"Amerika'ya müteşekkiriz"

Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, "ABD, Türkiye'nin AB sürecini her alanda desteklemiştir" dedi.

Klassis Resort Hotel'de Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) tarafından düzenlenen ve Alman Federal Agency for Civic Education (FACU) Enstitüsü'nün destek verdiği "Türkiye-AB İlişkileri ve Almanya'nın Rolü" başlıklı sempozyumda konuşan Mesut Yılmaz, daha sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı. Amerika'nın, Türkiye'nin AB'ye alınması konusundaki tavrının sorulması üzerine Yılmaz, "ABD, Türkiye'nin AB sürecini her aşamada desteklemiştir. Ciddi bir diplomatik baskı uygulamıştır. Amerika'nın global stratejik değerlendirmesinin ve Türkiye'ye biçtiği rolün Avrupa tarafından daha iyi anlaşılması, Türkiye'nin üyelik sürecini olumlu etkiler. Tabi son zamanlarda konjonktür eskisi gibi değil. Irak meselesinde başta Almanya olmak üzere birçok AB ülkesi Amerika'dan farklı düşündüklerini söylediler. Bu dönemdeki Amerika'nın baskıları eskisi kadar etkili olmayabilir ama Amerika'ya müteşekkiriz" dedi.

Reklam
Reklam

AB üyeliği konusunda Türkiye'ye tarih verilmemesi ile ilgili Yılmaz, "Bu teknik raporu kesin bir kabul olarak görmüyoruz. Türkiye, 1997 yılında Slovakya veya Bulgaristan'ın Kopenhag Kriterleri'nin eriştiği düzeyi bugün yakalamıştır. En kötü ihtimalle eksikliklerin giderilmesi ve 2004'e kadar müzakerelerin telaffuz edilmemesi,

Türkiye AB ilişkilerini Lüksemburg sonrası belirsizliğe sürükler" şeklinde konuştu.

Alman bir katılımcı, Mesut Yılmaz'a, "İslamcı bir partinin iktidara gelmesi AB'yi nasıl etkiler?" şeklinde soru yöneltti. Yılmaz bu soruya, "Türkiye, yakın geçmişte yasadığı siyasi gelişmeler sonrasında kökten dinci partilerin evrim geçirdikleri yeni bir döneme sahne olmuştur. AB uyum yasalarını Meclis'ten bir koalisyon ortağımız hariç bütün partilerin desteği ile çıkardık. Bunların içinde sizin de zikrettiğiniz parti var ama bir tek parti hariç, bütün partiler AB'den yanadır. Bugün Türkiye'de siyasi partiler AB üyeliği yolunda iradelerini ortaya koymuşlardır. Bence şimdi asıl iadesini göstermesi gereken AB'dir" şeklinde cevap verdi.
Mesut Yılmaz, adaylık statüsü sıfatının Türkiye'den geri alınması gerektiği söylemleri ile ilgili olarak da şunları söyledi:

Reklam
Reklam

"Bugün geldiğimiz nokta, 'Helsinki'den geri dönülecek, bir hata yapıldı, Türkiye'ye verilen adaylık statüsünün geri alınması' gibi şeyler konuşuluyor. Bir Alman parti başkanı, Türkiye'nin Avrupa'da yeri olmadığını söyledi. Bu ortamda bütün kuşkuların ortadan kalkması, öncelikle üyelik müzakerelerinin başlatılmasıyla önlenecektir. Bu da Helsinki'den dönüş olmadığını gösterecek. Bulgaristan ve Yunanistan ile ilgili raporlar hazırlandı. O zaman diğer ülkeler kabul edildiler ve üyelik müzakerelerine başladılar. Asıl amaç, Türkiye'nin Avrupa'ya ait olmadığı gibi anlamsız tartışmaları sona erdirmektir."

Yılmaz, erken seçimin ertelenmesi çalışmaları konusunda ise "3 Kasım'a kadar bir aydan daha az bir süre var. Meclis'in yeniden toplanıp seçimin ertelenmesi kararını çıkarmasını pratik olarak mümkün görmüyorum" dedi.

Anahtar Kelimeler: