"Anadolu Buluşmaları" Sona Erdi

Anadolu Platformu'nca "Değişen Dünya ve İslam" ana temasıyla 5 gün süren "Anadolu Buluşmaları" açıklanan sonuç bildirgesiyle sona erdi. Kuzuluk Termal Tesisleri'nde gerçekleştirilen, yerli ve yabancı çok sayıda katılımcının yer aldığı etkinlik kapsamında düzenlenen panellere katılan akademisyen ve yazarlar, dünya genelinde yaşanan değişim sürecini tartıştı. Platformunun sona ermesinin ardından yayınlanan sonuç blidirgesinde, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde "Değişen bir dünya ve değişen bir Türkiye" ile karşılaşıldığı belirtildi. Bir kriz ve kaos döneminden geçildiğine vurgu yapılan bildirgede, "İslam dünyasını parçalayan, bölen ve Müslümanları birbirine düşman eden Sykes-Picot sözleşmesine dayanan düzen, miadını tamamlamıştır. Coğrafyamıza kondurulan, gayrimeşru gecekondu devletlerde yaşanan diriliş, direniş ve devrim hareketleri, emperyalist güçleri ve kukla rejimleri derinden etkilemektedir" denildi. Bildirgede, İslam coğrafyasındaki değişim sürecinin daha çok düşünsel boyutta gerçekleştiği kaydedildi. - "Değişim, yıkım değil, yeni bir başlangıçtır" "Ortaya çıkan bir gerçek var, Batı merkezli dünya sistemi, insanlığa refah ve fayda değil, kaos ve zulüm getirmiştir" ifadesine yer verilen bildirgede, şunlar kaydedildi: "Modern devletler, sahip oldukları imkanları bir savaş aracı olarak kullanmaktadır. Artık dizayn edilen yönetimler çatırdamakta, hak ve halktan uzak iktidarlar devrilmektedir. Aslında yaşadığımız bu kriz, siyasi olmakla beraber daha çok düşünsel bir krizdir. Bu krizin çözümünü farklı yapı ve odaklarda değil, kendi değerlerimizde aramalıyız. Değişim kaçınılmazdır ve değişim, yıkım değil, yeni bir başlangıçtır. Tarihteki en büyük değişim süreçleri, büyük kaosların ve acıların ardından yaşanmıştır. Değişim zordur ve bedel ister. Değişimin öncüsü olmak da en çok Müslümanlara yaraşır. - "Kendisini İslam ailesinden sayanlar, birbirinin kardeşleridir" Müslümanlar, farklı dini anlayış ve yorumlara sahip olabilirler. Bu, ümmetin birliğine halel getirmez. İslam dünyasının birliğini yeniden tesis edebiliriz. Bunun için kapsayıcı ve çağdaş bir sisteme ihtiyaç vardır. Dünyanın neresinde olursa olsun kendisini İslam ailesinden sayanlar, birbirinin düşmanı değil kardeşleridir. Müslümanlar olarak bu hedefe sahip çıkmalıyız." Sonuç bildirgesinde, bir sivil hareket olan Anadolu Platformu'nun, bu tarihi misyonun icrasında hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağı vurgulanarak, "Bu toplantımız da bu sorumluluğun ve inancın göstergesidir. Çağın idrakini doğru okuyarak daima İslam'ın sabiteleri üzerinden bir yenilenme içinde olan Anadolu Platformu, yeni Türkiye'nin inşasında sorumluluk almaktan da kaçınmayacaktır. Mücadelemiz, onur, erdem ve adalet mücadelesi olacaktır."