ANKARA (İHA) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından yürütülen farklı dil ve lehçelerde yayın yapılmasına ilişkin yönetmelik üzerinde yürütülen çalışmalar tıkandı. MGK, yayınların TRT kanalıyla yapılmasına karşı çıkıyor.
Avrupa Birliği'ne uyum yasaları doğrultusunda çıkarılması gereken tüzük ve yönetmeliklerden ikisi Başbakan Bülent Ecevit'in bu düzenlemelerin 1 Ekim tarihine yapılmasına ilişkin genelgesine rağmen henüz çıkarılamadı. RTÜK tarafından çalışmaları sürdürülen Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerde yayın yapılmasına ilişkin yönetmeliğe ilişkin çalışmalar tıkanma noktasına geldi. TRT'den sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu, yayın konusundaki tartışmalar gündeme geldiğinde, bu yayınların TRT'den yapılabileceğini, verici hazırlanması çalışmalarına başlandığını belirtmiş ve yayınların GAP TV'den yapılması önerisi basında yer almıştı.
RTÜK tarafından Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, MGK Genel Sekreterliği, MİT Müsteşarlığı, AB Genel Sekreterliği ve TRT'den konuyla ilgili görüş istenirken, yönetmeliğin çıkarılması için görüşler alındıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk vatandaşlarının farklı dil ve lehçelerinin öğrenilmesine ilişkin yönetmeliğin beklenmesine karar verildi.
MGK'NIN TEPKİSİ Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun yayınların TRT'den yapılması önerisi MGK tarafından olumsuz karşılandı. 27 Şubat tarihinde yapılan MGK toplantısına katılarak bu konuda bilgi vermek isteyen Karakoyunlu, toplantıya katılamadı. RTÜK'e görüşlerini ileten MGK, yayınların TRT'den yapılamayacağını, yayınların devlet tarafından yapılmasının ırk temeline dayalı bir ayrımcılığın devlet eliyle körüklenmesi anlamına geleceği yönünde görüş bildirdi. MGK yayınların özel kanallardan sıkı bir denetim yapılarak yapılmasının uygun olacağını ifade etti. RTÜK devlet eliyle yayın konusunda dünyada örneklerin bulunduğunu, aksi durumda RTÜK'ün sürekli özel televizyonları kapatan bir kuruluş haline geleceğini savunuyor.