Anaokuluna devam eden çocuklar renkleri, şekilleri, kavramları öğrendikleri gibi arkadaşlık kurmayı, sıra beklemeyi ve sosyalleşmeyi de burada öğrenirler. Okula ilk hazırlık, ilk anne-babadan ayrı kalma deneyimi, ilk öğretmen sevgisi çocuklara anaokulu ile birlikte aşılanır. Ancak, gelişmiş ülkelerde anaokulu çağına gelen çocuklarda okula gitme oranı yüzde yüze yaklaşırken ülkemizde anaokulu eğitimi yavaş yavaş yaygınlaşmaktadır.
İşte Avrupa Ülkelerinde Okul Öncesi Eğitimi Okullaşma Oranı ve Ülkemizin Durumu
-Almanya: %70
-Belçika: % 96
-Bulgaristan: % 61
-Çek Cumhuriyeti: % 72
-Danimarka: % 89
-Fransa: % 100
-Lüksemburg: %97
-Türkiye ‘de ise 2008 -2009 kayıtlarına göre okul öncesi eğitimi okullaşma oranı ise % 33,0’dır.
Bu istatistiklerden yola çıkarak ülkemiz ile Avrupa ülkelerini kıyasladığımızda okul öncesi eğitimi okullaşma oranının ülkemizde oldukça düşük olduğunu görürüz.
Kişiliğin temellerinin 0-6 yaş döneminde atıldığını da göz önünde bulundurursak, okul öncesi dönemin önemi tartışılmazdır. Bu yaşlarda kazandırılan olumlu kişilik özellikleri, çocuğun olumlu benlik algısı geliştirmesine ve ilerde ekleyeceği yeni yapı taşlarıyla kişilik gelişiminin desteklenmesine neden olur. Bu yüzden de çocuğun okulöncesi dönemde aldığı eğitimin kalitesi oldukça önem kazanmaktadır.
Aileler Anaokulu seçimi yaparken nelere dikkat etmeli?
Öncelikle anaokullarına en önemli varlıklarınız çocuklarınızı emanet ettiğinizi unutmayın ve okul seçimi yaparken oldukça titiz davranmalı, anne baba olarak beklentilerinizi gözden geçirmeli ve beklentilerinize cevap bulabileceğiniz bir kuruma çocuklarınızı emanet etmelisiniz.
Çalışanlar ve eğitmenler bu işi yapabilecek gerekli donanım ve bilgiye sahipler mi? Eğitmenlerin eğitim durumları, eğitime bakış açıları, kurumun bu işi ne kadar ciddiyetle yaptığı da çok önemli. Ticari kaygılarla hareket eden kurumların, eğitimin önemini ikinci plana atabildiği de göz önünde bulundurulmalı.
Aka Koleji Ana Okulları Müdürü Fazilet Erdiş’in verdiği bilgiye göre, çocuğunuzun eğitim göreceği kurumun fiziksel şartları çocuğun kendini rahat hissedeceği uygun ortamlar olmalı, çocuğun güvenliğini tehdit edecek olumsuzluklardan uzak olmalıdır. Ayrıca ana okullarının küçük çocukların barındığı bir yer olduğu dikkate alınarak, gerekli olan hijyenik kuralların oluşturulduğundan emin olunan eğitim kurumları tercih edilmelidir. Kullanılan materyaller de yine çocuğun sağlığını tehdit etmeyecek şekilde seçilmiş olmalıdır. Örneğin, seçilen oyuncak boyaları çocuğa zarar verecek zararlı toksik maddelerden oluşabilir.
Titizlikle dikkat edilmesi gereken diğer bir önemli konu da, kişilik yapısının temellerinin atıldığı bu süreçte çocuğa gösterilen yaklaşım. Aka Koleji Ana Okulları Müdürü Fazilet Erdiş bu konuda şu açıklamalarda bulundu: “Çocuğun ileride nasıl bir birey olduğu bu yaşlarda atılan temelle oldukça ilintili olduğundan dolayı akademik kadronun yaklaşımlarında ne derece pedagojik davrandığı, çocuğun psikolojisini ne derece göz önüne aldığı da çok önemli. Her şeyden önce çocuklar; çocukları bir birey olarak gören, her çocuğun farklı özellikte olduğunun farkında olan, yine her çocuğun ihtiyaçlarının ve beklentilerinin farklı olduğunun bilincinde olan yetişkinlere emanet edilmelidir. Seçilen okulöncesi eğitim kurumu; çocuğun gelişim alanlarını, kişilik gelişimini destekleyecek pedagojik yaklaşım sergileyen, çocuğun güven duyduğu, kendini ifade edebildiği, yeteneklerini sergilediği, akademik beceriler kazandığı, mutlu olduğu bir ortam olmalıdır.“ dedi.