
  • Irgat

Amelenin eş anlamlıları ile örnek cümleler

Amele eş anlamlıları ile örnek cümleler şu şekilde sıralanabilir:

Reklam
Reklam
  • Yevmiyeye zam yapılmasını isteyen gündelikçiler, dertlerini anlatmak için öğleden önce buluşmayı kararlaştırdılar.
  • Yevmiyecilerin kazandıkları paranın, giderlerini karşılamaya yetmemesi sebebiyle pek çok işveren gündelik ücretlerine zam yapılması kararını aldı.
  • Gündelikçi kadın temizlik için gittiği evlerde yemekte yapmaya başladı.
  • Fındık hasadını zor koşullarda yapan yevmiyecilerin emeklerinin karşılığı için ücretlerine zam yapıldı.
  • Güneydoğu Anadolu’dan gelen ırgatlar mevsimlik işçi olarak pancar tarlalarında çapa yapıyorlardı.
  • Rençper olarak kazandığı para, tarlaya attığı gübrenin borcunu ödemeye yetmediği için daha kazançlı işler aramaya başladı.
  • Her yaz yurttan çıktıktan sonra köye gidip fındık rençperliği yaparak okul için para biriktiriyordu.